İstanbul
Açık
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,6569 %0.05
37,1398 %-0.1
105.866,55 %2.543
3.143,67 0,08
Ara

Yargının siyasallaşması konuşulurken olup bitenler ve ötesi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Yargının siyasallaşması konuşulurken olup bitenler ve ötesi

Dün (pazartesi) sabah mütevellisinde olduğum Ülke Politikaları Vakfı'mızın düzenlediği; Prof. Hasan Sınar , CHP Grup Başkan Vekili Doç. Gökhan Günaydın,  Av. Turgut Kazan ve gazeteci Nur Batur'un konuşmacı olduğu "Modern Hukuk & Yargının Siyasallaşması" başlıklı paneldeydim.

Açılış konuşmalarını ÜPV Başkanı Av. Doğan Subaşı,  ev sahibi Kadıköy Belediye Başkanı Mesut Kösedağı ile TBB ve İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel yaptı.  

Panelin öncesinde sabahın erken saatlerinde usule aykırı olarak güneş doğmadan iki saat önce CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın güya ifadeye çağrılmış,  ancak bu işlem iki araç dolusu polisle evine gidilerek yapılmıştı! Sanki bir telefon edilse Türkiye'nin birinci partisinin gençlik kolu başkanı ifadeye gitmeyecek! Gitmezse o zaman mevcutlu götürürsün! Usul budur.  

İmamoğlu,  paneldeki açış konuşmasında işte bu duruma değindi eleştiri sınırları içinde kalarak Başsavcıyı eleştirdi. Vay sen misin eleştiren! Daha konuşması basına düşmeden canlı yayında izlenmiş olmalı ki hemen soruşturma açılıyor! Jet hızıyla,  10 dakika içinde! Haberi paneldeki konuşmasında Günaydın'dan öğrendik! 

NE DEMEK "TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE"?

İnanılir gibi değil! Hakkında iki davayı Demoklesin Kılıcı gibi İmamoğlu'nun üzerinde sallandıranlar "turpun büyüğü heybede" diyerek yargıya yol gösteriyor! 

İmamoğlu sizi üç kere tuş etti, yetmedi mi? E, bu defa Türkiye İttifakı'nın müstakbel cumhurbaşkanı adayı olunca,  tuş ufukta gözükünce panik başladı. Bütün tuşlara basılıyor. Siyasallaştırılan yargı marifetiyle diskalifiye etmeye çalışıyorsunuz İmamoğlu'nu ama edemezsiniz! 1)Ankara'da hala hakimler var,  çünkü hukuk var ve hukuku çiğneyip geçemezsiniz! Soylu'ya verilen yanıtı hakimlere verilmiş gibi değerlendiremezsiniz. Büyükçekmece'den de birşey çıkaramazsınız, eleştiriden tehdit de çıkaramazsınız. 2)Herşeyin vardır bir çaresi,  CHP çare üretemeyecek bir parti değildir. CHP, devleti kuran partidir.

BAŞSAVCI DEVREDE 

Başsavcılıktan İmamoğlu'nun dünkü konuşması sonrasında yapılan açıklamada, "İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında bugün (20/01/2025) katıldığı bir programda İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Akın gürlek ve ailesini tehdit niteliğindeki sözleri nedeniyle Tehdit ve Terörle mücadelede görev olan kişileri hedef göstermek suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır" denildi.

İMAMOĞLU NE DEMİŞTİ?

İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ülke Politikaları Vakfı'nın dün  düzenlediği Modern Hukuk ve Yargının Siyasallaşması panelinde yaptığı konuşmada CHP Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın’a yönelik usulsüz fiili gözaltı işlemi için tepki gösterirken ne demişti, hatırlayalım:

“Sözümona ifade için çağırıyorsun, 7-8 polisle evini basıyorsun. Senin amacın milletin gözünü korkutmak. Başsavcı sana söylüyorum; Sana hiçbir faydamız olmaz senin zihnin çürümüş de... Biz senin bile evlatlarını kurtarmak için seni yöneten aklı bu milletin zihninden söküp atacağız. Söküp atacağız ki senin evlatlarının kapısına kimse dayanmasın. Senin bile yuvana, çocuklarına huzuru temin edelim.” 

“HUKUKİ AÇIDAN TEHDİT”

Paneli CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile birlikte sonuna kadar izleyen İmamoğlu'nu çıkışta bir gazeteci ordusu bekliyordu malum soruşturma ile ilgili görüşünü almak için. O sırada yanındaydım. İmamoğlu,  Özel'in eşliğinde gazetecilere şu açıklamayı yaptı: 

"İfadem o kadar net ki. Dedim ki 'öyle bir mücadele veriyoruz ki; biz evlatlarınızı da kurtarmak için mücadele edeceğiz'. Başsavcıya 'senin evlatlarını da bu tür muamelelerden kurtarmak için de mücadele ediyoruz' dedim. Ailesini bile bu meseleye alet etme paylaşımıdır bu soruşturma. İlginç bir durumdayız. Hem Allah'a hem 86 milyon insanın vicdanına havale ediyorum. Tahmin ediyorum ben sayın Cumhurbaşkanı için bizimle yatıp bizimle kalkıyor demiştim. Herhalde başsavcı da bizi düşünüyor. Bizimle ilgili mesleğini yürütüyor. Bu kadar meseleyi kişiselleştiren 'ben nereden ne yakalarım' diye, ettiğim cümle üzerinden soruşturma çıkaran savcının Türkiye'yi hukuki açıdan tehdit ettiğini düşünüyorum.

CHP'nin, Türkiye'nin bütününde çalışacak olan bir gençlik başkanına 'İstanbul'dan ayrılma' diyorsun. Adaletle de uyuşmuyor. Bunlardan bahsederken ifadem çok net. Bu işi zorlayan akla defalarca 'Verdiğimiz mücadeleyle sizin evlatlarınızı da kurtaracağız' demiştim. Aynı ifadeleri şimdiki başsavcıya da o kadar net ifade ettim ama bunu bile ne yazık ki 'Her yol mübahtır' anlayışıyla bu işi bile kendini ispat etme için kullanmaya çalışıyor. Üzülerek gördüm."

TÜRKİYE BUNU HİÇ HAK ETMİYOR 

Cem Aydın’a,  haftada üç gün karakola gidip imza atacak şekilde adli kontrol ve yurtdışı yasağı da geldi. 

Olacak iş değil, demokratik bir hukuk devletinde asla olmayacak işler oluyor güzel ülkemizde artık; bir hukuk panelinde bile yargı bir siyasetçinin,  müstakbel cumhurbaşkanı adayının konuşmasına bakıp zorlama şekilde 'suç' icat ederek soruşturma açabiliyor! Türkiye,  bu hukuk imajıyla hızla modern hukuktan uzaklaşıyor,  tek adam yönetimiyle "ben yaptım oldu" çizgisine savruluyor.  Türkiye,  bunu hiç hak etmiyor. 

“BAŞSAVCIYI ALLAH'A VE MİLLETİN VİCDANINA HAVALE EDİYORUM”

İmamoğlu,  bilahare x hesabından da şu açıklamayı yaptı konuyla ilgili olarak: 

“İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, kendisini ve ailesini tehdit ettiğim iddiasıyla hakkımda soruşturma başlatmış. Konuşmamda tek kelime tehdit yok. Hele hele kimseyi ailesi ve evlatları üzerinden tehdit etmedim / etmem. Kullandığım her kelime bu ülkede herkesin çocukları ve geleceği için tarafsız bir hukuk talebiydi. Sözümün arkasındayım. Her zaman, herkes için adalet. Burdan tehdit iddiası çıkaran Başsavcıyı, Allah’a ve milletin vicdanına havale ediyorum.”

HER ZAMAN PAPAZ PİLAV YEMEZ 

Evet, vardır bir çaresi diyelim. Olmalı bir çaresi. Vakti dolan bir iktidarı gönderecek özne zaten hazır; yeter ki Türkiye ona sahip çıksın,  inansın ve yalnız bırakmasın.  

Yok diyor birisi, ben seninle finalde karşılaşmam,  ben seninle baş edemem! 

Mızıkçılık yok,  Özel,  tarih verdi,  hadi bakalım,  koy sandığı milletin önüne görelim kim milletin adamı.  

Bir ata sözü ile noktalayalım: Her zaman papaz pilav yemez!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *