Yıllardır süregelen ve özellikle son yıllarda gittikçe artan; toplumsal cinsiyet eşitsizliği, ekonomik zorluklar ve kadına şiddet, kadın cinayeti gibi pek çok sorun var göz önünde.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü geldi ama kadınların kutlayabileceği pek de bir şey kalmadı ortada.
Bu önemli günde temel sorunlardan bahsetmek istiyoruz sizlere:
Kadına Yönelik Şiddet ve Cinayetler
- Türkiye’de kadın cinayetleri hâlâ ciddi bir sorun. Kadınlar çoğunlukla da en yakınlarındaki erkekler (eş, eski eş, sevgili, baba, abi gibi) tarafından öldürülüyor.
- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun 2024 yılı raporuna göre 394 kadın cinayeti ve 258 şüpheli kadın ölümü ile sayı her yıl olduğu gibi yine arttı.
- 2023 yılında ise Platforma göre en az 315 kadın öldürülmüş, 248 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulunmuştu.
- Kadın haklarını savunucularının büyük tepkisini çeken ve mücadelede geriye doğru bir adım olarak nitelendirilen en önemli karar ise Türkiye’nin 2021 yılında İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesiydi. Kararın ardından ülkemizdeki kadınların destek ayaklarından biri de kırılmıştı.
Hukuki ve sosyal alanda hak kaybı tehlikeleri
- 6284 Sayılı Kanun, kadınların şiddetten korunması için önemli bir yasa olmasına karşın bazı çevreler kaldırılması gerektiğini savunuyor.
- Boşanma süreçlerinde kadınların nafaka hakkı sürekli tartışmaya açılıyor, ekonomik bağımsızlığı bulunmayan birçok kadın tek gelir kalemini kaybetme riskiyle karşı karşıya bırakılıyor.
İş hayatı ve ekonomideki eşitsizlikler
- Türkiye’de kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 35 civarında, bu oran erkeklerde yüzde 70’in üzerinde.
- Kadınlar aynı işi yapmalarına rağmen erkeklerle kıyaslandığında; daha düşük maaş alıyor ve daha fazla kayıt dışı çalıştırılıyorlar.
- Kreş ve bakım hizmetlerinin yetersizliği de kadınların iş hayatına katılımını zorlaştırıyor. Çünkü günümüzde halen çocukların bakımı sadece kadınların göreviymiş gibi bir algı devam ediyor.
Toplumsal baskı ve gerici düşünceler
- Kadınların giyimi, yaşam tarzı, eğitim hakkı her an ülke gündeminde ve sürekli olarak tartışma konusu haline getiriliyor.
- Üniversitelerde, okullarda ve kamusal alanlarda kadınlara yönelik baskılar artıyor.
- Kadın haklarını savunan feminist gruplar ve aktivistler sürekli olarak polis müdahalesine ve yargı baskısına maruz kalıyor.
8 Mart'ta uygulanan yasaklar ve müdahaleler
- 8 Mart kutlaması olarak söz ediyoruz ama bir de kadınların istediği yerde kutlayamadıkları bir gün aslında. Son yıllarda 8 Mart Feminist Gece Yürüyüşü başta olmak üzere kadınların gerçekleştirdiği protestolar engelleniyor, polis şiddetiyle karşılaşıyorlar.
- 2025 yılında da, kadınların yürüyüş yapmak istedikleri Taksim’de etkinliklerine yasak getirileceğini söylemek yanlış olmaz. Kadınlar yılda bir gün olsa da; istedikleri yerde, istedikleri şeyleri dile getiremiyorlar diyebiliriz.
Sonuç olarak:
Türkiye’de kadınlar hakları için her şeye rağmen mücadelelerine devam ediyorlar. Fakat önlerinde hukuki, ekonomik ve toplumsal alanlarda yaşadıkları ciddi sorunlar mevcut.
Muhalif; kadın hakları konusundaki farkındalığın artması ve çözüme giden yolda elle tutulur adımları atılması gerektiğini düşünüyor ve bu günlerin gelmesi umuduyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutla(ya)mayacağını belirtiyor.