İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4900 %-0.01
37,9772 %0.2
3.361,97 % 0,36
91.876,23 %6.953
Ara
Muhalif. GÜNDEM Nevzat Tarhan: Yapay zeka psikolog yerine geçebilir

Nevzat Tarhan: Yapay zeka psikolog yerine geçebilir

Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, toplumsal yaşamın ve psikolojinin önemine dikkat çekerek günümüzün ilişkileri ve teknolojisi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Yapay zekanın psikoloji üzerindeki etkilerine değinen Tarhan, bu teknolojinin hesaplama temelli bir yaklaşımla psikologların rolunu üstlenebileceği uyarısında bulundu.

Okunma Süresi: 4 dk

Psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Ekran Haber YouTube kanalında Senem Uluhan ile gerçekleştirdiği röportajda, toplum psikolojisi, toksik ilişkiler ve yapay zekanın etkileri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Tarhan, bireylerin depresyon yaşamaması için gerekli önlemleri sıralarken, toplumsal huzuru tehdit eden unsurlara da dikkat çekti. İşte Nevzat Tarhan'ın röportajında öne çıkan başlıklar...

Öğrenilmiş Çaresizlik Modeli

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, toplumlarda umutsuzluğun yaygınlaşmasının "öğrenilmiş çaresizlik" modeli ile ilişkili olduğunu belirtiyor. Bu modelin ruh halimizi nasıl etkilediğini açıklayan Tarhan, hayvanlar üzerinde yapılan deneylere atıfta bulundu. Özellikle, maymunlara uygulanan bir eğitim yöntemiyle, elektrik şoku alarak muza uzanmayı reddetmelerinde bu durumun nasıl geliştiğini aktardı. Bir kez acı yaşadıktan sonra, maymunların bu tecrübeyi unuttuğu ve gelecekte benzer bir duruma girmemek için tepki vermekten kaçındığı gösterilmiştir. Tarhan, bu modelin sosyal yapılar içinde de benzer şekilde işlediğini, yani toplumsal kötülüklerin arttığı dönemlerde bireylerin umutsuzluğa kapıldığını ifade etti.

Peygamberlerin Gelme Zamanı

Kötü olayların yaşandığı dönemde bilge kişilerin ortaya çıktığını belirten Tarhan, bu bilgelerin toplumu yeniden toparlama görevini üstlendiğini söyledi. Tarih boyunca, yüksek ahlak ve iyilik dönemlerinin genellikle kötü olaylarla çakıştığına dikkat çeken Tarhan, bu durumun pek çok medeniyette gözlemlendiğini vurguladı. Bilge kişilerin, toplumu doğru yönlendiren unsurlar olarak ön plana çıktığını belirten Tarhan, bu bireylerin toplumların tekrar toparlanmasına yönelik önemli rollere sahip olduğunu ifade etti. Bu bağlamda, tarihsel süreç içerisinde peygamberlerin geldiği zamanların çoğunlukla bu tür olumsuzluklarla örüntü gösterdiği dikkat çekiyor.

Kötü Dünya Sendromu

Tarhan, insanlarda kötü dünya sendromunun yaygınlaşmasının sonuçlarına dikkat çekti. Bu sendrom, insanların geleceğe dair umutsuzluğa kapılmaları ile karakterize edilmekte ve toplumsal ruh halini olumsuz bir şekilde etkileyebilmektedir. Tarhan, böyle durumlarda insanların farklı tepkiler geliştirdiğini ve bu tepkilerin içerisinde kaçınma davranışları, depresyona girme ya da agresifleşme gibi durumların yer aldığını ifade etti. Kötü dünya sendromu ile mücadele etmenin, karamsar durumların toplumsal yayılmasını engellemek adına önemli olduğunu belirten Tarhan, her koşulda bir çıkış yolu bulunduğunu vurguladı.

Umudumuzu Kaybetmemek

Toplum içinde pozitif bir duruş sergilemenin önemine değinen Tarhan, umudu kaybetmemenin kritik bir kavram olduğunu belirtti. Örneğin, bir uçurtmanın havada kalması için rüzgarı nasıl kullandığına dair bir benzetme yaptı. Bu bağlamda, kötülüklerin yaygınlaşmasına karşı nasıl bir pozisyon aldığımızın, gelecekte yeni fırsatlar doğurabileceğini ifade etti. Tarhan, bireylerin toplumsal olumsuzluklara karşı durarak umut aşılamanın önemini vurguladı ve bu pozitif tavrın toplumsal dayanışmayı güçlendireceğini söyledi.

Toksik İlişkilerin Toplum Üzerindeki Etkisi

Röportajında toksik ilişkilerin toplumsal huzursuzluk üzerindeki etkilerini de dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 2002 yılında yayımlanan "Psikolojik Savaş" kitabında bu konuya detaylı bir şekilde yer verdiğini aktardı. Toksik kişiliklerin, çevresindekilere farkında olmadan zarar verebileceğini vurgulayan Tarhan, bu tür kişiliklerin toplumsal huzuru bozduğunu ifade etti. Kişilik bozukluklarının insan psikolojisi üzerinde doğrudan bir etkisi olduğunu; bu tür kişilerden uzak durmanın önem taşıdığını belirtti. Toksik bireylerin başkalarını rahatsız ederken bunları kasıtlı olarak yaptıklarına inandıklarından, bu kötü davranışın toplumda derin izler bırakabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Yılanın Zehri Dozunda İlaçtır

Tarhan, “toksik” kavramının yalnızca olumsuz bir tanım olmadığını, aynı zamanda dozunda kullanıldığında faydalı olabileceğini de ifade etti. Yılanın zehirinin gerektiği kadar ve doğru dozda kullanıldığında ilaca dönüşebileceğini vurgulayan Tarhan, tıpta bu durumun benzer olduğunu belirtti. Yanlış kullanımlarda da can sıkıcı sonuçların ortaya çıktığına dikkat çekti. Dolayısıyla, kişilik bozuklukları da böyle bir çerçevede ele alınmalı; doğru şekilde yönetilmeleri gerektiği üzerinde durdu. Bu ilginç metaforu kullanarak bireylerin huşursuzluklarına dikkat çekti.

Yapay Zeka ve Psikoloji

Nevzat Tarhan, yapay zekanın psikoloji üzerindeki etkilerine de önemli bir atıf yaptı. Yapay zekanın ruhsal durumları tespit edebilme yeteneği sayesinde psikologların yerini alma potansiyeli olduğuna dikkat çekti. Ancak bu teknoloji henüz insan duygularının derinliğini tam olarak anlayamadığı için sınırlı kalmaktadır. Tarhan, yapay zekanın aslında hayatı kolaylaştırıcı bir araç olabileceği, fakat aynı zamanda insan ruhunu anlama konusunda yetersiz olduğunu belirtti. Duyguların ve ruh hallerinin, sadece sayılara dayalı hesaplamalar ile değerlendirilemeyeceğini savunan Tarhan, yapay zekanın potansiyel tehditlerinden çok daha fazla fırsatlar sunduğunu belirtti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *