İstanbul
Açık
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,8609 %0.2
37,2521 %-0.26
99.254,08 %-2.895
3.228,24 0,39
Ara
Muhalif. GÜNDEM Öncesi ve sonrasıyla Kılıçdaroğlu’nun tarihi savunması

Öncesi ve sonrasıyla Kılıçdaroğlu’nun tarihi savunması

Sadık Çelik yazdı: Öncesi ve sonrasıyla Kılıçdaroğlu’nun tarihi savunması

Okunma Süresi: 2 dk

Geçtiğimiz Cuma günü Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hakaret suçlamasıyla, 11 yıl 8 ay hapis cezası ve siyasi yasak talebiyle yargılandığı davadaki güçlü savunması tarihe geçti. 22 Kasım'da Ankara'da yapılan duruşmada, Kılıçdaroğlu özetle, iktidara karşı her zamanki net duruşunu bir adım bile geri atmadan korudu. (Bu duruşun bedeli olarak da Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na yeniden 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı.)

Kılıçdaroğlu’nun sözlerine, işlediği bir suçtan ötürü kendini savunmak için değil, işlenen suçları kayıtlara geçmek, hesabını sormak ve tarihe not düşmek için geldiğini söyleyerek başladı ve omurgalı duruşunu en baştan ortaya koydu zaten. Böylece konuşmanın başında herkes anlamış oldu ki bu, Kılıçdaroğlu’nun hiçbir dokunulmazlık zırhı altına saklanmadan bir meydan okumasıydı.

Savunması sırasında Kılıçdaroğlu’nun, özellikle Meral Akşener ve diğer müttefiklerinin tutumlarına dair hayal kırıklığını ve pişmanlığını dile getirmesi de önemli ve çarpıcıydı. Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında Akşener'in "Kılıçdaroğlu'nu aileme emanet ederim,” şeklindeki sözlerine atıfta bulunarak, vatansever olarak bildikleri bu kişilerin işbirlikçi çıktığını ve onlara inanmanın büyük bir hata olduğunu ilk kez itiraf etti.

Aslında tam da bu noktada Kılıçdaroğlu bir pişmanlığını da, özellikle partisi içinde yetkili ve etkili pozisyonlara getirdiği sayısız isim tarafından hançerlenmesi, yüzüstü bırakılmasıyla, parti liderliği süresince uğradığı geniş çaplı ihanet ve ihaneti organize eden diğer ihanetçilerle de ilgili ortaya koyabilirdi.

Gerçekten, dün Kılıçdaroğlu’nun yanında olup da kurultayı kaybettikten sonra onu yalnız bırakan ya da görmezden gelen, hatta hakaret eden basın mensupları ve CHP kadroları için de “büyük hatam ve pişmanlığım” demeliydi…

Kılıçdaroğlu savunmasında 5’li çeteyi de es geçmedi.  Onun eleştirel ifadelerini dinlerken İstanbul'daki ihale süreçlerini de düşünmeden edemedi insan. 5’li çetenin İstanbul’daki ihalelerin büyük kısmını nasıl aldığını… İmamoğlu'nun bu konuyla ilgili ihale kanununa, ona buna sığınan tutumunu…

Yazının devamını okumak için tıklayın…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *