İstanbul
Kapalı
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,6123 %0.07
39,8864 %0.03
3.468,33 % 0,48
82.958,72 %0.525
Ara

Arap ülkelerinin zoraki Gazze planı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Arap ülkelerinin zoraki Gazze planı

Adına Arap Birliği toplantısı denmese bile geçen hafta Salı günü Kahire’de toplanan Filistin zirvesinde bir araya gelen 5 Arap ülkesi, zirvenin sonuç bildirgesiyle, “İsrail ve Hamas arasında rehine takası tamamlandığında”, bölge için ABD nin müdahalesine fırsat vermeyecek bir Gazze’de barış ve güvenlik planı hazırladıklarını açıkladı. İçeriğinin ayrıntıları, aşamaları, hangi ülkelerin doğrudan, hangi ülkelerin taşeron olarak katılacağı belli olmamakla birlikte, bu zor olduğu kadar kerhen yapacakları iş için kendilerine İsrail ve ABD den ortak aradıkları anlaşıldı. İsrail olmadan bir plan yapılması mümkün değil. Ama hem ABD ye fırsat vermeyecek, hem de ABD siz olmayacak plan kulağa ilginç geliyor. Yine de “niyet olursa, bir yolu bulunur” sözünde gerçek payı varsa, iyi niyet orada, dolayısı ile Gazze için umut var. Tabii şeytan ayrıntıda gizli ve bu hassas dengelerin her an yeni yeni istikrarsızlık ve çatışmalara dönüşebileceği netameli bölgede siyaset kadar, ticaret, yatırım ve işbirliği de mümkün olanın sanatı. Zirve Trump’ın Gazze’yi Orta Doğu’nun Rivierası yapma açıklamasına rest çekmek için toplandığına göre birkaç hafta içinde plan ayrıntılarının ortaya çıkmaya başlaması gerekir. Yoksa ölü doğmuş bir başka plan olarak tarihe geçer.

Hak ile Yeksan Olmuş” Gazze’ye Akıllı Dokunuşlar Gerek

Belki yeniden yapılandırma için şimdi en uygun ortam Gazze’de bulunuyor. Çünkü zaten taş üstünde taş kalmamış. Alt yapı tamamen yıkılmış, ölen ölmüş, kaçan kaçmış, şimdi her şey kalan sağlar için olacak.  Önce enkaz, sonra yerleşim yerleri ayağa kaldırılacak ve faaliyet alanları canlandırılacak. Öyle sıradan planlar yapılamaz. Sürdürülebilir yeniden yapılanma planları olmalı. Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirliklerinde gördüğümüz akıllı şehirler Gazze Şeridinde yükselmeli. Ama en önemlisi insan yüreğinde, zihninde kalan intikam duyguları silinmeli.  Yakın ve uzak geçmişin psikolojik enkazını kaldırmak ve insanları barış içinde yaşamaya ikna etmek zor. Ama yeniye ve iyiye alışmak, her zaman kolay. Tabii iki yıllık çatışmadan kalan sağlar kendilerine sunulan yeni ev, hastane, okul ve ibadethanelere kavuşunca rahat eder mi? Yoksa bir süre sonra rahat onlara batar mı? Bu bir endişe.  Diyelim ki pamuk ellerini ceplerine sokan Katar, Suudi Arabistan ve BAE insanca yaşanacak asgari konfordaki evlerin toplu konutların bir yıl içinde tamamlanmasını sağladı. Sonra bunları dayadı, döşedi, hastane, ibadethane ve okulları çalışır hale getirdi. İnsanlara iş ve aş, ihtiyaçlara cevap verecek kamu düzeni planı hazırlanmadıkça, hakikaten kartpostal gibi bir Gazze yaratılabilir. Ama içinde köşk veya saray da inşa edilse, insanları barış içinde yaşamaya alıştıracak veya verimli işlere yönlendirecek koşullar yaratılmazsa, bir yılda yapılan, bir ayda yine yerle bir olabilir. Filistin Zirvesi şimdilik Katar ve Mısır işbirliğinin himayesinde. Ama Trump’ın sopası tepelerinde olmasa ilerleyemezler. Henüz rehine takasının ikinci aşamasının ve İsrail’in durdurduğu insani yardım ve inşaat malzemelerinin bölgeye akışının ne zaman yeniden başlayacağı belli bile değil.

Kapsamlı Plan ve Projeleri Kim Yürütecek?

Mısır’ın zirveden önce açıkladığı geçici yeniden inşa planı elbette finansman desteğine bağlı. Ama daha büyük bir engel, iki devletli çözüm konusunda aslında istekli olmasalar bile ısrarlı bir tutum sergilemeleri, bunun kısa bir zamanda gerçekleşmeyeceğini bilmelerine rağmen, tekrar etmeleri. Bu konuda Batı’nın ikiyüzlülüğü Arap ülkelerinde de fazlasıyla mevcut. Çünkü paydaş aradıkları İsrail, bunu yavaşlatacak bir güç. Ayrıca Hamas yönetimi Gazze’den elini, eteğini ve etkisini tamamen çekse bile, Filistin otoritesinin kapsamlı, çok kademeli ve boyutlu bir yeniden yapılanma planını yürütmesi kolay değil. Zaten sorun her zaman Filistin meselesine Filistinlinin yeterince sahip çıkmaması veya bunun gerektirdiği, idari, hukuki, fiziki ve teknolojik kapasiteden yoksun olması. Bu nedenle bu defa 5 li Arap ülkeleri çetesinin kuracağı ortak bir koordinasyon grubunun planı hazırlayıp icra etmesi gerekir. İşte bu noktada da Arap ülkelerinin kendi aralarındaki uyumu sağlayıp sürdürmeleri gerekecek. Taslak halindeki planda dar Gazze koridorunda 7 bölge ayrımı yapılacağı bir ayrıntı olarak yer almış durumda. Gazze’de başta Cibaliye,  Gazze Şehri, Han Yunus ve Refah olmak üzere kuzeyden güneye birçok şehir kılığından çıkmış yerleşim yeri var. Şimdi önce alt yapı, aynı anda üst yapı planlamasının eş anlı olarak yürümesi için ince ayar bir plan yapılması önemli. Pek mümkün olmasa bile Trump’ın kitlesel zorunlu nüfus göçü ile Gazze’de çatışmalardan arta kalan nüfusu çevre ülkelere yerleştirileceği tehdidi, başta Mısır, Lübnan ve Ürdün olmak üzere Körfez ülkelerini bir hayli tedirgin etmiş durumda. Suriye’nin fikir yürütme şansı henüz yok. Ama iç savaştan kalan epey alan tabii Suriye’de de var. Körfez ülkeleri para verir. Göç almaz.

Türkiye Gazze Planının Neresinde Gizli?

Öte yandan Türkiye rivayet edildiği gibi diplomatik sınıflandırmada Avrupa bölgesinden Orta Doğu’ya geçirilirse,  Trump’ın örtülü tehdidinden payını alır. Gazze’de kalanları denizden ve karadan Türkiye sınırlarına yığarlarsa hiç şaşmam. Ama Türkiye’nin bu önemli konuda gür sesi şu sıralar pek duyulmuyor. Türkiye ya kendi içinde bitmez tükenmez açılım hamlelerinden bir başkasını tartışıp dururken nefesi oralara uzanamıyor veya başını kuma gömüyor. Bir olasılık da millete haber vermeden anlaşmalar yapılıyor olması. Tabii bir taraftan Türkiye’nin bu işe karışmaması iyi olur derken, diğer taraftan zaten ister istemez bir şekilde karışacağını düşünüp hayıflanıyorum. Mısır ve Ürdün Gazze’nin güvenliğini ve devlet kapasitesi oluşumunu planlayacak. Hamas dışında kalan militanlardan bir Filistin ordusu oluşturacak. Hamas’ı diğerlerinden nasıl ayıracaklar belli değil. Birleşmiş Milletlerin görevi ise yine bir Barış Gücü gönderme olacak. Artık Lübnan’daki işlevsiz UNIFIL’e karşı Gazze’deki barış gücünün adı UNIFIP[1] mi olur yoksa UNIFIG mi bilemem. Ama işte Gazze’ye gönderilecek güce Türkiye’den katkı mutlaka beklenecektir.  Bir de 2005 yılında İsrail Gazze’den tek taraflı olarak çıkma kararı aldığı zaman Türkiye’nin verdiği sözleri hatırlıyorum. Gazze hava alanı ve limanı, Erez kapısında 15.000 kişiye iş imkânı sağlayacak nitelikli bir sanayi bölgesi kurulması planları, yeni bir atmosferde kulağa güzel gelmiş, ama verilen sözlerin çoğu tutulmamıştı. Şimdi eminim Mısır’ın Gazze için açıkladığı 5 yıl boyunca 53 milyar dolarlık maliyet bütçesi ile yeniden yapılandırma irili ufaklı Türk müteahhit firmaları için peşine düşülesi inşaat işi demek. Böyle bir plandan ihale kapmak, akmasa damlar demek olur. Türkiye enkaz da kaldırır, alt yapı, üst yapı, prefabrik evler ve TOKİ inşaatlarına hemen başlayabilir.
 

[1] Bu farazi UNIFIP, UNIFIL’den esinlenerek aklıma gelen bir şey. Acaba United Nations Interim Force for Palestine veya Gaza mı olur?

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *