Türkçede “gönül okşayıcı, ilgi gösteren olumlu söz, iltifat, kompliman, koltuklama” gibi tanımlarla anlatılan ve insanlara onların hoşuna gidecek açıkça veya ima yoluyla söylenmiş güzel sözler, buna muhatap olan inanmasa bile, sonuçta müşteri davranışlarına ve tepkilerine olumlu yansıyor.
Gene dilimizdeki “yalan da olsa hoşuma gidiyor” deyimi bir anlamda kişilerin hem bilinçli hem de bilinçsiz iki tür tepkisini doğuruyor. İlk tepki eğer bu iltifat, kompliman veya koltuklama müşteriyi rahatsız ederse ve inandırıcı gelmezse ve müşteri tarafından bilinçli olarak dikkate alınmasa bile sonuçta müşteri davranışını işyeri lehine çeviriyor. Yani müşteri yapılan bu “yalan iltifatı”n yalan tarafını unutup, işyeri hakkında olumlu bir tavır takınıyor. Yani iltifata, okşayıcı sözlere muhatap olan kişi bu sözlere inanmasa da sanki inanmışçasına mal ve hizmeti satın alıyor.