İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4573 %-0.07
36,4748 %-0.32
3.508.266 %3.257
3.061,67 0,27
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Prof. Dr. Tevfik Dalgıç yazdı: Seçmenlerin Akılcılığı ve Pişmanlık Kuramı Üzerine

Prof. Dr. Tevfik Dalgıç yazdı: Seçmenlerin Akılcılığı ve Pişmanlık Kuramı Üzerine

Teksas Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tevfik Dalgıç'tan yine ders gibi bir yazı!.. Dalgıç, ekonomi alanındaki çok önemli bir bulgu olarak kabul edilen “akılcı kişilerin davranışlarının ve aldıkları kararların kısa ve uzun vadeli çıkarlarına uygun olarak zamanla nasıl değiştiğini” ortaya koyan tespiti siyasete uyarladı...

Prof. Dr. Tevfik Dalgıç'ın, "Seçmenlerin Akılcılığı ve Pişmanlık Kuramı Üzerine" başlıklı makalesi şöyle:

Konumuz ekonomi alanındaki çok önemli bir bulgunun “akılcı kişilerin davranışlarının ve aldıkları kararların kısa ve uzun vadeli çıkarlarına uygun olarak zamanla nasıl değiştiğini” ortaya koyan bir bulgu ile ilgili. Buna “pişmanlık” kuramı da derler. Bu kuramı ortaya çıkaranlar ise Nobel ödüllü F. E. Kydland ve E. C. Prescott isimli Amerikalı iki iktisat profesörü.

Bu kurama İngilizcede “Time Inconsistency-Zaman Tutarsızlığı” kuramı derler. Bu kuramı yaşam ve davranımlara uygularsak rasyonel düşünmeyen ve davranmayan kişiler çoğu kere “kısa vadeli çıkarlarını öne çıkarıp, uzun vadeli çıkarlarını feda ederler…”
Sonuçta da akılları başlarına gelir ve yaptıkları yanlısı anlayıp karar değiştirirler. Tabii bunun olabilmesi için de karar veren ve uygulayan insanların “ne kadar kısa sürede” daha akılcı davranmayı öğrenebilmelerine bağlıdır. Yani aldıkları karardan pişmanlık duymalarına bağlıdır. İşte bu yüzden “Pişmanlık Duyma Kuramı” demişler.

YANLIŞ KARAR BAĞDAT'TAN DÖNMEZ

Yanlış karardan pişmanlık duymak kişilerin davranışlarına yön veren en önemli etkenlerden biridir. Bazı kişiler yaptıkları hatadan veya aldıkları yanlış karardan dolayı pişman olup risk azaltmak için karar değiştirirken, bazı akılcı davranmayan kişiler de yanlışlıklarında ısrar ederler ve daha büyük risk alarak eski kayıplarını telafi etmek isterler. Sonuçta da daha büyük tehlike ve riskle karşı karşıya kalırlar. Eğer bazı kişiler rasyonel davranabilme yeteneğinden mahrum iseler aldıkları yanlış kararları her konuda tekrar ederler. Yani bir türlü akılcı davranmayı öğrenemezler.

Bu olgu doğal olarak insanların eğitimi, dünyaya bakışları, yaşam felsefesi, akıl ve algılama ile anlayış yeteneklerine bağlıdır. Normal koşullarda öğrenmesi, ders alması gereken bazı kişilerin karar değiştirmelerini ya da öğrenmelerini beklemek anlamsızdır. Onlar zaman içinde bile bile yanlışlarını tekrar ederler.
Rasyonel insanlar ise “zaman içinde, deneyimlerinden ders alarak veya başkalarının deneyimlerinden öğrenerek” kararlarını değiştirirler. Yani akılcı kişiler, duygusal veya başka nedenlerle sürekli yanlış davranan kişiler gibi hatalarını tekrarlamaya devam etmezler. Bunların bir kısmını bilgisiz, cahil, küçük çıkarcı, akılcı davranmayan, beyni bazı konularda koşullanmış gibi kelimelerle nitelemek mümkündür.

GELELİM SİYASETE UYGULAMASINA

Bu kuramın gerek ekonomiye ve finansa gerekse siyasete uygulaması üzerinde çok değişik örnekler bulmak mümkündür. Kanımca bugün için en önemli uygulamalarından birisi de seçmenlerin kararlarından pişmanlık duyup duymamaları ile ilgilidir. Eğer seçmenler akılcı davranırlarsa, yanı her şeyi akla, mantığa, hesaba, kitaba ve uzun vadeli çıkarlarına göre davranımlarda bulunurlarsa, yaptıkları yanlış bir seçimin, yani, destekledikleri bir siyasi partinin kendi yaşamlarına verebileceği veya verdiği zararı görüp karar değiştirmeleri ve başka bir siyasi partiyi tercih etmeleri gerekir.
Ama seçmen rasyonel davranma yeteneğinden mahrumsa, yani duygusal davranıyorsa yahut kısa vadeli küçük çıkarlar uğruna ilerideki olası kazanımlarını feda ediyorsa onun karar değiştirmesini beklemek abes olur. O seçmen tekrar tekrar aynı hatasını tekrarlar. Bir türlü zaman içinde değişmesini gerektirecek belirtileri, uygulamaları ve uğrayabileceği büyük zararları göremez.

Bu olgu bana bir zamanlar medyamızın kahramanlarından Sülün Osman karakterini hatırlatır. Sülün Osman, Galata Köprüsü’nü bazı saf insanlara satmakla ün salmıştı.

İnsanlar eğer rasyonel düşünemiyorlarsa, tekrar ve tekrar aynı hataya düşmekten kurtulamazlar. Ezbere dayalı bir kültürün eğitim sistemini özetleyen şu eski deyim de rasyonel olmayanların ruh halini anlatması bakımından bence büyük önem taşıyor:
“Tekrar alet tekrar ahsen, velevkane yüz seksen…” Yani, “Yüz seksen kere bile olsa tekrar etmek faydalıdır…”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *