İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,4368 %-0.16
38,2785 %1
3.381,98 % 0,96
90.765,98 %2.484
Ara
Muhalif. GÜNDEM Muzaffer Ayhan Kara'nın kaleminden: Sandım ki Moda'dayım...

Muzaffer Ayhan Kara'nın kaleminden: Sandım ki Moda'dayım...

Sanatıyla her döneme damga vuran, müziği, sesi ve taviz vermediği duruşuyla milyonların gönlünde taht kuran Edip Akbayram'ı, yazarımız Muzaffer Ayhan Kara'nın 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunun hemen ardından izlediği Edip Akbayram konseri sonrasında kaleme aldığı duygu yüklü yazıyla anıyoruz.

Okunma Süresi: 4 dk

Konser boyunca sanki Moda'daydım. Evden çıkıp Moda Caddesi'nde yürürken biraz sonra müdavimi olduğu zamane kahvesinde ya da Gaziantepli hemşerisi hepimizin müdavimi olduğu Colombo'da karşılaşacakmışız gibiydim Edip Akbayram ile...

Edip Akbayram'ın orkestra ekibinden bağlama virtiözü Yolcu Bilginç aradı geçenlerde; "konserimiz var" dedi, "Kültürpark Açıkhava'da, bekliyoruz..."

YOLCU
Yolcu, bir bağlama virtiözü olmanın ötesinde İzmir'deki lezzetli arkadaşlarımdandır. Berlin'de 1960'larda Altın Ayı'yı alan ünlü "Susuz Yaz" filminin çekildiği Urla'nın Bademler köyündendir. Izmir'in müzik serüveninde önemli bir yeri vardır.

Moda'da iken sıklıkla karşılaştığımız, komşumuz ağabeyimiz Edip Akbayram'ın sahnesini de özlemiştim. Yolcu'nun davetiyle Simten ve arkadaşımız Arzu Hanım ile soluğu Açıkhava'da aldık geçen gün o güzel yaz akşamı.

Aslında Türkiye’nin üzerine bir hüzün bulutu çökmüştü değişim fırsatının heba edilmesiyle. Toplumsal bir travma yaşanıyordu, seçimin ikinci turundan birkaç gün önce çıkılmıştı.

EDİP AKBAYRAM'IN YAŞI 74 AMA ONDA DAHA ÇOK İŞ VAR
Fakat Edip Ağabey öyle bir repertuvar hazırlamıştı ki ve öyle mesajlar verdi ki Açıkhava'yı dolduranlar hem nefis bir ziyafeti yaşadılar hem de adeta terapi olup umut tazelediler.

Büyük yorumcu 74 yaşına karşın nefis bir performans sergiledi. "Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz" ile başladı konsere... Arkasından Kuruluşun ve Kurtuluşun önderi Mustafa Kemal Atatürk'e uzun övgü sözleri gelince Açıkhava'da "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" belgisi yükseldi uzun süre. Edip Akbayram, aralarda da, finalde de mesajlarını çağıldayan duru bir su gibi akıttı.

"Uyuşturucu baronlarının olmadığı, kadın cinayetlerinin olmadığı, yapanın yanına kar kalmadığı bir memleket..." özlemini dile getirdi. Müzikal olarak, duygu olarak, felsefe olarak beslenme kaynaklarını da anlattı yer.


Edip Akbayram, 1 saat 50 dakika süren konserin eslerle beraber yaklaşık 35 dakikasında güzel replikler verdi. Yorulduğu yerde sahnedeki iki vokalistinden birisi olan ve yetişip boynuza yaklaşan kızı Türkü Akbayram'a bıraktı sahneyi ama arkasında oturup da dinledi. Bir şarkıda ise düet yaptı kızıyla. Piyano ve iyi bir müzik altyapısı da olan, gırtlağını belli ki babasından ajan Türkü ile gururunu doyasıya paylaştı büyük usta.

Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz sonrasında klasikleşen şu şarkılar geldi ustadan:

"Hasretinle yandı gönül", "Ben ölürsem akşamüstü ölürüm", "Boşu boşuna", "Aşk olsun", "Bekle bizi İstanbul", "Ateşlere küllere...", "Hava nasıl oralarda", "Şu Metris'in önü".

Sonra sahnede ışıldayan Türkü Akbayram geçti orta yere ve dört eser seslendirdi:

"Beni bekleme kaptan", "Tutuşur yanarım", "Haram geceler", "Salkım söğüt"

DEV KORO İLE DEVAM
Ardından usta geldi ve şu eserlerle devam etti ama dev bir koro da devredeydi Açıkhava'da:

"Haberin var mı?", "Merdo", "Gönül dağı", "Sen benden gittin gideli", "Güzel günler göreceğiz", "Aldırma gönül".

Evet, usta "başın öne eğilmesin" diyerek ayrıldı alkışlar arasında sahneden.

Konser boyunca sanki Moda'daydım. Evden çıkıp Moda Caddesi'nde yürürken biraz sonra müdavimi olduğu zamane kahvesinde ya da Gaziantepli hemşerisi hepimizin müdavimi olduğu Colombo'da karşılaşacakmışız gibiydim Edip Akbayram ile... Aklımın Moda'da olmasının bir nedeni de konserden kısa süre önce Moda'dan değerli komşum, ağabeyim, bir süre Cumhuriyet'te de aynı çatı altında olduğumuz Deniz Kavukçuoğlu'nu kaybetmemizdi. Onunla son öğle rakısını da İzmir'den bir gidişimde pandemiden hemen önce yine Moda'da, Colombo'da içmiştik. Deniz Kavukçuoğlu'nu ayrıca yazmak istiyorum.

BÜYÜK USTAYI İLK GÖRDÜĞÜM O AN
Bitirirken Edip Akbayram'la ilgili yakası açılmadık bir anı... Yıl 1977 veya 1978 olsa gerek. O zaman İstanbul'da siyasi şube henüz Sansaryan Han'da. Edip Akbayram, yanılmıyorsam Altın Mikrofon ödülü de alan ve ünlenen bir müzisyen olmaya başlamıştı. Emniyet bizi fakülteden toplayıp İkinci Şube'ye, Sansaryan Han'a götürdü. Müteferrika'nın önünde bir de baktık ki Edip Akbayram! Meğer, nişanlısı Ayten de gözaltına alınmış ve onu takibe gelmiş. Yıllar geçti, Moda'da komşu olduk, ahbap olduk. Nişanlısı Ayten Hanım ile evlendi tabii Edip Akbayram ve Türkü adlı kızları oldu. Bir de Ozan var oğulları. Türkü'den şimdi dünya tatlısı torunu Lavin var. Lakin, gençlik aşısı gibi geldi ustaya.

Güzel konser anısıyla teşekkürler büyük usta Edip Akbayram, teşekkürler Yolcu... Teşekkürler Türkü, Özge ve güçlü-güzel orkestra.

*Bu yazı 12.06.2023 tarihinde gercekgundem.com da yayınlanmıştır. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *