İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4661 %-0.06
36,5420 %-0.16
3.550.537 %3.58
3.073,62 0,66
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Şebnem Şirin'in ailesinin avukatı: Ciddi bir hata ihtimali söz konusu

Şebnem Şirin'in ailesinin avukatı: Ciddi bir hata ihtimali söz konusu

Denizli’de Furkan Zıbıncı isimli erkeğin katlettiği Şebnem Şirin‘in ailesinin avukatı Osman Tabu, cinayette polislerin ciddi bir ihtimalinin olduğunu öne sürdü.

Denizli’de 27 Ekim’de Furkan Zıbıncı isimli erkek tarafından katledilen Şebnem Şirin’in ailesinin avukatı Osman Tabu, “Maalesef ciddi bir hata ihtimali söz konusu. Polis ekipleri, dairenin kapısına kadar gelerek, misafir gibi kapıyı çalıyorlar. Zanlı ve maktulün içerde olmasına karşın ‘Herhangi bir ses yok’ deyip hiçbir tedbir almadan veya yandaki bir dairenin kapısını dahi çalmadan, oradan ayrılıyorlar” dedi.

ANKA Haber Ajansı’ndan Ayhan Çimendağ’a konuşan avukat Tabu, şunları söyledi:

“Şebnem’in, yakın zaman önce okulundan mezun olduğu ve gıda mühendisi unvanını kazandığı ve iş aradığı, artık kariyerine odaklanmak istediği biliniyor. Şebnem’in daha önceden her ne kadar kısa bir müddet de olsa yakın arkadaşlığı olmuş ise de zanlıyla ayrılmak istediği ve dolayısıyla da ilişkiyi sonlandırdığı biliniyor. Ancak zanlının psikolojik olarak bunu kabullenemediği, tepki gösterdiği ve Şebnem’in ayrılma kararına karşı direndiği ve artık bunun saplantılı bir hal aldığı anlaşılıyor. Öyle ki zanlının Şebnem’i uzaktan takip ettiği, kendi arkadaşlarıyla oturup kalkarken onu gizlice izlediği gibi durumlar söz konusu.

“Şebnem’in üzerinde psikolojik baskı kurmuş!”

Şebnem’in ayrılık kararını engellemek adına intihara teşebbüs gibi, Şebnem üzerinde psikolojik baskı kurmak gibi bir kısım davranışların olduğu Şebnem’in yakın arkadaşları tarafından bilinen bir hususlar. Tüm bunlar dosyada bir kısım deliller ve beyanlarla birlikte desteklenen olgular.

Olay gününde de yine zanlı Şebnem’i gitmiş olduğu kafede arkadaşlarıyla otururken dışardan takip ediyor, izliyor. Sonrasında Şebnem, kız arkadaşıyla bir yemek yerinde aperatif bir şeyler yemek üzere ayrıldığında bir şekilde oraya geliyor. Daha sonrasında Şebnem’in, zanlının psikolojik destek alma sürecinde aktif rol aldığını da düşündüğümüzde muhtemelen bu şekilde onunla görüşmeyi bir şekilde kabul ettiği algılanıyor. Sonrasında bu acı olay gerçekleşiyor.

“Polis cinayetin işlendiği dairenin kapısını misafir gibi çaldı”

Kadın cinayetleri ile mücadele etmek adına söylediğimiz pek çok şey var. Yetkili kurumlarımızın almış olduğu tedbirler, göstermiş oldukları çabalar var. Ancak bazı noktalarda hassasiyetimizin eksik olduğu veya hatalı şeyler yaptığımız anlaşılıyor. Bu olayda da maalesef ciddi bir hata ihtimali söz konusu. Dosyaya yansıyan bilgilere göre olay günü, cinayetin işlendiği saatlerde Şebnemin çığlıkları üzerine bir şekilde konu polise intikal ediyor. Polis ekipleri olayın işlendiği dairenin kapısına kadar gelerek, bir misafir gibi kapıyı çalıyorlar. Sonrasında zanlı ve maktulün içerde olmasına karşın, polis arkadaşlar maalesef burada ‘herhangi bir ses yok’ deyip hiçbir tedbir almadan veya yandaki bir dairenin kapısını dahi çalmadan oradan ayrılıyorlar. Maktulün o an ki durumunu bilemiyoruz. Belki hayattaydı. Belki o an itibariyle gerçek bir müdahale yapılsaydı kurtarılabilirdi.

“Olay yerine 2 saat sonra geliyorlar”

Nihayetinde vahim bir cinayet yaşanıyor. Polislerin oraya tekrar gelmesi zanlı çıkıp gittikten yaklaşık 2 saat sonra gerçekleşiyor. Cinayetin vahimliğinden kastımız sadece genç bir kızın ölmesi değil. Vahşi bir şekilde ve son derece acı bir şekilde öldürülmesinden kaynaklı. Öyle ki maktulün vücudundaki öldürücü yaralar dışında, pek çok da öldürücü olmayan ancak ciddi anlamda acı verici yaralar mevcut. Tüm bunlar yaşanıp bitiyor ve maalesef Şebnem kızımızı kaybettik. Delilleri karartmaya yönelik çabalar gösteren zanlının soruşturma aşamasında beyanlarında olay anını hatırlamadığını, ne şekilde Şebnem’in yaralandığını ve öldürücü yaralara maruz kaldığını hatırlamadığını beyan ettiği bir savunma ile karşılaşıyoruz.

“Bu acının bir daha yaşanmamasını diliyoruz”

Süreç bize gösteriyor ki Türkiye de maalesef kadın cinayetleri ile ilgi mücadele etmek adına yapacağımız çok daha ciddi çalışmalar çok daha fazla hassasiyetler göstermemiz gereken durumlar mevcut. Umarım ailenin bu süreçteki acısı ıstırabı başka ailelerin de yaşayacağı yeni ıstıraplar ile tekrar tekrar perçinlenmez. Biz bu acının ülkemiz adına bir daha yaşanmaması dileğindeyiz. Sürecin hukuki mücadelesini sonuna kadar aileyle birlikte yapacağız. Aileye ülkemiz adına tekrar baş sağlığı diliyorum.”

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *