İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4835 %0.01
36,5870 %-0.01
3.432.602 %0.06
3.066,55 0,43
Ara

Seçime doğru

Üretimi ihracata yönelik bir sanayici arkadaşımla konuşuyorum. Durumun ne kadar vahim olduğunu, kur üstüne baskı uygulandığı için Türk Lirası’nın aşırı değerlendiğini ve yurt dışından gelen talebin tamamen kesildiğini anlatıyor. Mutsuz…

Ekonomiden anlayan ama ekonomistlikten malum nedenlerle istifa ettiklerini söyleyen arkadaşlarımla konuşuyorum. “Gerçekten Türk Lirası aşırı değer mi kazandı? Benim mi haberim olmadı?” diye soruyorum. Sanayici arkadaşımı teyit ediyorlar. Peki bu koşullarda geçtiğimiz hafta çıkan, “sanayiciler hükümetten devalüasyon talep ettiler” haberinin gerçekçiliği var mı? sorusuna verdikleri kısa yanıt “yok” şeklinde.

Türkiye Cumhurbaşkanı’nın ilan ettiği 14 Mayıs günü seçime gidilecek ise, kaçınılmaz olarak seçim ekonomisi uygulanmaya başlanmış ve bu yolda hızla ilerlenecektir arkadaşlarımın temel gerekçesi.

Öyle ya emeklilikte yaşa takılanların engellerinin kaldırılması, 3600 ek gösterge, asgari ücrete yapılan zam, memurları ve emeklileri tam tatmin etmemiş olsa da yapılan yüzde 30’luk artış ve büyük olasılıkla Mart ayında yapılacak yeni zam spekülasyonları, vergi afları, vs… Peki bütün bunlar nasıl karşılanır sorumuzun da iki cevabı ortaya çıkıyor. Ya Merkez Bankası para basar ya da daha sert vergi toplama yoluna gidilir ki; her ikisi de seçim öncesi yapılamaz. Para basmak en büyük dert olan enflasyonu azdırır, vergi yükünü artırmak seçim öncesi büyük oy kaybettirir.

Peki bu durumda ne yapılır sorumuza verilen cevapta belli. Dış kaynak bulmak gerekir. En can alıcı konu da dış kaynağın ne olabileceği noktasında düğümleniyor. Örneğin kara para bir kaynak olarak düşünülebilir mi? Uyuşturucu baronlarının ülkemizi, özellikle de İstanbul’u yeni yerleşim ve çatışma merkezi haline dönüştürdükleri konusunda ortaya çıkan haberlere bakarsak, ister istemez kötü düşüncelere dalıyoruz...

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *