İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4912 %0.03
36,6013 %0.03
3.445.090 %0.247
3.067,04 0,45
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Şehit Eren Bülbül ölümünün 4.yılında anıldı

Şehit Eren Bülbül ölümünün 4.yılında anıldı

Trabzon Maçka'da 11 Ağustos 2017 tarihinde bölücü terör örgütü mensupları tarafından Jandarma Astsubay Başçavuş Ferhat Gedik ile şehit düşen Eren Bülbül'ün ailesinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.

Anne Ayşe Bülbül 'Eren'i, dördüncü yılı oldu halen bekliyorum, halen kapıları kilitlemiyorum. Çocuklar akşamları kapıyı arkadan kilitlediklerinde benim zoruma gidiyor. 'Benim yavrum çıkıp gelecek' diye bekliyorum ama 4 yıl oldu' ifadelerini kullandı.

Trabzon'un Maçka ilçesi Çamlıdüz Yaylası'nda bulunan anne Ayşe Bülbül, Eren'i 4 yıldır her gün andığını söyledi.

Eren'in çalışmayı seven, yerinde duramayan, ailesini düşünen bir çocuk olduğunu belirten anne Bülbül, "Eren çok hareketli bir çocuktu. Bu yaylada onu bir saat evde bulamazdınız. Eren'le en son bu evden gittik, sonra yavrum buraya dönüp gelmedi." dedi. Ayşe Bülbül, Eren'in bir gün boş kalsa "ekmeğimiz yok, ne yiyeceğiz" diye düşündüğünü anlatarak, "4 yıl değil, 1400 yıl geçse de yavrumun, Eren'imin acısı bitmez. Ben bu acıyı bitiremem ama sonuçta yapacak, diyecek hiçbir şey yok. Vatan sağ olsun." diye konuştu.

Bülbül, oğlunun vefat haberini aldığı günü ve yaşadığı duyguları, şu sözlerle dile getirdi:

"Trabzon'daki fakülte hastanesine gittim. Çocukların hastane kapısındaki bağrışmalarını gördüm, taksinin içinde, yavrumun şehit edildiğini anladım. Kaymakam bey, belediye başkanımız, doktorlar bana doğru geldiler, bana bir şekilde diyecekler, 'bana hiç kimse bir şey demesin, benim yavrum şehit edildi, siz söylemeden ben söyleyeyim' dedim. Benim yavrumun anılmadığı, isminin geçmediği yer yok. Türkiye'nin değil, dünyanın dört bir yerinden yavrumun çok sayıda ziyaretçisi oluyor. Ben onlarla gurur duyuyorum. Yıllar geçti, dördüncü yılı oldu, aynı bugünkü gibi. Allah düşman başına evlat acısını vermesin. Evlat acısını zaman geçtikçe daha iyi anlıyorsunuz."

 "BENİM EREN'İMDİ, TÜM TÜRKİYE'NİN EREN'İ OLDU"

Anne Bülbül, oğlunu defnettikten sonra yaşadıklarını söyle anlattı:

"Eren'in kabri başında gelen giden konuşuyor. Ben yavrumun şehit edildiğine inanamıyorum. Yavrumu kıskanıyorum. Bu çocuk benim, ben bu çocuğu ne zorluklarla büyüttüm, ne şekilde baktım, ne kıtlıklarda büyütmüşüm, benim yavrumu bu millet niye konuşuyor? Sonra tabi insan her şeyi içine sığdırıyor, her şeyi üstlenmek zorunda oluyor. Benim Eren'imdi, tüm Türkiye'nin Eren'i oldu. Benim yavrumu ve bizleri unutmayan herkesten Allah razı olsun. Yavrum, tüm Türkiye'nin evladı oldu." 

 "YAVRUMUN CANINI ORTAYA KOYARAK YAPTIĞI FEDAKARLIK UNUTULMAYACAK"

Anne Bülbül, Eren'in ismini anneannesinin koyduğunu anımsatarak, "Eren'i dördüncü yılı oldu halen bekliyorum, halen kapıları kilitlemiyorum. Çocuklar, akşamları kapıyı arkadan kilitlediklerinde benim zoruma gidiyor. 'Benim yavrum çıkıp gelecek' diye bekliyorum ama dört yıl oldu. Aynı acı, aynı duygu, aynı o şehit edildiği günkü içimdeki o burukluklar, o acılar aynen benim içimde yine devam ediyor ama yapacak bir şey yok, 'vatan sağ olsun' diyeceğiz." diye konuştu. İçişleri Bakanlığı tarafından bu yıl başlatılan "Eren Operasyonları"nı haberlerden takip ettiğini dile getiren Bülbül, "Çok gurur verici bir şey." dedi

Bülbül, "Ne istediler benim yavrumdan? Gecekondumuza girdiler, o gecekonduda büyüyen yavrudan ne istediler?" diyerek gözyaşı döktü. Ayşe Bülbül, "Kesişme; İyi ki Varsın Eren" adlı sinema filminin çekimlerinin de devam ettiğini söyledi.

Filmde kendisinin ya da çocuklarının oynamadığını, anlattıkları bilgilerin filmde yer alacağını, canlandırılacağını vurgulayan Bülbül, "Güzel bir duygu. Yavrumun canını ortaya koyarak yaptığı fedakarlık unutulmayacak. Eren, benim evladım değil de başkasının evladı da olsaydı ben aynı duyguyu, aynı acıyı başkasının evladında da yaşardım." dedi.

Bülbül, yavrusunun anlatılacağı filmi izleyeceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Eren'in, bizlerin hayatı canlanacak. Bizim hayatımız çok çileyle geçti, o çileleri bir daha tekrar izlemek beni biraz üzecek. Eren'in doğumundan 15 yaşına kadar çektiği çileler, yokluklar anlatılacak. Eren'i oynayacak çocuklar yavruma benziyorlar. Yavrumu bulmuş getirmişler gibi ama kendi yavrun gibi hissetmiyorsun."

 "EREN YANIMDA OLDUĞU ZAMAN BİRAZ DAHA KENDİMİ GÜÇLÜ HİSSEDİYORUM"

Eren'in adını, şehit edilmesinden sonra doğan torununa verdiklerini aktaran Bülbül, "Eren yanımda olduğu zaman biraz daha kendimi güçlü hissediyorum. Bunlara belli etmeden Eren'in ensesini kokluyorum, benim yavrum ter kokardı ama bu benim yavrum gibi kokmuyor. 14 tane daha torunum var benim. En çok sevdiğim bu yani Eren. Benim yavrumun yerini tutmaz ama yine de onunla zaman geçiriyoruz, onunla teselli oluyoruz." diye konuştu.

Eren'in ablası Yeter Bülbül Fındık ise "Eren'in şehit olmasından gurur duyuyoruz. Türkiye'nin gururu, diyecek kelime bulamıyorum. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun." ifadesini kullandı.

Fındık, 3 yaşındaki oğlunun dayısı Eren'e benzediğini dile getirerek, "Bu da küçük Eren'imiz. Aynı onun gibi yemek yemesi, onun gibi kıpır kıpır yerinde duramıyor. Evlat ayrı, kardeş ayrı, acısı da daha bir ayrı. Biraz kızıp bağırsam, annem hemen karşı çıkıyor." dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *