Muhalif Analiz
Babacan'ın insan hakları eylem planında ortaya koyduğu, anadilde eğitim ve tarikat - cemaatlerle ilgili fikirler hakim anlayış tarafından olumsuz olarak nitelendirilmişti.
Babacan İSA ve SİHA üzerinden hakim kanaatin bir başka kutsalına daha dokunmuş oldu. Ama aslında söyledikleri İHa, SİHA ile ilgili hiç bir olumsuzluk barındırmıyordu. Hakim kanaat algılamak istediği gibi algıladı.
Babacan İHA ve SİHA neden üretiliyor demedi aslında ama öyle demiş gibi algılanması için daha önceki anadilde eğitim açıklaması fon olarak kullanıldı. Babacan aslında dedi ki, 'Evet ama yetmez, bu üretimleri yapan başka firmalar da olmalı. Devlet sadece bu firmayı desteklemeli, başka firmalara da destek olunmalı, bu şekilde de rekabet oluşmalı, rekabet kalitedir'
Bu açıklama bir taraftan sanki yerli savunma sanayiine karşı olduğu şeklinde bir algı çalışmasıyla karşılaşırken bir taraftan da Bayraktar ailesi tarafından "Hayır biz devletten destek almıyoruz" şeklinde açıklamalara muhatap oldu. Hatta sert açıklamalara.
İşin enteresan yanı, tıpkı TOGG da olduğu gibi hükümetin İSA ve SİHA'ları da olduğu gibi sahiplenme politikasının olması. Bayraktar kardan gelen bu açıklamalar bu durumu da biraz tartışılır hale getirdi tabiki.
Eğer Hükümet bu şirkete hiç bir destek vermemişse ve tamamen öz kaynaklarla bu üretimler yapılmışsa, burada hükümetin rolü sadece moral vermek mi diye akla geliyor elbette.
Ancak 5 Eylül 2019 tarihli Cumhurbaşkanı kararı ile bahsi geçen şirkete destek verildiği de ortada. Yani hem hükümet bu üretimlerle övünmekte Babacan da başka firmalara da destek verilmeli eleştirisinde haklı görünüyor
Haluk Bayraktar'ın sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalar şöyle;
Paylaşımlarda yer alan 2019 yılına ait karar;
.png)
