Akşener'in konuşmasından başlıklar şöyle:
"Sayın Erdoğan belli ki artık sürmenaj olmuş durumdasın. Pandeminin ilk günlerinde en az iki hafta karantina ilan edin diye seni kim uyardı? Esnafımıza destek ödemesi yapılsın önerisini sana kim getirdi?
Erdoğan şimdi bunları hatırlamakta güçlük çekiyor. Bu vesileyle kendisine B vitamini eksik etmemesini, basketbol oynamaya çalışmak yerine sudoku çözmesini tavsiye ediyoruz.
Hayırdır sayın Erdoğan, biz bu doğal gazı Putin’le kurduğun kankalığa rağmen neden bu kadar fahişi fiyata alıyoruz? Biz göre göre neden soyuluyoruz?
Şimdi de çıkmışsın daha tehlikeli bir işe kalkışıp ülkemizin çok önemli iki kurumu olan Türkiye Petrolleri’ni ve BOTAŞ’ı yandaşlarına ve sözümona savaş açtığın küresel sermayeye göz göre göre peşkeş çekmeye kalkıyorsun.
Sayın Erdoğan, BOTAŞ’ı ticari, ınternational, altyapı olarak üç ayrı şirkete bölüp ticari ve ınternational hisselerini aynı Türk Telekom özelleştirmesinde olduğu gibi yaranmak istediği yabancı sermayeye satmak istiyor. Altyapı AŞ’yi de BOTAŞ’ın tüm borçlarını üstlenen bir kamu kuruluşu haline getirip bunun maliyetini de milletimizin sırtına yıkmak istiyor.
Şimdiye kadar enerji dağıtımını özelleştirdin de ne oldu?
Paris Anlaşması’nda ne değişti de sayın Erdoğan bir anda 180 derece dönmeye karar verdi? BM Zirvesi’nde sayın Erdoğan’ın etrafa şirin gözükmesi gerekiyordu, o da ata ata bu adımı attı.
Sayın Erdoğan bu anlaşmanın gerekliliklerinin farkındasın değil mi? Bakanlık ismi değiştirmekle iş bitmez biliyorsun değil mi? Mesela biz elektrikli araçlarda ÖTV’yi sıfırlayacağız, peki ya sen? Peki ya sen dere yataklarına HES kurmaktan vazgeçecek misin?
Kanal İstanbul saçmalığından vazgeçecek misin, Avrupa'nın çöp deposu olmaktan vazgeçecek misin? İlk sandıktan Erdoğan ve bu ucube sistem gidecek. Günlük 20 lira eden 650 liralık öğrenci kredisini öğrencilerin başına kakıp duruyor.
Sayın Erdoğan tütüncülük yapan çiftçi ailesinin kızıyım. Tütün ekmek için sabahın köründe kalkarsın, çapalarsın, büyük yaprakları kırarsın, kırdığın yeşil yaprakları ipe dizersin, kurutursunuz, kuyulara sarkıtırsınız. Adı da çiledir. Aynı işin adı gibi çiledir. O tütün paralarıyla köylü tarla alır tarlasını genişletir, çocuğunu evlendirir, evini geçindirir. Bu köylüden ne istiyorsun kardeşim? Onları neden açlığa mahkûm ediyorsun?
Anlattığın masallar Adıyamanlı kardeşlerimin sorularına cevap olmuyor. Bol bütçeli lüks etkinliklerde caka satacağına önce git milletin derdini çöz. Kısa zamanda çözdün çözdün çözemedin koltuk gidiyor. İyi Parti Allah şahit gümbür gümbür geliyor. Milletimizin iradesini yeniden iktidar yapmaya geliyoruz. Hizmet nasıl yapılırmış cümle aleme göstermeye geliyoruz.
Sıkı dur sayın Erdoğan başbakan geliyor.
Organize sanayi bölgelerini de kendine bağlamak istiyor. Çünkü ülkemizde işleyen ve çalışabilen bir tek OSB’ler kalmıştı. Onları da kendine bağlayıp kurutursa rahat edecek. Azimle üreten sanayicimize çökmeye çalışıyor. Bu arkadaş başarıya düşman. Başarılı olan devletin kurumuysa satıyor, özel sektörse tepesine çöküyor.
Yandaşların ihale paralarını yurt dışına kaçırırken OSB’ler bu ülkeye döviz soktular.
İyi Parti artık Türkiye’nin "defacto" iktidar partisidir."
