İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4702 %-0.05
36,5529 %-0.12
3.529.021 %2.978
3.072,37 0,62
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Siyaset kurumunun doğal işlevleri: Barış ve demokrasinin adaleti üzerine

Siyaset kurumunun doğal işlevleri: Barış ve demokrasinin adaleti üzerine

Barış olmadan demokrasi olmaz

İnsanlık kalubeladan beri iki büyük mücadele içinde olagelmiştir. Bunlardan biri insanın insanla mücadelesidir, diğeri ise insanın doğa ile mücadelesidir. İnsanın insanla mücadelesi silahları, silahlar savaşları ortaya çıkarmış, savaşlar da büyük yıkımlara neden olmuştur. Sadece 20. Yüzyılda yaşanan iki büyük dünya savaşında 70 milyon insan ölmüş bir o kadarı da sakat kalmıştır. Bu süreçte yaşanan irili ufaklı çatışmaları, katliamları, kıyımları, pogromları saymıyorum bile.

İnsanın doğa ile mücadelesi ise alet-adavatı ortaya çıkarmış, o da en nihayetinde sanayileşmeyi yaratmış, düzensiz sanayileşme ve orantısız zenginleşme hırsı dünyayı kirleterek yaşanmaz hale getirmiştir. Sonuçta kapitalizm ve faşizm el ele vererek insanı yaşam alanlarını daraltmış, suyunu zehirlemiş, insanı bir araca dönüştürmüştür. Yetmemiş, yeri geldiğinde baskı ve züllümle onu çıkarları doğrultusunda yok etmekten imtina etmemiştir.

Ne ki bu düzenin daha doğrusu insanı yok eden ve doğayı tahrip eden düzensizliğin böyle gidemeyeceğini gören insanlık, 2. Dünya Savaşından sonra büyük bir “U Dönüşü” yapmak zorunda kalmıştır. Henüz tam olarak başarıya ulaşmamış bu dönüşün adı BARIŞ ’tır.

Ekolojik demokratik toplumun gerekliliği

Gelinen vahim noktada, bu girdaptan kurtulmanın yolu insanın insanla ve insanın doğa ile barışmasını gerektiriyor. İnsanın doğa ile barışma çabaları çevre bilincini, insanın insanla barışma girişimleri ise demokrasiyi bugüne değin bulunmuş en iyi yönetim biçimi olarak ortaya çıkarmıştır. Böylece ekolojik demokratik toplum olmadan insanın insanlık onuruna yakışır bir düzeyde yaşam sürmesinin olanaklı olmadığı görülmüştür. Bunun da ön koşulu savaş tacirlerinin ve bu yolla egemen olmak isteyenlerin sevmediği barıştır. Bugün şu idrak iyice öne çıkmış bulunuyor; barış ile demokrasi bir madalyonun iki yüzü gibidir; biri olamadan diğeri de olmaz.

Bu ikili insan haklarına saygıyı güncelleştirerek öne almış ve bunları hukukun üstünlüğü ile teminat altına almaya çalışmıştır. Nazizm’in faşizan yayılmasının başlangıcını insanlık hafızasında canlı kılmak ve barışın önemini vurgulamak için 1 Eylül 1939 tarihi dünya  barış günü ilan edilmiştir. Ne ki henüz ne barış tam tesis edilmiş ne de demokrasi tam kurumsallaşmıştır. 

Köşe yazısının tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *