Duayen Gazeteci Semra Topçu'nun kişisel blogunda kaleme aldığı, "AKP’li Belediye Başkanı tarihi yolculuklarını yüzyıllardır sürdüren Sarıkeçili Yörükleri barındırmıyor, kovuyor" başlıklı yazısı şöyle:
‘’Bize yer yok, huzur yok”
Kış aylarını Mersin’de geçiren Sarıkeçili Yörükleri her yıl olduğu gibi bu yıl da yaz aylarında konakladıkları yaylaya ulaşmak istedi ancak Konya Taşkent Belediyesi yüzyıllardır sürdürülen geleneği yok saydı.
Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Bolay köyü yaylasında yazı geçiren Sarıkeçili Yörükleri’nin çadırını kaldırması için Zabıta gönderen AKP’li Belediye Başkanı Osman Arı, yörüklerin izin belgelerini de görmezden geldi.
Konargöçer yaşam tarzının son temsilcilerinden olan Sarıkeçili Yörükleri adına yaşadıklarını anlatan Musa Gök, 35 günlük göçten sonra konakladıkları ormanda konaklama ruhsatı olmasına rağmen yaşadıkları eziyete maruz kaldıklarını belirtti. Sarıkeçililer, Konya’nın Taşkent ilçesine bağlı Bolay Mahallesi’nde hayvanlarını otlatmak için Orman İşletme Şefliği’nden resmi izin alarak çadırını kurdu, kısa süre sonra belediye zabıtalarını karşılarında bulu. Taşkent Belediyesinde görevli olan zabıtaları otlatma izin belgesi olan araziyi terk etmelerini istedi.
Mersin’in Aydıncık, Gülnar ve Mut ilçeleri ile Konya ve Karaman’ın yüksek yaylaları arasında her yıl 500 kilometreye yakın mesafeyi keçileri ve develeri ile birlikte yürüyerek aşan Sarıkeçililer, hayvancılık adına orijinal bir üretim modelini yaşatıyor; kirletmeden doğayla birlikte yaşıyor ve yaşatıyor. Yıllar içinde yaşam alanları giderek daralan ve kuraklıkla da baş etmek zorunda kalan Yörükler seslerinin duyulmasını istiyor. Sarıkeçili Yörükler şöyle sesleniyor:
Bir kez daha yineliyoruz; göçebeliğin gerek bir yaşam biçimi ve kültürel bir değer gerek ekolojik, sürdürülebilir, doğa ve iklim dostu bir üretim biçimi olması tüm toplumun ve doğanın yararınadır; yapılan bu baskılar ve alıkoymalar kabul edilemez.
Bizler tüm hayatımızı 5-10 metrekarelik kıl çadırlarımıza sığdırırken, kendi vatanımıza sığdırılamıyoruz. Ancak, unutulmasın ki mücadeleye ve hayata olan bağlılığımızı yol arkadaşımız olan keçilerden alıyoruz. Yörük kültürünü yok etmeye azmetmiş birileri varsa bilmelidirler ki vatan, kültürüyle, doğasıyla ve tarihiyle vatandır ve vatanseverlik bunların hepsini koruyup yaşatmayı gerektirir. Dağdaki çoban da arkasındaki bu koskoca mirasla dimdik durmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk’ün de söylediği gibi “Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”
Sarıkeçililer Yaşatma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Çoban Savran da, seslerini duyurmak istediklerini belirtirken, yüzyıllardır sündürdükleri geleneği yaşatmaya çalıştıklarını, varoluş mücadelesi verdiklerini söyledi.
Gazeteci Semra Topçu'nun yazısına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz...
https://www.semranindefteri.com/2021/06/24/akpli-belediye-baskani-tarihi-yolculuklarini-yuzyillardir-surduren-sarikecili-yorukleri-barindirmiyor-kovuyor/