Yazısına, "Bugün Ankara’da heyecan havası hakim. Biraz da tedirgin bir bekleyiş var, diyelim. Acaba Demokrat Partili Joe Biden, seçim kampanyası sırasında verdiği sözü tutacak ve 24 Nisan tarihini Ermeni soykırımı olarak ilan eden ilk ABD Başkanı mı olacak?" sözleriyle başlayan Tavşanoğlu, "Biden’ın yardımcısı Kamala Harris’in, göreve gelmeden önce ve sonrasında yaptığı faaliyetlere, California eyaletindeki kalabalık Ermeni seçmen topluluğuna bulunduğu vaadlere bakılacak olursa Ermeni soykırımı ABD devleti tarafından resmen tanınacak gibi görünüyor, son anda araya ricacı birileri girip karar değişikliğine sebep olmazlarsa tabii. Siyaset bu. Her şey mümkün" görüşünü dile getirdi...
Barack Obama'nın göreve gelişinin ilk yılında Ermeni soykırımını “Büyük Felaket – “Meds Yeghern” olarak ilan ettiğini, Trump döneminde ise Demokrat Parti ağırlıklı Temsilciler Meclisi’nde “Ermeni soykırımı”nın resmen kabul edildiğini hatırlatan Tavşanoğlu şunları söyledi:
"Geçmişte ABD Kongresi ve Beyaz Saray’da Ermeni soykırımı tasarılarının kabul edilmemesi büyük ölçüde Amerika’daki Yahudi lobisinin sayesinde olmuştu. Çünkü biliniyor ki İsrail ve dünya Yahudileri soykırımın sadece Yahudi milletine yapılan bir mezalim olarak kabul edilmesini savunuyor. Soykırım tanımını bir başkasıyla paylaşmak istemiyor. Ancak son yıllarda değişen dinamikler ve parametreler nedeniyle Amerika’daki Yahudi lobisi Ankara’nın tezlerini savunmamaya özen gösteriyor...
İkinci nokta da şu: Yeni ABD Yönetimi nezdinde besbelli ki Türkiye’nin insan hakları ve demokratikleşme notu pek parlak değil. Diyelim ki Joe Biden resmen Ermeni soykırımını tanıyan ilk ABD Başkanı oldu. Lütfen, her zamanki duygusallığımızla, “Vay çirkin Amerikalı, bizi soykırımcı ilan etti” deyip misilleme olarak sokak serserileri ve çapulcu takımını bu ülkenin has evlatları olan Ermeni vatandaşlarımızın üstüne salmaya kalkmayalım...."
Leyla Tavşanoğlu'nun yazasının tamamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız...