Dünyada “tehlikeli meslek” sınıflandırılmasında, “kamyon şoförlüğü, gardiyanlık, nükleer işçilik, petrol makinistliği, elektrik hattı işçiliği, savaş muhabirliği, ağaç kesicilik ve okyanus balıkçılığı” ilk sıralarda yer alıyormuş. Acaba Türkiye’de “hukukçular” da mı bu grupta sayılmalı?
Adaleti arayanların başına öyle işler geliyor ki, onları ne Anayasa, ne yasalar, ne bağlı bulundukları örgütler koruyabiliyor, hatta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi bile kurtaramıyor, oysa “hukuk herkese lazım” değil mi? “Hukukçular da hukuksuzluğun pençesine düşerse!” sokaktaki insanı kim kurtaracak?
Yargıtay eski savcısı, YARSAV kurucu başkanı, şimdi avukat Ömer Eminağaoğlu’nu ele alalım. (*) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasete Belediye Başkanlığından girip, “milletvekili seçilmesi” ile devam eden, Külliye’ye çıktığı yolda “hep karşısında bulduğu isim” değil miydi?