İstanbul
Parçalı az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,7508 %0.01
37,3191 %-0.56
103.034,54 %3.513
3.172,74 0,69
Ara
Muhalif. GÜNDEM Tevfik Dalgıç: CHP, çağdaş milliyetçiliğe inanmışların partisidir

Tevfik Dalgıç: CHP, çağdaş milliyetçiliğe inanmışların partisidir

Yazarımız Tevfik Dalgıç'ın "Kılıçdaroğlu bu yazıyı okusun" yazısı tekrar gündem oldu.

Okunma Süresi: 4 dk

İşte Dalgıç'ın o yazısı...

Pazarlama kuramında ve pratiğinde hedef kitlenin ihtiyacını anlayıp ona göre mal, hizmet ve fikir üretilir. Yani kendinize hedef aldığınız kitlenin hem bugünkü hem de gelecekteki olası gereksinimleri saptanır, bu gereksinimlere yanıt verecek mal, hizmet ve fikir üretimine geçilir. Bu mal, hizmet ve fikrin üretilmiş olması da yetmez, bunların hedef kitleye değişik iletişim kanalları kullanılarak duyurulması ve dağıtım kanalları ile de ulaştırılması gerekir. Tabii bu arada makul bir fiyat da konularak. Bu kavrama “Müşteri Odaklılık” denir.

REKABET KOŞULLARI

Birden fazla üretici olan rekabet koşullarında mal, hizmet ve fikir üretenlerin başarı için çok az stratejik alternatif vardır. O da ya mal, hizmet ve fikri en ucuza verir ya da mal, hizmet ve fikrini rakiplerinden farklılaştırarak, değişiklik yaratarak, hedef kitlenin beynindeki algıyı ve konumunu değiştirerek belirli bir kitlenin kalbini kazanmaya çalışır. Buna biz bu eski algıyı değiştirip hedef kitlenin beynindeki yerini değiştirme olgusuna- repositioning- yeniden konuşlanma adını veriyoruz.

Ülkede seçmen çoğunluğu kendini muhafazakâr kavramı ile özdeşleştirdiği için bunların oyunu almak amacıyla CHP de bir tür yeniden konuşlanma stratejisi yapıldığı izlenimi veren üstyapı değişiklikleri bilimsel anlamda büyük yanılgılar içeriyor. Bu yanılgıları ortaya çıkaran uygulamalar ise parti üst yönetimine, parti tabanına danışmadan Atatürk karşıtı dincileri, laik olmayanları, CHP tarihini inkâr edenleri, AKP’nin teslimiyetçi sözde açılım süreçlerini destekleyen kişilerin getirilmesidir.

CHP'NİN ARAYIŞI

Partinin esas misyonu olan laiklik, halkçılık, devletçilik, cumhuriyetçilik, milliyetçilik kavramları unutturulup akıllarınca sözde kendilerini muhafazakâr sayan ama muhafazakârlığın ne olduğunu bile bilmeyen AKP seçmenlerinden oy alma stratejisi büyük bir yanlışlık idi. Muhafazakârlığı dincilik sayan yoksul halk aslında muhafazakârlığın zenginlere hizmet eden bir sistem olduğunun farkında bile değildir. Uzun vadeli çıkarını değil, günlük çıkarını düşünür.

Bu konuda yapılan araştırmalar- Time Inconsistency Theory- Zamanın Tutarsızlığı kuramına dahi ters gelen, dincilere yakınlık duyan seçmen kitlelerinin hatalarından öğrenmediğini ve öğrenmek istemediğini ortaya koymuştur. Tekrar tekrar aynı hataları yapanların rasyonel düşünmek niteliğinden uzak olduğu bir gerçektir.

HEDEF KİTLE YANILGISI

CHP yönetimine ve Sayın Kılıçdaroğlu’na partiyi yeniden konuşlandırma fikri verenlerin bazı konularda daha sağlıklı bilgi sahibi olmaları gerekir. Pazarlama stratejisi rasyonel, akılcı hedef kitleyi varsayar. Yani hislerinin, dedikoduların etkisinde kalmayan, araştıran, alternatifleri görebilen hedef kitle içindir. Değişik pazarlama stratejileri ve yeniden konuşlanma çabalarının temelinde rasyonel hedef kitleye odaklanmak yatar. CHP’nin hedef kitle haline getirdiği AKP sempatizanı seçmeninin çoğunluğu duygusaldır, çoğu kez dedikoduya ve hurafeye inanır, günlük küçük çıkarını uzun vadeli büyük çıkarından önemli tutar. CHP’nin kendi tarafına çekmek istediği seçmenler kulaktan dolma algılarla 70 yıldır CHP karşıtı dinbazların yarattığı algıyı korumaktadırlar.

Demokrasiye geçtiğimizden bu yana CHP’nin toplam iktidarı 10 yılı geçmez, geriye kalan 55 yılını siyasetlerinin temeline dini koyan, çoğu kere dindarlıkla ilgisi bulunmayan ama dindar geçinen dincilerin tek hedefi CHP olmuştur. Yalanla, iftira ile tarihi bugünün koşulları ile değerlendirme çabası içinde olan kendilerine sağcı dedikleri halde liberal ekonomi bile bilmeyenler dahi CHP’ye saldırmayı bir gelenek haline getirmişlerdir. Seçmenin kafası yıkanmış, beyninde CHP’ ye karşı cehaletinden dolayı bir olumsuz algı yaratılmıştır.

Bu koşullarda CHP ne yaparsa yapsın, kendini ne kadar dindar göstermeye kalkarsa kalksın, başarılı olamayacak, buna karşılık kendisinin ana seçmen kitlesini yabancılaştıracaktır. Müftü diyerek partiye getirilen kişinin son örneği de bu konudaki yanılgı ve zafiyetin sadece ideolojik değil, kişileri seçmede de var olduğunu ortaya çıkarmıştır. CHP istese de istemese de ülkedeki laik ve demokrat kişilerin, aydınlanmacılığın ve akılcılığın partisidir, çağdaş milliyetçiliğe inanmışların partisidir.

CHP NE YAPMALI

O halde CHP, gerçek milliyetçilik, laiklik ve halkçılığa inanmış kitlelerle daha yakın bağlar kurmalı, yurtsever Atatürkçüleri kendi saflarında toparlamalıdır. Hedefindeki kitleye de bu ilkeler olmadığı zaman başına neler geleceğini anlatacak iletişim stratejisi gerekir. Yani soyut ilkeleri somutlaştırmak ve bunu anlatacak iletişim ve algı stratejileri geliştirmelidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *