Kocaeli’nde yaptığı haberler nedeniyle öldürülen Güngör Arslan’ın fotoğrafı da 67. gazeteci olarak TGC Basın Müzesi Öldürülen Gazeteciler Galerisi’ne asıldı.
Gazetecilik mesleğinin verdiği ilk kayıp olan Hasan Fehmi Efendi’nin 6 Nisan 1909’da Galata Köprüsü’nde öldürülmesinden bu yana 113 yıl geçti. Bu süreç içinde 67 gazeteci kurşunlara, bombalara hedef olarak yaşamını yitirdi.
Hasan Fehmi Bey’in toprağa verildiği tarih olan 6 Nisan tarihi, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun 1997 yılında aldığı kararla “Şehit Gazeteciler Günü” olarak kabul edildi. 2005 yılında yine Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu’nun aldığı kararla günün adı “Öldürülen Gazeteciler Günü” olarak değiştirildi.
Hasan Fehmi Bey’in mezarı başında yapılan törende konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto şunları söyledi:
“Her 6 Nisan’da olduğu gibi ilk basın şehidimiz Hasan Fehmi ustamızın mezarı başında buluştuk. Değerli meslektaşlarım bildiğiniz gibi II. Abdülhamit’in baskı ve sansürü altında geçen uzun yıllardan sonra 24 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyetin ilan edilmesiyle birlikte bu sansür ve baskılar ortadan kalkmıştır. Basın tarihçisi Orhan Koloğlu’nun deyimiyle ülkede ‘bir basın patlaması’ yaşanmıştır. O güne dek sadece dört beş gazetenin yayımlandığı, ülkede artık çok sayıda gazete ve dergi yayınlanmaya başlamıştır. Ayrıca, karikatür mecmuaları yayınlanmış, yabancı dillerden çeviri kitaplar da yurda gelmeye başlamıştı. Parlamentonun da açılmasıyla görece bir özgürlük havası dört bir yanı sarmıştı. Ne yazık ki bu özgürlük havası çok sürmedi. 1909’da Serbesti Gazetesi yazarı ustamız Hasan Fehmi’ye köprü üzerinde bir suikast düzenlenmişti. Suikast sonucu bir askerin tabancasından çıkan kurşunlarla Hasan Fehmi Bey şehit oldu.
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti sonraki dönemlerde de siyasi cinayetlerin artması üzerine Hasan Fehmi’nin öldürüldüğü 6 Nisan’ları öldürülen gazetecilere adadı. Günümüzde Basın Müzemizde Abdi İpekçi, Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Turan Dursun, Hrant Dink, Metin Göktepe, Çetin Emeç gibi isimlerin de aralarında olduğu tam 67 gazeteci öldürüldü. Bu cinayetlerin bir kısmının tetikçileri yakalansa da cinayetleri azmettirenler hiçbir zaman ortaya çıkarılamadı. Bugün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu adına bir kez daha faili meçhul cinayetler konusunu Meclis’e ele alması için çağrıda buluyorum.
Ustamız Hasan Fehmi’yi ve öldürülen tüm gazetecileri saygıyla, minnetle anıyoruz. Onların mücadelesini bıraktıkları yerden sürdürmeye kararlıyız. Halkın doğru haber alma, gerçekleri öğrenme ve bilgilenme hakkının yeşereceği bir demokrasiye ulaşmak en büyük dileğimiz”
Ardından Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Basın Müzesi’nde saat 11.30’da yapılan törenle 19 Şubat 2022 günü Kocaeli’nde gazetesinde çalışırken öldürülen Güngör Arslan’ın fotoğrafı Öldürülen Gazeteciler Galerisi’ne asıldı.
TGC Başkanı Turgay Olcayto müzede yaptığı konuşmada “Sevgili meslektaşlarım Güngör Arslan kardeşimizin Kocaeli’nden gelen kızı Nazlıcan Arslan ve aile yakınlarına hoş geldiniz diyorum. Öncelikle acınızı paylaştığımızı bilmenizi isterim. Güngör Arslan uzun yıllardan beri tanıdığım mesleğine tutkulu iyi bir gazeteciydi. Siyasetin özellikle yerel gazeteler üzerinde baskısını artırmasından sonra bir dönem İstanbul yaygın basınını kıskandıracak bir gazetecilik kenti olan Kocaeli sonraları giderek o gücünü yitirdi. Gazetecilik dayanışması büyük ölçüde kayboldu. Bu kayboluş sırasında tutumundan ödün vermeyen ve eleştirel gazetecilik yapmayı sürdüren Güngör Arslan maalesef ofisinin önünde kurşunlanarak öldürüldü. Şimdi değerli arkadaşımızın fotoğrafını Öldürülen 67. Gazeteci olarak asacağız. Ama fotoğrafı asmadan önce Güngör Arslan’ın kızı Nazlıcan Arslan’a da mikrofonu veriyorum” dedi.
"Ne acı ki ülkemizde yılların geçmesiyle öldürülen gazetecilerin sayısı arttı"
Güngör Arslan’ın kızı Nazlıcan Arslan ise konuşmasında şunları söyledi:
“Ne acı ki ülkemizde yılların geçmesiyle öldürülen gazetecilerin sayısı arttı ve 67. sırada babam, Güngör Arslan yer aldı. Basının, düşünceyi ifade etme özgürlüğü olduğundan bahsederken aslında ülkemizde yüzlerce hatta binlerce gazetecinin, tehdit edildiğini, darp edildiğini, hakkı ve hukuku bir rafa kaldırıp yargılandığını, tutuklandığını ve öldürüldüğünü unutuyoruz. Mesela babam, Güngör Arslan gibi. Sizlere bu kısacık sürede onun hakkında ne dersem diyeyim hep eksik kalır, tıpkı bundan sonra hayatımda eksik kalacağı gibi. Başın öne eğilmesin diye çıktığı bu yolda defalarca tehditlere, gerek siber saldırılara gerekse fiziksel saldırılara maruz kalan, özgürlüğü sadece kentine olan muhalifliğinden dolayı defalarca kısıtlanan ve cezaevinde yaşam sürdürmek zorunda bırakılan bir gazeteciydi o. Kentin SES’i olmak için çıktığı bu yolda 19 Şubat günü masası başında elinde kalemi varken onun sesini kestiler. Kestikleri ses yalnızca babamın değil, bu kentin, her vatandaşın hatta bu kentte barınan her canlının da sesiydi. Kendi de biliyordu öldürülen ne ilk gazeteci olacaktı ne de sonuncusu. Yaşadığı tüm olumsuzluklara, önüne çıkan engellere rağmen boyun eğmeyen bir babanın kızı olmak en büyük miras. Hep dediği ve mutfağından geçen herkese öğrettiği gibi; ‘Gazeteciysen boyun eğmeyeceksin, boyun eğeceksen gazeteciyim demeyeceksin’ Bu ülkeye iz bırakan şehit gazetecilerimizi saygı ve minnetle anıyorum.”
Güngör Arslan kimdir?
1962’de İzmit’te doğdu. Muhabir olarak başladığı meslek hayatına 2001’de Bizim Kocaeli gazetesini kurarak devam etti. Bizim Kocaeli 15 yıl süren yayın yaşamı boyunca Türkiye genelinde medya kuruluşlarının katıldığı yarışmalarda yerel gazete olarak pek çok ödül aldı.
Güngör Arslan 2016 yılında ara verdiği yayıncılık hayatına 2019 yılında Ses Kocaeli gazetesi ile yeniden başladı.
Güngör Arslan, 35 yıllık meslek hayatı boyunca çok sayıda iftiraya hedef olan gazetecilerden biriydi. Bu asılsız suçlamaların sonucu olarak birçok kez gözaltına alındı. Son olarak da 2021 yılının Mart ayında hedef olduğu suçlamalardan beraat ederek özgürlüğüne kavuştu.
