Mart ayında Johannesburg’dan İstanbul’a giden bir THY yolculuğunda, koltuğunda küçük bir böcek fark eden ve arkadaşının uyarısıyla böceğin tahtakurusu olduğunu anlayan Patience Titcombe, durumu fotoğraflayarak kabin ekibine bildirdi. Ancak uçuş görevlisinin, endişelerini dikkate almadığını belirten Titcombe, uçuştan sonra yaptığı şikâyetin de fotoğraflı kanıtlara rağmen reddedildiğini öne sürdü.
Ekim ayında, iki yolcu daha THY uçuşlarında benzer durumlarla karşılaştıklarını bildirdi. San Francisco’ya giden bir uçuşta, Matthew Myers isimli bir yolcu, koltuklardan ve tavandan düşen tahtakurularını gördüğünü aktardı.
Bir başka yolcu Kristin Bourgeois ise, Washington Dulles’tan İstanbul’a yaptığı uçuş sırasında battaniyesinde tahta kurusu bulduğunu ve uçuş sonrası vücudunda 13 ısırık izi olduğunu belirtti. Ayrıca Bourgeois, şikâyeti üzerine havayolu şirketinin tıbbi belge talep ettiğini ve ardından uçuş geçmişinin sistemden kaldırıldığını öne sürdü.
Türk Hava Yolları ise tahtakurusu iddialarıyla ilişkin yorum taleplerine yanıt vermedi. Havayolunun, uçakların her 21 günde bir derinlemesine temizlendiği ve her uçuş öncesi genel temizlik yapıldığı yönündeki açıklaması yolcuları tatmin etmedi.
“Sorununun çözümü maliyetli ve operasyonel zorluklarla dolu”
THY’nin müşteri hizmetleriyle ilişkin yürütülen prosedürlerin yetersiz olduğu iddia edilirken, uzmanlar, uçaklarda tahtakurusu sorununun çözümünün hem maliyetli hem de operasyonel zorluklarla dolu olduğunu belirtiyor.
Havacılık danışmanı Rob Tuck’a göre, bir uçağın tahtakurusu temizliği için 2 ila 5 gün boyunca hizmet dışı bırakılması, 75 bin ila 125 bin dolar arasında maliyete neden olabiliyor. Ayrıca Tuck, uzun mesafeli uçuşlar için yedek uçak bulunamaması durumunda, havayolları için karar süreçlerinin daha karmaşık hale geldiğini vurguluyor.
Tahtakurusu sorunu, yalnızca havayollarını değil, birçok ulaşım ve konaklama sektörünü etkileyen küresel bir sorun olarak dikkat çekiyor. Ancak, yolcu güvenliği ve memnuniyeti konusundaki adımlar, havayolu şirketleri için öncelikli bir konu olmaya devam ediyor.
New York Times'ta yer alan haberin tamamını okumak için tıklayınız.