İmamoğlu hakkında kamu görevlisine hakaret ettiği iddiasıyla açılan davanın bugünkü duruşması görülüyor. İmamoğlu, duruşmanın ertelendiği saat 16.00’da, "16 milyon İstanbulluyu" Saraçhane’ye davet etti. İmamoğlu’nun bu açıklamasından sonra birçok isim, dayanışma için Saraçhane’de olacağını duyurdu.
“Türkiye İşçi Partisi (TİP) Merkez Yürütme Kurulu üyeleri ve İstanbul İl Örgütü, Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davaya ilişkin, halk iradesine sahip çıkmak ve dayanışma göstermek için bugün saat 16:00’da Saraçhane’de olacaktır” denildi.
Ne olmuştu?
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019'da Fransa'nın Strasburg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'ne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak katılmıştı.
İmamoğlu, kongrede yapmış olduğu konuşmada; seçim sürecinde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız bir şekilde kullanıldığını, seçim süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarını, devletin haber ajansı olan Anadolu Ajansı'nın seçim sonuçlarını manipüle etmek istediğini söylemişti.
İmamoğlu, iktidarın 31 Mart seçimini yönetmekle yetkili olan Yüksek Seçim Kurulu kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini savunmuştu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019'da bir açıklama yaparak kongredeki konuşmasından dolayı İmamoğlu için, "Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil" demişti.
İmamoğlu, aynı gün (4 Kasım 2019) Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "31 Mart'ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa' da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın" ifadelerini kullanmıştı.
Bunun üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından 15/11/2019 tarihli ihbar üzerine İmamoğlu hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, ardından dava açılmıştı.
İddianamede, İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde, "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.