İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Tribünlerde siyaset mi istenmiyor? AKP karşıtlığı mı?

Tribünlerde siyaset mi istenmiyor? AKP karşıtlığı mı?

Depremlerin ardından vatandaşlar en büyük tepkilerini sosyal medya vb. alanlardan dile getirseler de. Bu durum futbol statlarına kadar sıçradı. Bakanlık, TFF ve Bein'in aldığı futbol maçlarını ücretsiz yayınlama kararını ise akıllara birçok soru getirdi? Arka planda neler vardı? Amaç gerçekten tribüne siyaset sokmamak mıydı? Yoksa farklı seslerin tribünlerde yankılanması mı problemdi? Gelin isterseniz üç büyük takımın taraftar grubuna da değinerek konuyu derinlemesine inceleyelim...

6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem felaketinden etkilenenler için; Gençlik ve Spor Bakanlığı, TFF, Kulüpler Birliği Vakfı ve beIN Medya Grubu işbirliği ile 'Omuza Omuza Yardım ve Dayanışma Kampanyası' düzenlendi.
Yardım ve dayanışma kampanyasının açılış konuşmasını da yapan Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, 3-13 Mart tarihlerinde oynanacak Süper Lig maçlarının şifresiz yayınlanacağını söyledi. Süper Lig maçları 10 gün boyunca televizyondan ve telefon uygulaması TOD'dan şifresiz izlenecekti.

Bakan Kasapoğlu, "Peş peşe yaşanan depremlerde spor camiamızın birbirine sımsıkı kenetlenmesi, yaraları sarmak için seferber olması gurur verici. Elini taşın altına koyan camianın her ferdiyle gurur duyuyorum" dedi.
Peki bu kararın depremzedeler için ne gibi bir yararı olacaktı? Birlik ve bütünleşmeyi sağlamak amacıyla böyle bir karar alınıyor ise, ortada hiçbir sıkıntı yokken futbol kulüplerine niçin deplasman yasakları uygulanmaya başlanmıştı acaba?
İsterseniz depremin başlangıcından, kararın alınmasına kadar ki süreci irdeleyelim...

6 Şubat günü tüm Türkiye büyük bir felaketle uyandı. 11 ili etkileyen depremler şu ana kadar on binlerce canımızı götürdü. Tüm ülke o günden bugüne dek büyük bir kenetlenme içerisine girdi. Maddi ve manevi birliktelik sağlandı. 

Manevi boyutu o kadar yükseldi ki; enkaz altından kurtulan Galatasaraylı bir çocuğun mesajını Beşiktaş resmi hesapları paylaştı. 

Fenerbahçeli küçük bir kızı kurtaran Trabzonspor taraftarı, Fenerbahçe kulübü tarafından stada maç izlenmeye davet edildi.

Futbolda uzun yıllardır oluşturamadığımız, herkes tarafından olması gerektiği belirtilen birlik ve beraberlik ortamı artık oluşmuştu. 

Buraya kadar her şey güzel gidiyordu. Kötü bir olayın ardından da olsa futbolda kenetlenme bir şekilde gerçekleşmişti. 

Sonrasında ilk olarak Fenerbahçe taraftarı Konyaspor maçında, ardından da Beşiktaş taraftarı Antalyaspor maçında demokratik tepkilerini dile getirerek, “hükümet istifa” sloganları attı. Bu tezahüratlar örgütlü bir şekilde yönlendirme ile değil, tamamıyla münferit vatandaşların kendi iradesiyle olmuştu. 

Tezahüratları bizim dediğimiz şekilde demokratik hak olarak nitelendirenler olduğu gibi, eleştirenler de oldu.

Nitekim çok konuşulan konu sonrasında Kulüpler Birliği bir açıklama yayınladı ve “Tüm renklerimizle, var gücümüzle” metnini paylaştı.

Yazının tamamını okumak için tıklayınız.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *