İstanbul
Hafif yağmur
20°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
36,6753 %0.09
40,0531 %0.19
3.516,44 % -0,05
82.509,44 %-1.9
Ara
Muhalif. GÜNDEM Tunceli Barosu Avukatı Cihan Söylemez Muhalif’e konuştu: TBB, Alevilere yönelik soykırımı durdurmak için ulusal makamları göreve davet etmeli

Tunceli Barosu Avukatı Cihan Söylemez Muhalif’e konuştu: TBB, Alevilere yönelik soykırımı durdurmak için ulusal makamları göreve davet etmeli

Suriye’nin Lazkiye, Tartus kentleri ile sahil kesimlerinde yaşanan katliamda sivil örgüt ve gözlemciler, 6 Mart’tan bu yana çoğu Alevi 1400'dan fazla sivilin öldürüldüğüne işaret ediyor. Uluslararası kamuoyunda da büyük yankı uyandıran katliamla ilgili, Tunceli Barosu avukatlarından, Dersim Yazarlar Birliği Üyesi Cihan Söylemez, Türkiye Barolar Birliği’nin 81 ilin Baro Başkanını acilen toplantıya çağırması, Suriye Alevi Toplumuna yönelik soykırımın durdurulması için ulusal makamları göreve davet etmesi gerektiğini söyledi. Söylemez, “Türkiye Barolar Birliği yönetimimiz, bu meseleyi politik görmemelidir ki, böyle gördüklerini de düşünmüyorum ancak Filistinli bir hukukçu kadar, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bir hukukçu olarak TBB yönetimi nazarında kıymetimizin tartışılmaya açılmasını doğru bulmuyorum” dedi. Söylemez’e göre, “Suriye Sahilinde Alevi-Hristiyan-Türkmen Özerk Bölgesinin kurulması ve bunun Türkiye garantörlüğünde olması Suriye’nin batısına barış ve huzur getirecek’.

Okunma Süresi: 5 dk

Hülya Özmen- Muhalif Özel

Tunceli Barosu avukatlarından, Dersim Yazarlar Birliği Üyesi Cihan Söylemez, sivil örgüt ve gözlemcilerin, 6 Mart’tan bu yana çoğu Alevi 1400'dan fazla sivilin öldürüldüğü bilgisinin verildiği katliamla ilgili, ‘sadece bir meslek örgütünün üst kurumu değil’ sözleriyle vurgu yaptığı Türkiye Barolar Birliği’nin, Türkiye’de ve dünyada evrensel hukuk ve insan haklarının ihlalleri konusunda da inisiyatif alması gerektiğini söyledi. Söylemez, “Türkiye Barolar Birliği yönetimimiz, bu meseleyi politik görmemelidir ki, böyle gördüklerini de düşünmüyorum ancak Filistinli bir hukukçu kadar, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bir hukukçu olarak TBB yönetimi nazarında kıymetimizin tartışılmaya açılmasını doğru bulmuyorum” dedi. Söylemez’e göre, “Suriye Sahilinde Alevi-Hristiyan-Türkmen Özerk Bölgesinin kurulması ve bunun Türkiye garantörlüğünde olması Suriye’nin batısına barış ve huzur getirecek’.

Cihan Söylemez’in  Muhalif’e  değerlendirmeleri şöyle:

Türkiye Barolar Birliğine, Suriyeli Alevilerin maruz kaldığı ve halen devam eden soykırımın önlenmesi için Türkiye Dışişleri ve Cumhurbaşkanlığı makamlarına çağrı yapması talebinde bulunuyorum. Türkiye Barolar Birliği sadece bir meslek örgütünün üst kurumu değil, Türkiye’de ve Dünyada evrensel hukuk ve insan haklarının ihlalleri konusunda da inisiyatif almalıdır. Türkiye Barolar Birliği bugüne değin Gazze ve Filistin’de yaşanan insanlık dramına karşı çeşitli tarihlerde ulusal ve uluslararası kamuoyuna yansıyan beyanatlarda bulunmuştur. Yine aynı şekilde Suriye’de Alevilere yönelik tatbik edilen soykırım ve insanlığa karşı suçların araştırılması ve bu suçların önlenmesi için hem Türkiye’nin yürütme makamlarına hem de Dünya üzerinde ki tüm beynelmilel hukuk kurumlarına çağrıda bulunmaya talep ve davet ediyorum. Türkiye’de binlerce Alevi Avukat ve Hukukçu bulunmaktadır. Türkiye’de milyonlarca Alevi yurttaşın, Suriye Alevi Toplumu ile en az bin yıllık bir akrabalık durumu vardır. Dolayısıyla Suriye’de yaşanan bu soykırıma karşı, Türkiye’de milyonlarca Alevi yurttaşın ve yine binlerce Alevi Hukukçunun Türkiye Barolar Birliğinden bir adım ve çaba görme isteği de makul ve orantılı bir tutumdur. Nitekim Türkiye’de pek çok baro gün ve gün bu konuyla ilgili açıklamalar yapmakta, Suriye Alevi Toplumuna yönelik Soykırımı kınamakta ve uluslararası hukuk kurumlarını acil koduyla göreve çağırmaktadırlar. Türkiye Barolar Birliği yönetimimiz, bu meseleyi politik görmemelidir ki, böyle gördüklerini de düşünmüyorum ancak Filistinli bir hukukçu kadar, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı bir hukukçu olarak TBB yönetimi nazarında kıymetimizin tartışılmaya açılmasını doğru bulmuyorum. Türkiye Barolar Birliği 81 ilin Baro Başkanını acilen toplantıya çağırmalı ve Suriye Alevi Toplumuna yönelik soykırımın durdurulması için ulusal makamları göreve davet etmelidir. Ben TBB Başkanımız Sayın  Erinç Sağkan ile telefonda görüşerek de bu tutumu yineledim. Aradan bir hafta geçti ancak TBB’nin sessizliğini daha fazla koruyamayacağını, bu sorunun sadece devletlerarası bir sorun olmadığını (kaldı ki ortada Suriye’de meşru bir devlet ve hükümetin varlığı tartışma konusudur. Dünün teröristi bugünün Şam’da koltuğu gasp etmiş bir zorbasıdır), bunun Evrensel bir İnsan Hakları Meselesi olduğunu ifade etmek isterim.

Suriye Sahilinde Alevi-Hristiyan-Türkmen Özerk Bölgesinin kurulması ve bunun Türkiye Garantörlüğünde olması Suriye’nin Batısına Barış ve Huzur getirecektir.

SURİYE’DE CİHATÇI TERÖR REJİMİ İLE SURİYELİ ALEVİLER’İN VE HRİSTİYANLAR’IN BİR ARADA YAŞAMASI İMKANSIZDIR.

HTŞ yönetimi ülkede ki mütedeyyin ancak Selefi olmayan tüm Sünnilerin eline Alevi Kanı bulaştırmak istemekte, Camilerde Alevilerin katli çağrıları yapılmaktadır. Selefi İnancı, Alevilere yönelik soykırım yapmak üzerine bir ideolojiye sahip olan kanlı bir terör geçmişine sahip bir terör üretme inancıdır. İslam ile ilgisi yoktur. El-Kaide, El-Nusra, IŞİD, Taliban, HTŞ bu örgütler hepsi Selefidir. Hepsinin tek derdi “Alevi katlederek cennete gitmek” gibi İnsanlık düşmanı bir zihniyettir.

SURİYE’DE ALEVİLER’İN, HRİSTİYANLAR’IN CAN GÜVENLİĞİNİN SAĞLANMASI İÇİN

Bugün Suriye’de Alevilerin, Hristiyanların can güvenliğinin sağlanması için Suriye Sahil Bölgesinde bir Alevi-Hristiyan Özerk Bölgenin olması gerekir. Bu bölgenin güvenlik garantörlüğünü Türkiye üstlenebilir, Türkiye Hariciyesi bunu kabul etmediği noktada Suriye’de Alevi Soykırımı hız kazanacak ve bunda Türkiye’yi şimdi yöneten hükümet kadrolarının hukuki sorumlulukları gelecekte tartışılmaya başlanacaktır. Suriye’de suçta ve cezada şahsilik ilkesini görmezden gelerek Suriye’de sayısı en az 3-4 milyonu bulan Alevi Toplumunu Esadçılık/Baasçılık/İsyan ile yaftalamak, soykırıma ortak olmaktır. Soykırıma destek olmaktır.

2012 yılında El-Nusra lideri El-Colani hakkında terör suçları işlediği, Suriye ve Irak’ta binlerce sivili katlettiği için Türkiye’de İlk, son ve tek suç duyurusunda bulunan avukatım. Colani’ye takım kıyafet giydirmekle Colani’nin terör eylemlerini hiç kimse unutamaz. Bugün Türkiye’de büyük bir Suriyeli mülteci nüfusu varsa bunda El-Kaide, IŞİD, El-Nusra idaresinde yaşamak istememeleri geçmişte hakim düşünce olmuştur. Şimdi de Türkiye’den Suriye’ye dönen mülteci sayısı çok komik rakamlarda ve düşündürücüdür. Colani ve HTŞ’ye Suriyeli Mülteciler dahi güven duymamaktadırlar.

SURİYE’DE SELEFİLER’İ VE HTŞ’Yİ DESTEKLEYEN POLİTİKADAN VAZGEÇMELİ

Son olarak bugün Suriye’de tehcirle birlikte, Alevilerin mal varlıklarına el konulması ile birlikte ve son HTŞ anayasa taslağı ile rejimin temelinin şeriat ve ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanının sadece Sünni İslam olarak belirlenmesi ile Suriye’de Alevi Toplumuna yönelik soykırım şiddeti daha fazla artacaktır. Türkiye’ye 5 sene zarfında uyutulmuş olduğu tahmin edilen Selefi Terör hücrelerinin harekete geçip Türkiye’de bir Alevi-Sünni iç savaşı çıkarmak gayretinde olduklarını göz ardı etmeyelim. Bu bakımdan AKP hükümeti ve Cumhur ittifakı, Suriye’de Selefiler ve HTŞ’yi destekleyen politikadan vazgeçmeli, Osmanlı Sünniliğin en baş düşmanı Selefiler bir mili güvenlik sorunu görmelidirler. Şayet görmezlerse hem tarihe hem hukuka hem insanlığa hem de Ebu Hanife’nin akılcı-hümanist Sünni mezhebine en büyük kötülüğü ettiklerini bilmeliler.

Cihan Söylemez kimdir?

Tunceli Barosu Avukatı. Türkiye Barolar Birliği Delegesi. Edebiyat- tarih dalında 1 denemesi ve 2 romanı var.  Dersim Yazarlar Birliği Üyesi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *