Üç ülkenin, dünyayı adeta esir alan koronavirüs salgını ve buzulların erimesiyle ortaya çıkacak yeni salgınlara karşı ortak bir enstütü kurma fikri, Fahri Konsoloslar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Temsilcisi Avukat ve Siyaset Bilimi Doktoru Selim Sarıibrahimoğlu'nun 6 Şubat 2020 tarihli bir mektubu Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'ya göndermesiyle başladı...
Yazışmalara Türkiye İliç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, kapatılan Hıfzıssıhha Enstitüsü'nün yerine salgından sonra ikame edilen Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) da dahil oldu. Salgının henüz Çin'in Wuhan eyaletiyle sınırlı olduğu, Türkiye'nin ve dünyanın çok da etkilenmediği dönemde başlayan mektup trafiğine daha sonra Çin ve Güney Kore yetkilileri de dahil oldu. 18 Austos 2020 tarihinde Kore Sağlık Bakanı Park Neunghoo ve Bakan Yardımcısı Kim Gang-lip mektupla durumdan haberdar edildi. Aynı şekilde Çin'in Ankara Büyükelçiliği aracılığıyla Pekin yönetimi sürece katıldı...
Fahri Konsoloslar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ankara Temsilcisi Sarıibrahimoğlu'nun ilk ateşini yaktığı ama daha sonra üç devletin bürokrasi tarafından sürdürülen resmi temaslarda, sadece koronavirüs değil, tüm dünyayı ve insanlığı tehdit edebilecek salgınları önceden ve etkin şekilde enterne edebilmek için çalışmalar yapmak üzere ARGE birimi, labaratuvar ve nihayetinde bir enstütü kurulması yolunda bir hayli yol katedildi...
YAZIŞMADA ÖNE ÇIKAN BÖLÜMLER
"Yakın tarihte görülen, Kırım Kongo, Ebola, Kuş Gribi, Sars, Batı Nil ve Corona virüsü gibi virüslerin temelde zoonotik virüsler olduğu bilinen bir gerçektir. Dünyadaki iklim değişikliği nedeniyle bu tür virüsler mutasyon geçirerek ve serbest kalarak insanlara bulaşmaktadır. Aslında bölgesel olmayan bu virüsler dünyanın her yanında, yakın zamanda iklim değişikliği ve insanın doğaya yapay müdahaleleri nedeniyle ortaya çıkabilir. İklim değişikliğiyle beraber tropik bölgelerde görülen hastalıklar daha kuzeylere çıkmaktadır.
Aynı şekilde buzulların erimesiyle birlikte milyonlarca yıldır buzullarda saklı kalan ve günümüz insanının tolere edemeyeceği virüsler de açığa çıkmaktadır. Yukarıda sözü edilen bu virüslerle mücadelede virüsün ortaya çıktığında önlem almak yerine yeni çıkacak virüsler karşısında bu virüsler henüz yayılmadan tedbir almak, planlama yapmanın daha doğru olduğu kanısındayım. Kısaca, varlığı zaten bilinen virüslerin mutasyona uğramasını beklemeden bu tür virüslere karşı önlem alınabilir. Bu virüslere karşı bir çözüm için bir an önce zoonotik hastalıklarla mücadele eden bir araştırma birimi kurularak sadece bu konu üzerinde çalışan laboratuvarlar ve enstitüler açılması düşünmek lazım... "
Enstitü için Türkiye'nin merkez olabileceği bildirilirken, böyle bir gelişmenin dünya çapında ve tüm insanlık adına büyük bir adım olucağı, küresel ölçekte ses getireceği, ayrıca Çin, Güney Kore ve Türkiye arasındaki ticari ilişkiyi de bir hayli olumlu yönde etkileyeceği vurgulandı...