İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Yavuz Ağıralioğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yavuz Ağıralioğlu, "En son 'Bankaların sermaye yapısını çok güçlendirdik. BDDK’nın varlığı, bankalarımızın sermayesi, varlığı bizim için çok büyük kuvvettir, imkandır’ diye övünen hükümet, bugün sermaye artırma teşebbüsünde bulunup 52,5 milyar, bankalara para basmak mecburiyetiyle karşı karşıya kalmıştır. Biz, hiperenflasyon zamanına girdiğimizi düşünüyoruz. Üç haneli rakamları bekliyoruz enflasyonda" dedi.
Ağıralioğlu, özetle şunları söyledi:
Yönetim krizi Türkiye’de bir türbülansa sebep olmuştur
“Elektrik, doğal gaz kesintileri sanayi için, üretimde olan sektörler için ciddi bir maliyettir. Her dokunduğunuzdan feryat figan ses gelir bir memleket haline geldik. Türkiye’de bir yönetim krizi vardır bu yönetim krizi Türkiye’de bir türbülansa sebep olmuştur. Memleket ciddi bir şekilde savrulmaktadır. İktidara baksanız her şey yolundadır. 20 yıl iktidarda kalmış, 20 yıl iktidarda kalmış olmanın kuvvetini, imkanını bulmuş bir iktidar bizi nelerle karşı karşıya bırakmıştır. Yaşama sevincini kaybetmiş bir memleket. Gözlerindeki ışıltıdan bahseden, kriz zamanlarında ‘Gözlerime bakın’ diyen iktidarlara rağmen gözlerinin feri kalmamış bir millet. 20 yıllık iktidarın finalinde bize bu yaşadıklarımızı sanki dünyada herkes yaşıyormuş gibi davranan bir cinnet. Karşı karşıya olduğumuz şey budur.
Biz hiperenflasyon zamanına girdiğimizi düşünüyoruz
Bizi kurtarsın diye getirdikleri bürokratların yaptıkları her şey güvensizlik iklimini katmerli hale getirmiş. En son 'Bankaların 2002’de sermaye yapısını çok güçlendirdik. BDDK’nın varlığı, işte bankalarımızın sermayesi, varlığı bizim için çok büyük kuvvettir, imkandır’ diye konuşan, övünen hükümet, bugün sermaye artırma teşebbüsünde bulunup 52,5 milyar bankalara para basmak mecburiyetiyle karşı karşıya kalmıştır. Biz hiperenflasyon zamanına girdiğimizi düşünüyoruz. Üç haneli rakamları bekliyoruz enflasyonda. Ama ekonomi kurmayları, ekonominin başındaki insanlar, bize enflasyonda tek haneli rakamları göreceğimizi söylüyorlar. Bu TL’den sıfır atmak gibi bir şey değildir. Anladığım kadarıyla bunca gerçeklikten, rasyonaliteden kopmuş ekonomik program uygulayanların herhalde kafalarında enflasyon rakamlarımızdan virgül atmak gibi bir stratejileri var. Enflasyondan virgül atmadan bu şu andaki gördüğümüz politikalarla enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek hayal bile değildir.”
Gaziantep'teki toplu açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın'ı sorması üzerine Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin “Tam bir deli” diye yanıt verdi. Mikrofonun açık kalması sonucu basına yansıyan görüntüler için Ağıralioğlu, şunları söyledi:
Memleketi yerli yerine oturtacağız
“Tayyip Bey dün konuşurken Gaziantep’te rektör ile ilgili söylediklerini, belediye başkanı ile istişaresini, mikrofonu kapatmadıkları için bütün Türkiye duymuştur. Bu üniversitedeki rektör kimdir bilmiyorum. Ama böyle mevzu edilerek rektörlükte kalmak yerine böyle konuşularak yerinde kalmamayı tercih eden bir rektör olmasını tercih ederim. Merak ediyorum ki acaba kendisi hakkında böyle konuşulan bir adam olarak Fatma Şahin’le görüşmeye kalkmış mıdır? Sayın Cumhurbaşkanı’na ulaşmaya çalışıyor mudur mesela. Yahut bunları yapmak yerine böyle mevzu edilen bir yerde, ‘Akademinin itibarını korumak için benim yapacağım en hakikatli iş istifa etmektir’ diyebilir mi acaba. Bu memlekette hala belli şeylere itiraz ederek hala ölçüyü hassasiyetle taşıyarak memleketi ayağa kaldırma ümitlerimize can suyu verebilir mi birileri acaba. Memleketi yerli yerine oturtacağız.
Bu da hükümete eksi bir puan olarak gelecektir
Bu doğal gaz işini hassasiyetle takip etmek lazım. 2022 yılında bu kesintilerle zaten zor ayakta duran firmaların sırtına dayanılmaz yükler yüklenmiş oldu. Bu da hükümete eksi bir puan olarak gelecektir.
Siyasi kavgalar sebebiyle siyasi avantaj kollayan siyasete can suyu vermemelidir millet
Türkiye’de milletimiz neye nasıl kızacağını, nasıl seveceğini, neye nasıl taraf olacağını, neyin hesabını nasıl soracağını bilmek zorundadır. Milletimizden alınmış bu hakkı yeniden milletimize vereceğiz. Siyasi kavgalar sebebiyle siyasi avantaj kollayan siyasete can suyu vermemelidir millet. Millet şunu sormalıdır artık, iktidara başta ama siyaset kurumuna şunu sormalıdır: Devletimizi kuralı 100 yıl oldu, enflasyonu nasıl çözmediniz? Devletimizi kuralı 100 yıl oldu, sizi de iktidara getireli 20 yıl oldu, çocuklarımızın işsizliğini nasıl bitiremediniz? 20 yıldır sizi iktidarda tutuyoruz, bu kur baskısından ekonomimizi nasıl kurtaramadınız? Dünya’nın en kaliteli üniversitelerini nasıl vücuda getiremediniz? Üretim hattında çiftçimizi ürettiğiyle karıyla, tüketeni de makul fiyatlarla nasıl buluşturamadınız? 20 yıl ülkeyi yönet, ondan sonra başaramadığın her şeyi muhalefete ciro et. Başaramadıklarını muhalefet partileri üzerinden seçmen davranışını yönetecek fırsata dönüştürmeyi hesap et. Buna da dedi ki ‘Ben memleketi maharetle yönetiyorum’. Evelallah bunu da aşacağız.”
