İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4588 %-0.06
36,5388 %-0.14
3.521.964 %3.474
3.054,31 0,03
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Yeni yılın hikmeti

Yeni yılın hikmeti

Prof. Dr. Ahmet Özer'in kaleme aldığı 'Yeni yılın hikmeti' başlıklı yazı...

Zaman ve İnsan

İnsanlık yüzbinlerce yıldır soğuk bir kış gecesindeymiş gibi kocaman karanlık bir deliğe akıp gider gibi akıp gidiyor.  Bu akışta esas olan karanlıkta bir ışık yakmak ve yeni bir şey yaratmaktır.

Yaşamın içerdiği serüvenler saatin dişlilerinde saklı değil zamanın işleyişinde saklıdır. Öyle ki hiçbir şey zamanın durmak bilmeyen akışı ve gücü karşısında direnemiyor. Her gelecek yaşanmış bir geçmişe dönüşüyor. Düne ait ne varsa bir zamanlar yarındı. Fakat unutulmamalı ki geçen zamanın olumsuzlukları gelecek zamanın arasındaki bağ insanoğlunu daha cesur bir biçimde yeni zamana hazırlıyor. Ne tuhaf, Zaman durmadan işliyor ve sanki geçmiş hiç yaşanmamış gibi insanoğlu hep yeninin peşinde koşuyor.

Çünkü yeni umuttur, umut ise iyidir, belki de en iyisi. Umut zamana yol gösteren ışıktır. “Zaman” ise hem geçmiş hem gelecektir. Çünkü ha bire akıyor, başı sonu belli değil, bizler başı sonu belli olmayan bu zamanın içinden geçip gidiyoruz. Onu kendimize göre biçimlendirerek asırlara, yıllara, aylara, günlere, saatlere bölüyoruz.

Dilimlediğimiz zamana göre yeni bir yıla giriyoruz ve her bakımdan kötü geçen bir yılı geride bırakıyoruz.

Gelenin gidenden daha iyi olmalı ki insanlık iyiye doğru ilerlesin. 2024’ün daha iyi olması içinse her birimizin üstüne düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekir. Yoksa hiçbir şey kendiliğinden daha iyi olmaz.

Yıllar ve insanlar

Yıllar da insanlar gibi ağaçlara benzer. Mesela, bazı insanlar selvi gibidir, uzaktan çok büyük görünür, yaklaştıkça küçülür gözünüzde. Bazıları ise çınar gibidir; uzaktan küçük görünseler de yakınlaştıkça, tanıdıkça büyürler gözünüzde...

Çınar gibi her dalında ayrı bir hikmet, her yaprağında ayrı bir güzellik taşırlar...

Yıllar da öyle.. Aslında her yıl öyle.. Daha gelmeden, görmeden onları, bize ve geleceğe ilişkin umut vaat ederler.

Ne ki, içine girdikçe, yaşadıkça onların, ne kadar hunhar olduğunu görür şaşırırsınız...Tıpkı 2023 gibi…

Peki, 2024'ün öyle olmamasını ummaktan başka bir şey gelir mi elimizden? Tabi gelir...

Eğer bir düzenden, geçen bir yıldan memnun değilseniz onu değiştirmeyi istemek hakkınız... Ama hak tek başına yetmez. Değiştirmek için bireyler de yapmanız gerekir. Yani bu hak sizi bir görevle malul kılar sevgili dostlar… Kuru kuru dilemekten başka...

2024’ün barış, huzur ve başarı dolu bir yıl olmasını istiyorsak ona göre sorumluluklarımızı yerine getirmemiz lazım.

Bu duygu ve düşüncelerle bir çınarı andırmasını istediğim 2024 yılını kutlarken, yeni yılın toplumsal gönence ve barışa vesile olmasını, sağlık ve esenlik getirmesini dilerim.
 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *