İstanbul
Orta şiddetli yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
35,4667 %-0.05
36,5241 %-0.22
3.501.531 %2.297
3.071,15 0,58
Ara
MUHALIF GAZETECILIK GÜNDEM Yusuf Kanlı yazdı: Cenevre "Kaçamağını" Kim Ödeyecek?

Yusuf Kanlı yazdı: Cenevre "Kaçamağını" Kim Ödeyecek?

Usta Gazeteci Yusuf Kanlı da Muhalif ailesine katıldı. Yılların tecrübesi ilk yazısında Cenevre'deki Kıbrıs görüşmelerini kaleme aldı.

Kanlı, konferansın ev sahibi Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Türk ve Rum taraflara yaklaşımlarında "yaratıcı olmaya" çağırdığını kaydetti ve "Söylemesi yapmaktan daha kolay. İki tarafın pozisyonu, hedefleri ve algıları arasındaki mesafe nasıl yakınlaştırılabilir? Üç günlük doğrudan ve dolaylı diplomasiden, "Hurrah, bu sefer yaptık. Ortaya koyduğumuz bir çerçeve üzerinde çözümün ayrıntıları üzerinde çalışmaya devam etmeyi kabul ettik?" açıklaması çıkar mı? Kimse o kadar nahif değildir herhalde" değerlendirmesinde bulundu.

Makul çözümün, iki devletli çözüm olduğunu belirten Kanlı, "AB'de fiili bir federasyon veya merkezi hükümetin büyük ölçüde törensel görevi olan, iki konfedere devletinin neredeyse tam egemenliğe sahip olması koşuluyla, bir uluslararası kimlik ve temsile sahip iki devlet konfederasyonu olabilir" görüşünü makul bulduğunu vurguladı.

Kanlı yazısına şöyle devam etti:

"Askerler, garanti sistemi, mülteciler, toprak konuları, mülkiyet ve diğer tüm sorunlar yoğun ve bütünlüklü pazarlık yoluyla çözülebilir. Açıkçası, AB üyesi bağımsız iki Kıbrıs ülkesi veya AB üyesi Kıbrıs Konfederasyonu seçenekleri tercih edilirse, Kıbrıs Türk halkının ve devletinin ekonomik, siyasi ve fiziksel güvenliği Türkiye’nin Kıbrıs ile sınırlı olarak AB üyesi ülke gibi haklara (Kısaca dört özgürlük – Malların serbest dolaşımı, sermayenin serbest dolaşımı, hizmet kurma ve sağlama özgürlüğü ve kişilerin serbest dolaşımı) sahip olmasıyla en iyi şekilde garanti edilebilir. Doğal olarak bu durum Türkiye AB ülkesi oluncaya kadar veya daimî delegasyon şeklinde, olmalıdır..."
Yusuf Kanlı'nın yazısının tamamını okumak için lütfen aşağıdaki linki tıklayınız...

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *