İzmir'de 3 yıl önce meydana gelen depremde 36 kişinin yaşamını yitirdiği, 17 kişinin de yaralandığı Rıza Bey Apartmanı davasının 2 tutuklu sanığı da adli kontrol şartıyla tahliye edildi. Böylece davada, tutuklu sanık kalmadı.
İzmir'deki depremde en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin 15 sanığın yargılandığı davada 2 tutuklu sanık, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan ve 36 kişinin hayatını kaybettiği Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin davanın görülmesine İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi.
Duruşmaya tutuklu sanıklar mimar A.S.B. ve yapı müteahhidi H.H.Ö, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı, bazı tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ve müştekiler salonda hazır bulundu.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık H.H.Ö, binanın yıkılmasında kabahati olmadığını öne sürdü.
Kendisinin düzgün iş yaptığını, binada sonradan çok sayıda tadilat yapıldığını iddia eden H.H.Ö, "Birçok delik açmışlar. Herkes suçu bana atıyor. 1987'de hazır beton kullandım ve sağlam iş yaptım, kendime güveniyorum. Binanın içine ne yapıldığını bilmiyorum. Bilseydim gelir tespit ettirirdim. Alttaki dükkanlar birleştirilmiş. Benim suçum ne? Sağlık sorunlarım var. Tahliyemi talep ediyorum." diye konuştu.
Diğer tutuklu sanık A.S.B. de tahliye talebinde bulundu.
Duruşmada konuşan eski Bayraklı Belediyesi Fen İşleri Müdür Vekili G.E de deprem etütleriyle ilgili görevini yaptığını savundu.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, binada yapılan tadilatlar ve yenileme çalışmalarındaki kusurların tespitine yönelik ek bilirkişi raporu alınmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar müteahhit H.H.Ö'nün konutu terk etmeme, mimar A.S.B'nin ise yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol şartlarıyla tahliyelerine karar verdi.
Müştekilerden karara tepki
Duruşmanın ardından bazı müştekiler, tutuklu sanıklar hakkında verilen tahliye kararına tepki gösterdi.
Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu, 2 yeğenini ve annesini kaybettiğini belirten Hüseyin Yücel, gazetecilere kararın yüreklerindeki acıyı büyüttüğünü belirterek, "3 yılı aşkın süredir mahkemede yapılan tartışma, 'ek rapor alalım mı?'... Maalesef biz kayıp yakınları olarak adalete erişemiyoruz." dedi.
Depremde kızını kaybettiğini ifade eden Kamil Doğan da kararın adaletsiz olduğunu savunarak, "Tahliye kararıyla sarsılmış durumdayız. Milletimin vicdanına bırakıyorum bu kararı." diye konuştu.
Rıza Bey Apartmanı'nda 2 çocuğunu kaybeden Emine Yücel ise "Benim çocuklarım günlerce betonun altında can çekişe çekişe hayatını kaybetti. Şimdi suçlular, sorumlular ellerini kollarını sallaya sallaya dışarıda dolaşacak, bu mu adalet?" ifadelerini kullandı.
Dava süreci
İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.
Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı.
Dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle 13. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açılmış, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin bu dosyanın ana davayla birleştirilmesi kararı sonrası sanık sayısı 15'e çıkmıştı.
Davada tutuklu yargılanan 4 sanıktan 2'si hakkında da önceki duruşmalarda tahliye kararları verilmişti.
Yorum Yazın