”Özellikle ilk dereceli verilmiş ama henüz kesinleşmemiş, yargı yolu denetiminden geçmemiş, istinaftan, Yargıtay’dan geçmemiş kararlar sonrasında hemen sosyal medyada bir algı oluşturup, ’İşte adalet budur’ şeklindeki eleştirileri de ağır buluyoruz. Hatta haksız buluyoruz” ”Çünkü bu eleştiriler yapılırken, yargının kendi mekanizması içerisinde bunların süreç içerisinde düzeltileceğini de bilmemiz gerekir. Kanun yolu denetimi de bunun için var. Türk yargısını, siyasi yahut başka bir konumlanmayla yıpratmaya da müsaade etmememiz lazım. Çünkü ağır bir iş yükü var”
ANTALYA (AA) Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Özellikle ilk dereceli verilmiş ama henüz kesinleşmemiş, yargı yolu denetiminden geçmemiş, istinaftan, Yargıtay'dan geçmemiş kararlar sonrasında hemen sosyal medyada bir algı oluşturup, 'İşte adalet budur' şeklindeki eleştirileri de ağır buluyoruz. Hatta haksız buluyoruz." dedi.
Bakan Tunç, Antalya'da Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde düzenlenen Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Teftiş Kurulu Başkanlığı Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, adaletin devletleri ayakta tutan ana sütun olmasının yanında devletlerin varlık sebebi olduğunu söyledi.
Adaletin toplumun huzur ve barışının, mutluluğunun, refahının sigortası olduğunu belirten Tunç, adaletin tecellisi ile her şeyin hukuk normlarına ve anayasal ilkelere uygun olarak gerçekleşmesinin ise hukuk devletinin temel amacı olduğunu vurguladı.
Tunç, hukuk devletinin yaşamsal özelliği olan adil, bağımsız, tarafsız, güvenilir ve etkin işleyen bir yargı sisteminin teminatının ise HSK olduğunu ifade ederek, kurulun hakimler ve savcılarla ilgili işlemleri, hukukun üstünlüğü, mahkemelerin bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile hakimlik ve savcılık teminatı esaslarına göre yerine getirdiğini kaydetti.
Son 21 yılda yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının tahkimi için HSK ile ilgili önemli yapısal değişiklikleri de hayata geçirdiklerini belirten Tunç, 2010'daki Anayasa değişikliğiyle, hakim ve savcıların yargısal görevleriyle ilgili denetimi, yürütmeden tamamen ayırdıklarını, bu denetimin HSK'ye bağlı kurul müfettişlerince yapıldığını söyledi.
"HSK, yanlışlara teftiş aracılığıyla müdahale edebilmektedir"
Hakim ve savcıların yargısal işlerle ilgili denetiminin yürütmeden tamamen ayrılıp, HSK'ye verilmesinin yargı bağımsızlığı adına atılan önemli bir adım olduğuna dikkati çeken Tunç, 2010'da yaptıkları değişiklikle HSK'nin idari ve mali özerkliğe kavuştuğunu ve kendi sekretaryasına sahip hale geldiğini aktardı.
İdari ve mali yapı yönünde özerk bir yapısı olan, kendi sekretarya hizmetini kendi yürüten bir kurulun bulunduğu bir ortamın, yargının daha fazla bağımsız ve tarafsız olduğunun bir kanıtı olduğunu dile getiren Tunç, şöyle konuştu:
"HSK, sahadaki uygulamaya, yapılan yanlışlara, doğrudan ya da dolaylı bir şekilde teftiş aracılığıyla müdahale edebilmektedir. Her zaman her yerde söylüyorum, en iyi reform iyi uygulamadır. Çünkü en iyi mevzuat kötü uygulayıcının elinde en kötü mevzuat olarak çıkabilir. Uygulamada bazen kamuoyunca eleştirilen, yanlış bulunan kararlarla karşılaşabiliyoruz. Verilen yargı kararları eleştirilmez mi? Tabii ki eleştirilebilir, beğenilmeyebilir. Eleştirilecek ki tartışılacak ki en doğruya ulaşılabilsin. 24 bin hakim ve savcımız var. Bunların verdiği milyonlarca karar. Tabii bu kararlar içerisinde bazı kararları, özellikle ilk dereceli verilmiş ama henüz daha kesinleşmemiş, yargı yolu denetiminden geçmemiş, istinaftan, Yargıtay'dan geçmemiş kararlar sonrasında hemen sosyal medyada bir algı oluşturup, 'İşte adalet budur' şeklindeki eleştirileri de ağır buluyoruz. Hatta haksız buluyoruz. Çünkü bu eleştiriler yapılırken, yargının kendi mekanizması içerisinde bunların süreç içerisinde düzeltileceğini de bilmemiz gerekir. Kanun yolu denetimi de bunun için var. Türk yargısını, siyasi yahut başka bir konumlanmayla yıpratmaya da müsaade etmememiz lazım. Çünkü ağır bir iş yükü var. "
2023'te 12 milyondan fazla davada karar verildi
Bakan Tunç, Türk yargısı tarafından 2023 yılında cumhuriyet savcılıklarında ceza soruşturmalarıyla ilgili 5 milyon 180 bin karar, ceza mahkemelerinde 1 milyon 909 bin karar, hukuk mahkemelerinde 2 milyon 856 bin karar, idare ve vergi mahkemelerinde 432 bin karar alındığını kaydetti.
Bölge adliye ve bölge idare mahkemelerinde 1 milyon 477 bin karar, Yargıtay ve Danıştay tarafından ise 445 bin karar olmak üzere 2023 yılında toplam 12 milyondan fazla davada karar verildiğini anlatan Tunç, 2024 başı itibarıyla da 11 milyondan fazla derdest dosya bulunduğunu bildirdi.
Tunç, alınan milyonlarca karara rağmen hem sosyal medyaya hem de basının önüne düşen bazı olaylar nedeniyle özverili çalışmalar yapan, kararları evlerine götürerek yazan hakim ve savcılara haksızlık yapıldığını ifade ederek, "Tabii bu eleştiri ve değerlendirmelere yol açacak kararların olmaması da milletimizin Türk yargısından en büyük beklentisidir. Türk yargısı bağımsız ve tarafsız bir şekilde görevini, Anayasa'ya, kanunlara, hukuka ve vicdani kanaatine uygun bir şekilde yerine getirmektedir. Yargının hatalı kararlarının yine yargı mekanizması içerisinde düzeltilme imkanı bulunmaktadır." diye konuştu.
HSK Teftiş Kurulu 2023'te 1256 dosyayı sonuçlandırdı
HSK Teftiş Kurulu Başkanı Osman Nuri Yiğit de Teftiş Kurulunun 2023'te 959'u devir, 1216'sı yeni gelen olmak üzere toplam 2175 inceleme ve soruşturma dosyasından, 1256'sını sonuçlandırdığını belirtti.
Teftiş Kurulunca geçen yıl sonuçlandırılan 1256 evraktan 679'u hakkında soruşturma izni verildiğini ifade eden Yiğit, 31 Aralık 2023 tarihi itibarıyla Teftiş Kurulunda bulunan derdest inceleme ve soruşturma evrakı sayısının 919 olduğunu kaydetti.
Kaynak: AA
Kaynak: AA
Yorum Yazın