AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz: ”Çok yakın bir zaman içerisinde son kullanıcılara açık olacak şekilde Anadolu Ajansı ve T3 Vakfı Dil Tabanlı Yapay Zeka Algoritması ve Yapay Zeka Uygulaması’nı kamuoyu ile paylaşacağız” ”Amacımız, yapay zekanın güvenilir bir ilkesinin, etik kodunun olması ve yeri geldiğinde yapay zekanın, kendisini üretenlere karşı da haksızlık ve adalet kavramlarını doğru bilmesi ve konumlandırması” Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar: ”Kendi içeriğinizi üretmezseniz başkalarının ürettiği içeriklere mahkum olmak durumunda kalırsınız. Öyle bir çılgın dünyada yaşıyoruz ki dün konuştuğumuz şeyin bugün yarısını kaybetmekle karşı karşıya kaldığımız bir hızlı iletişim çağındayız”
ANKARA (AA) Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, yakın zamanda son kullanıcılara açık olacak şekilde AA ve T3 Vakfı Dil Tabanlı Yapay Zeka Algoritması ve Yapay Zeka Uygulaması'nı kamuoyu ile paylaşacaklarını bildirdi.
AAtölye'de, AA'nın geleneksel gazeteciliğin temel bilgilerini ve günün medyasını şekillendiren sosyal medya ve yapay zeka uygulamalarını kapsayan "Muhabir" kitabının tanıtımını da içeren, "Muhabir: Dijital Dönemde Haberciliği Yeniden Düşünmek Forumu" düzenlendi.
Karagöz, forumun açılışında yaptığı konuşmada, yapay zekanın, hayatın her alanında olduğu gibi medyada da büyük değişim ve dönüşüm başlattığını dile getirerek, medyada yapay zekanın üretim ve haber tüketim süreçlerinde çok önemli bir rol oynadığını belirtti.
Yapay zekanın, sanayi devrimindeki "buhar makinelerinin" bulunmasına benzetildiğini dile getiren Karagöz, geleceğe ilişkin dünyadaki çeşitli raporlardan örneklerle yapay zekanın küresel ekonomi ve iş gücüne etkilerine değindi.
Karagöz, "Yapay zekanın OECD ülkelerindeki iş gücüne etkisi çok olacak. 85 milyon iş kaybolacak, fakat 90 milyon yeni iş gücü oluşacak. Kaybolan iş gücü ve yeni oluşan iş gücü arasında personellerin eğitimi, yetenekleri, bilgisi ve birikimi çok büyük belirleyici rol üstlenecek." ifadelerini kullandı.
Karagöz, dijitalleşmenin habercilikte sadece format ve hız açısından değil, aynı zamanda erişim ve etki bakımından da çok büyük bir devrime yol açtığına işaret ederek, bir haberin saniyeler içinde dünya çapında milyonlarca insana ulaşabildiğini anlattı.
"Hızlandık ama haberci reflekslerimiz ve haberci yeteneklerimiz köreldi"
İnternet ve sosyal medya kullanımının ülkelere göre oranlarına dikkati çeken Karagöz, "Araştırmalar bir taraftan habercilerin daha kısa sürede haber üretebilmesini sağlayan uygulamaların her geçen gün kullanımının arttığını ortaya koyarken diğer taraftan da biz habercilerin bazı yeteneklerinin köreldiğini gösteriyor. Evet hızlandık ama haberci reflekslerimiz ve haberci yeteneklerimiz köreldi. Anadolu Ajansı olarak biz, habercilik anlayışımızı teknoloji ile nasıl buluşturabiliriz, hep bunun çalışması içerisinde olduk." ifadelerini kulandı.
Karagöz, bu kapsamda "Medyada Yapay Zekayı Yönetmek" başlığında bir toplantı düzenlediklerini anımsatarak, "Madem biz gazeteciler yapay zeka kullanacağız, bunun bir etik rehberi de olsun, dedik ve bir etik rehberi oluşturduk. Bir taraftan yeteneklerimiz körelirken bir taraftan yapay zeka ile nasıl ilişki kurmamız gerektiği üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Her şeye rağmen muhabirliği, haber vermeyi çalışmalarımızın merkezine koyuyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
AA bünyesinde, yapay zekayı muhabir gibi kullanarak içerik ürettiklerini belirten Karagöz, "Peki bu, bizim muhabir arkadaşlarımız gibi yapabiliyor mu? Maalesef yapabiliyor." ifadesini kullandı.
Yapay zekanın muhabirlik ve infografi hizmeti verebildiğini, fotoğrafı tanımlayıp, haber metni yazabildiğini aktaran Karagöz, "Peki nerede biz durup düşünmeliyiz? Yapay zekanın kendisinin etik kodlarında oturup düşünmeliyiz. Yani biz bu mesleğe başlarken doğruluk, tarafsızlık ve güvenirlik üzerinde var olmaya çalışıyoruz. Yapay zeka doğru ve güvenilir mi? Yapay zeka tarafsız mı? Bu sorularla karşı karşıya kaldığımızda döndük, dolaştık, bizim editöryal arkadaşlarımızın, muhabir arkadaşlarımızın, editörlerimizin önemine bir kez daha şahit olduk." diye konuştu.
"Kendi yapay zeka algoritmamızı T3 Vakfı ile oluşturmaya başladık"
AA'nın, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına ilişkin dünyaya servis edilen fotoğraflarından örnek veren Karagöz, fotoğrafların İsrail'in Gazze'de savaş suçu işlediğine dair kanıtlar içerdiğini söyledi. Yapay zekaya, "İsrail savaş suçu işliyor mu?" diye sorulduğunda ise kanıtlar, görüntüler, tanıklar olmasına rağmen, bu sonuçları vermediğini ifade eden Karagöz, şöyle devam etti:
"Niye? Çünkü doğru, tarafsız, güvenilir bir algoritması yok. Anadolu Ajansı olarak böylesi bir durumda ne yapabilirdik? Yapay zekaya küsüp sırtımızı dönecek, bu konuyu tamamen terk edecek bir yaklaşım içerisinde olabilirdik. Ama bu bizi dünya ile rekabetten, dünyanın haber ajansı olmaktan alıkoyardı. Biz bunun yerine kendi yapay zeka algoritmamızı T3 Vakfı ile oluşturmaya başladık. Çok yakın bir zaman içerisinde son kullanıcılara açık olacak şekilde Anadolu Ajansı ve T3 Vakfı Dil Tabanlı Yapay Zeka Algoritması ve Yapay Zeka Uygulaması'nı kamuoyu ile paylaşacağız. Amacımız, yapay zekanın güvenilir bir ilkesinin, etik kodunun olması ve yeri geldiğinde yapay zekanın, kendisini üretenlere karşı da haksızlık ve adalet kavramlarını doğru bilmesi ve konumlandırması."
Karagöz, herkesin çok yakın bir gelecekte, küresel hegemonyanın dizayn ettiği yapay zekanın mağduru olacağını dile getirerek, "Eğer kendi yapay zekamızı oluşturmazsak küresel hegemonyanın, kendisini devam ettirmek üzere yapay zekayı araçsallaştırdığını göreceğiz. Bugün burada 104 yıllık geçmişimizle, biz ve arşivlerimizle, bugüne kadar üretilmiş haberlerimizle, muhabirlerimizle, Anadolu Ajansı olarak milyonlarca fotoğraf ve haberi kendi yapay zekamıza tanımlayarak, eğiterek, onun doğru düşünmesini, tarafsız düşünmesini ve ilkeli düşünmesini sağlama gayreti içerisindeyiz." ifadelerini kullandı.
"Amacımız medya dünyasına destek olmaya devam etmek"
Bu kapsamda dünyada ve Türkiye'de iletişim fakülteleriyle yakın işbirliği çalışmaları yaptıklarını da aktaran Karagöz, son bir yılda yaklaşık 10 iletişim fakültesi ile işbirliği anlaşması gerçekleştirdiklerini söyledi.
Genel Müdür Karagöz, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesiyle de bir protokol imzalanacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Amacımız medya iletişim dünyasına hem akademik hem de sektörel anlamda destek olmaya devam etmek. Bu tarz işbirlikleri ile sektörümüzü doğru bir şekilde yönlendirmeyi ve özellikle tehdit olarak değil, yapay zekanın fırsat olarak değerlendirilmesi için bir zemin oluşturmayı amaçlıyoruz. Bugün gün boyu tartışılacak olan muhabirlik, habercilik ve yapay zeka kavramlarının, hepimizin zihninde yerli yerine oturmasını temenni ediyorum. Bu kavramları doğru tanımlar, doğru konumlandırırsak bu anlamda geleceğe ilişkin umutlarımız da artacaktır. Aksi takdirde küresel hegemon, yapay zeka vasıtasıyla haberciliği de medyayı da bütün iletişim alanında kendi yaklaşımı ve hegemonyal hedefleri doğrultusunda tek tipleştirecektir. Anadolu Ajansı olarak nasıl İsrailFilistin konusunda dünyanın vicdanı olmayı başardıysak, gösterilmeyeni, üstü örtüleni gösterdiysek, yapay zeka konusunda da yine aynı şekilde küresel hegemon dışındaki dünyanın sesi ve en çok takip ettiği haber merkezi olmayı hedefliyoruz."
Karagöz, katılımcılara teşekkür ederek, forumun, düşünsel düzeyde çıktılarıyla geleceğe ışık tutması temennisinde bulundu.
"104 yıllık Anadolu Ajansı bizim gurur kaynağımız"
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da işbirliği protokolünün önemine işaret ederek, göreve geldiği yaklaşık 4 yıldan bu yana, bu işbirliğini hayal ettiğini dile getirdi.
TRT ve Anadolu Ajansı muhabirlerinin içerikleriyle doğru bilgiyi elde etme imkanına sahip olduklarını ifade eden Ünüvar, "Kendi içeriğinizi üretmezseniz başkalarının ürettiği içeriklere mahkum olmak durumunda kalırsınız. Öyle bir çılgın dünyada yaşıyoruz ki dün konuştuğumuz şeyin bugün yarısını kaybetmekle karşı karşıya kaldığımız bir hızlı iletişim çağındayız. Dolayısıyla siz, sürekli o çılgın iletişim dünyasına içerik üretmek durumundasınız." dedi.
AA'nın İsrail'in Gazze'deki saldırıları ve medyaya yansıyan diğer konularda doğru habere ulaşma noktasında gayretinin farkında olduklarını belirten Ünüvar, yapılanların medyayla buluşturulmasının önemini vurguladı.
İmzalanacak protokolün basit bir iletişim aracı protokolü olmadığına dikkati çeken Ünüvar, "104 yıllık Anadolu Ajansı bizim gurur kaynağımız. Gerçekten artık bizi uluslararası, kerameti kendinden menkul ajanslara mahkum olmaktan kurtaran ajansımız var. Biz de kökü 182 yıl öncesine dayanan bir üniversiteyiz." diye konuştu.
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinin ve mezunlarının medya dünyasındaki önemini aktaran Ünüvar, şu ifadeleri kullandı:
"Bu kadar güzide bir fakültenin mensuplarının mutlaka okurken, lisans eğitimini alırken staj yaparak ya da uygulama imkanlarıyla kendisini zenginleştirmesi gerekiyor. Çünkü bunlar okulu bitirdikten sonra 'denizden çıkmış balık' konumuna düşmemeli. En azından işlevsellikle ilgili fikir sahibi olmalı. Bugün imzalayacağımız protokolle bunu sağlayabileceğimizi düşünüyorum. Bu konuda Anadolu Ajansının iletişim imkanları ve çok değer verdiğimiz iletişim öğrencilerimize geniş staj imkanları da sağlayacağına, onları hayata hazırlayacağına dair yoğun bir inancımız var. İnşallah bugün bunu sağlamış olacağız."
Ünüvar, AA'nın fakülteye iletişim ekipmanları gönderdiğini belirtti ve teşekkürlerini iletti.
AA ve Ankara Üniversitesi arasında işbirliği protokolü imzalandı
Konuşmaların ardından Anadolu Ajansı ve Ankara Üniversitesi arasındaki işbirliği protokolü Karagöz ve Ünüvar tarafından imzalandı.
İmza töreninin ardından kurumlar arası hediye takdimi yapıldı, katılımcılarla fotoğraf çektirildi.
Foruma, iletişim fakültelerinden akademisyen ve öğrenciler, geleneksel ve dijital medyada çalışan haberciler ile AA çalışanları da katıldı.
Kaynak: AA
Kaynak: AA
Yorum Yazın