Bugün 1 Şubat 2023. Milliyet gazetesinin unutulmaz Genel Yayın Müdürü Abdi İpekçi’nin, evinin önünde çapraz ateşe tutulup öldürülmesinin üstünden tam 44 yıl geçmiş. O gün akşam üstü yaşananları dün gibi hatırlıyorum. Telefon çalıyor. Telefonun öbür ucunda Türk Haberler Ajansı’nın Genel Yayın Müdürü Hasan Yılmaer’in sesi:”Abdi İpekçi’yi vurdular. Hemen ajansa gel.”
Direksiyonunda Abdi İpekçi’nin oturduğu o yılların Milliyet’i sosyal demokrasiyi, sosyal adaleti, insan haklarını, hukukun üstünlüğünü savunan bir gazete. Kamuoyunda büyük bir etkisi ve ağırlığı var. Abdi Bey’in öldürülmesinin ardından gazetenin imtiyaz sahibi Ercüment Karacan önce Yazıişleri Müdürü Turhan Aytul’u Genel Yayın Müdürü koltuğuna oturtuyor. Sonuçta hayat devam ediyor. Gazetenin yayına devam etmesi gerek. Ama Turhan Aytul’la olmuyor. Milliyet tiraj kaybetmeye başlıyor.
Karacan’ın bundan sonraki denemesi Ankara’dan Orhan Duru, Brüksel’den Mehmet Ali Birand’ı çağırarak ikili genel yayın müdürü atamak oluyor. Bu da olmayınca Hürriyet’in Genel Müdürlüğü’nden yeni ayrılmış olan Nezih Demirkent’ten yardım isteniyor. Bu formül de tutmayınca Milliyet Karacan tarafından o sırada adı hiç bilinmeyen Sirkeci’de otomobil yedek parçacısı Aydın Doğan’a satılıyor.
Abdi Bey’in katili olarak yakalanan Mehmet Ali Ağca ise Maltepe Askeri Cezaevi’nden kaçırılıyor. Roma’ya gidip San Petro Meydanı’nda Papa İkinci Jean Paul’ü vuruyor. Yıllar boyu İtalya’da hapis yattıktan sonra Türkiye’ye iade ediliyor. 2010’da serbest kalıyor. Tam 13 yıldır aramızda elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyor. Şu anda nerede olduğu, ne yaptığı bir sır...
Yorum Yazın