Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu, Konya'da yaptığı açıklamada dünyanın bir büyük risk içinde olduğunu vurgulayarak, "Gelecek Partisi, AK Parti'ye karşı kurulmadı. Şimdi beraberlik vaktidir" ifadelerini kullandı.
Eski Başbakan ve Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Konya'da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dünyanın büyük bir siyasi krizde söyleyen Davutoğlu, Irak'ın kuzeyine yaptığı ziyaret sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye birer mektup yazdığını açıkladı.
Erdoğan ve Bahçeli'ye mektupta tavsiyelerini ilettiğini aktaran Davutoğlu, "Sağ olsun Sayın Bahçeli mektubu aldıktan 2 saat sonra telefonla aradı ve 'tespitlerinize katılıyorum' dedi. Sayın Cumhurbaşkanımız da bir hafta sonra mektup ile cevap verdi. Suriye olaylarından sonra da tekrar hem Sayın Bahçeli'ye hem Sayın Cumhurbaşkanımıza mektup gönderdim. Devlette küslük olmaz. Bizim birinci derdimiz milletin birliğini korumaktır. İkinci derdimiz, meselemiz, devleti ayakta tutmaktır" şeklinde konuştu.
'Ruh bakımından hiç kopmadım'
Ruh bakımından AK Parti'den hiç kopmadığını belirten Davutoğlu, "Geçmişe dönük olarak herhangi bir hesabın peşinde değilim. Herkese el uzatıyorum, muhalefetiyle, iktidarıyla. Kim bizimle görüşmek isterse kapımız açık. Kitlelerse o kitlelerin parçasıyım, kimse kusura bakmasın. Onların içinden geldim.Ak Partili kardeşlerim ben size küsmüş kırılmış değilim. Sizin içinizden çıktım hala manen sizin aranızdayım." diye konuştu.
'Asgari ücret 30 bin olmalı'
Asgari ücret zammı ile ilgili konuşan Davutoğlu, asgari ücretin 30 bin liradan aşağı olmaması gerektiğini belirterek, "Türkiye'nin bugün en büyük problemi, gelirde adaletsizliktir. Bir tarafta hiç üretmeden, faiz rantıyla yaşayan, lüks içinde yaşayan, çok küçük, yüzde 1'den az bir grup. Diğer taraftan da evine ekmek götüremeyenler. Öyle bir durum. Allah muhafaza, bir olağanüstü şartta, bir krizde, bir savaşta, büyük sosyal patlamalara sevk edilir" dedi.
'Suriye'de haklı çıktım'
Suriye'de yaşananlara ilişkin ise Davutoğlu şöyle konuştu:
İsrail’in yaptığı alçakça bir saldırıdır. Türkiye dahil ülkelerin, bu saldırı karşısında yeterli tepki vermemesi de çok vahimdir. İsrail’in şu anda yapmaya çalıştığı; fırsatçılık yaparak, kendi güvenlik haklarını bir ötesine taşımaktır.
İsrail beş kilometrelik bir koridor halinde altı ay önce girdi. Esad döneminde girdi, anlaşarak bir bakıma. Esad hiçbir şey yapmadı. İsrail’e karşı tek bir kurşun atmış değildir. Kendi halkını, 1982’de sadece 40 bin kişiyi katletti, sonra da milyonlarca insanı sürgün etti, yüz binlerce insan öldürdü.
İsrail’e karşı Suriye, Esad rejimi baba Esad ve oğul Esad. Tek bir kurşun atmadı. Ama bunun iktidarda kalmasını istediler. Çünkü zayıf bir Suriye istiyorlardı. Halkıyla barışık olmayan bir Suriye. Özetle İsrail’in saldırıları, gayrimeşrudur. İslam dünyasının ve Türkiye’nin buna sert tepki vermesi lazım.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Yorum Yazın