Belçika'da yapılan bir araştırmada, alkol kullanım bozukluğu olan kişilerin, sosyal etkileşimlerde reddedilme duyarlılığının ortalamanın üstünde seyrettiği saptandı.
Belçikalı araştırmacılar, "reddedilme beklentisi, algısı ve tepkisinde orantısızlık" olarak tanımlanan "reddedilme duyarlılığı" ile alkol kullanım bozukluğu arasındaki ilişkiyi inceledi.
Bu kapsamda, alkol kullanım bozukluğu teşhisiyle rehabilite olan ve en az 10 gündür alkol kullanmayan 105 yatan hasta ile 73 sağlıklı kişiden oluşan kontrol grubu "Yetişkin reddedilme duyarlılığı anketi"ni cevaplandırdı.
Reddedilme duyarlılığını "endişeli beklenti" ve "reddedilme beklentisi" olarak ikiye ayıran anketin yanı sıra, katılımcılara sosyal anksiyete bozukluğu, depresyon ve kişilerarası iletişim üzerine testler de uygulandı.
Araştırmacılar, alkol kullanım bozukluğu olan kişilerin, "endişeli beklenti" düzeyinin ortalamanın üstünde olduğunu, diğer yandan "reddedilme beklentisi"nin ortalama düzeyde seyrettiğini gözlemledi.
Birlikte ele alındığında anket sonuçları, alkol kullanım bozukluğu olan kişilerin sosyal etkileşimlerde reddedilme duyarlılığının, ortalamanın üstünde seyrettiğini doğruladı.
Araştırmacılar, "endişeli beklenti" ile benmerkezci, sosyal durumlardan kaçınan, boyun eğici, kendini feda ve kişisel alanı istilaya meyilli davranış arasında orantılı bir artış olduğunu kaydetti.
Araştırma yazarlarından Arthur Pabst, alkol kullanım bozukluğu olan kişilerin reddedilme duyarlılığı nedeniyle alkol tüketimine "hayır" demekte zorlanabileceğini ve çevresinden veya bir profesyonelden yardım almada çekincelerinin olabileceğini belirtti.
Araştırmanın sonuçları, "Journal of Psychiatric Research" dergisinde yayımlandı.
Yorum Yazın