Yapılan bir araştırma Berlin’in AB’den ayrılmasının Almanya açısından ağır sonuçları olacağını ortaya koydu. Araştırmaya göre, bu tür bir adım önemli ölçüde refah kaybına yol açabilir.
Alman Ekonomi Enstitüsü’nün (IW), Almanya’nın Avrupa Birliği’nden (AB) ayrılması senaryosunun ülke için oldukça karanlık bir tabloyla sonuçlanacağı değerlendirmesinde bulundu. Enstitü, böyle bir adımın Almanya’da milyonlarca insanın işini kaybetmesine ve ülkede refahın belirgin biçimde düşmesine neden olacağına dikkat çekti. Köln merkezli Enstitü adına Pazar günü kamuoyuna sunulan ve İngiltere’nin Birlik’ten ayrılmasının (Brexit) sonuçlarına dayanan araştırmanın raporunu hazırlayan yazarlar, AB’den ayrılmanın ”Bilinçli biçimde ağır bir ekonomik krizi tetikleyeceği” ve ”Alman halkının uzun vadeli refah kaybına neden olacağı” uyarısında bulundu.
Berlin’in olası bir Birlik’ten kopuşunun beş yıl sonra reel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’da (GSYİH) yüzde 5,6’lık bir kayba (yaklaşık 690 milyar euro) yol açacağı, ve aynı zaman dilimi içinde 2 milyon 500 bin istihdam kaybının yaşanacağı öngörüsü de raporda yer aldı. Araştırmanın yazarları, bir ihracat ülkesi olan Almanya’nın başka ülkelerle, özellikle de AB ülkeleriyle ticarete bağımlı olduğuna dikkat çekerek, böyle bir kopuşun hem tüketiciler hem de şirketler tarafından ”belirgin biçimde hissedileceğini” vurguladı.
Yazarlar, bu tür bir adımın yaratacağı genel tablonun 2020-2023 yılları arasında Korona pandemisi ve enerji krizinde yaşananlara benzer düzeyde yüksek kayıpları içereceğini dile getirdi. ”Brexit örnek değil, uyarı olmalı” IW Direktörü Hubertus Bardt, Brexit’in ”taklit edilmeye değer bir girişim olmadığı” uyarısında bulunarak, ”ekonomik entegrasyonu ihtiyatsızca terk eden” İngiltere’nin Birlik’ten ayrılışının başka üye ülkeler için daha çok bir ”uyarı” olarak algılanması gerektiğini belirtti. Güncel anketlere göre, siyasi gücünü giderek artıran aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin genel başkanı Alice Weidel, bu yılın başında verdiği bir röportajda, İngiltere’nin 2020’de Birlik’ten ayrılmasını ”Almanya için bir model” olarak tanımlamıştı. Weidel, Financial Times’a verdiği röportajda, partisinin iktidara gelmesi halinde AfD’nin öncelikle AB’deki ”demokrasi açıklarını kapatmak için bir reform girişiminde bulunacağını” kaydetmiş, bu girişimin başarısız olması halinde ise Almanya’nın AB’de kalıp kalmayacağına ilişkin bir referanduma gitme planları olduğunu ifade etmişti.
Yorum Yazın