Bu yazımda 20 Ocak’ta göreve başlayacak ABD’nin yeni Başkanı Donald Trump’ın en yakın çevresindeki iki isimden söz edeceğim. Bu iki isim önümüzdeki dört yıl boyunca bütün dünya için önemli olacak. Önemli, diyorum, çünkü başta Türkiye, pek çok ülkeye kabus gördürebilirler. Bunlardan birisi daha önceki yazımda da söz ettiğim, ancak kişiliği hakkında çok da fazla ayrıntı vermediğim Elon Musk. Öbürü, ABD istihbarat birimlerinin çatı teşkilatı National Intelligence’in (Milli İstihbarat) başına getirilen Tulsi Gabbard.
Önce Elon Musk’tan başlayalım. Biliyorsunuz, milyarlarca dolarlık servetiyle dünanın en zengin adamı. Musk bu servetinin yanı sıra dünyanın en dengesiz insanlarından birisi olarak biliniyor. ABD medyasına göre Kamu Verimliliğini Arttırma Dairesi eş başkanlığına getirilen Elon Musk, çiçeği burnunda ABD Başkanı’na telefon eden bütün dünya liderleriyle Trump tarafından görüştürülüyormuş. Yani siz hattın bir ucunda Trump’la konuşurken birden karşınızda Elon Musk’ı buluveriyormuşsunuz. Bu bilgiyi geçen haftaki Forbes dergisinden aldım. Derginin haberinde şunlar anlatılıyor:
“İsminin açıklanmasını istemeyen Ukraynalı üst düzey bir yetkilinin verdiği bilgiye göre Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky Trump’la telefonda konuşurken Musk da görüşmeye dahil olmuş. Zelensky de, ülkesine Starlink uydusundan internet bağlantısı kurulmasını sağladığı için SpaceX şirketi sahibi Musk’a teşekkür etmiş. Musk’ın bu önemli görüşmelere dahil edilmesi Trump’ın iç kabinesi içinde ne kadar önemli bir yere sahip olduğunun kanıtı. Bu da tabii ki ileriki zamanlarda SpaceX şirketine bol keseden kamu ihaleleri kazandırılacağı tahminlerine yol açıyor. “
Eee, Elon Musk dengesiz dediysek de enayi değil. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemedi ve Trump’ın seçim kampanyasına özel servetinden 120 milyon dolar harcadı.
Bu yazdıklarım size ne kadar tanıdık geliyor değil mi? Bizden örnek Mehmet Cengiz. Bir farkla. Onun Saray’da resmi görevi yok. Ama kamu ihalelerinden bol keseden yararlanıyor. Milyarlarca dolarlık vergi borçları bir kalemde silinebiliyor. Sadece o mu? Cengiz’in de içinde bulunduğu “beşi bir yerde” ve daha niceleri...
Bir konuyu da çok merak ettim. Biliyorsunuz, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, “One minute”, “How are you?” ve “My friend” gibi bir kaç sözcük dışında İngilizce bilmediği için dünya liderleriyle hem telefonda hem yüzyüze görüşmelerinde tercüman kullanır. Acaba, diyorum, Trump’a tebrik telefonu ettiğinde gerçekte konuştuğu kişi Elon Musk olmasın?
Çünkü Forbes’a göre Trump sadece Zelensky’yle değil, başka liderlerle de telefon görüşmelerine Musk’ı dahil ediyormuş. Musk’ın Washington-Ankara ilişkilerinde ne kadar kolaylaştırıcı olabileceğini kestirmek zor. Ancak Washington’daki spekülasyonlara bakılırsa Elon Musk yeni atandığı bu görevde uzun süre kalıcı olmayabilirmiş. İkisi de dengesiz ve megaloman olarak bilinen Trump’la Musk’ın yakın bir gelecekte çatışmalarının kaçınılmaz olabileceği söyleniyor. Zaten Musk, daha şimdiden yönetimin şekillenmesi hazırlıklarında her konuda söz sahibi olmak istemesi yüzünden iç kabinede ciddi rahatsızlıklar yaratıyormuş.
ERDOĞAN REJİMİ DÜŞMANI İSTİHBARATÇI OLMAYAN İSTİHBARATÇI
Gelelim, Milli İstihbarat’ın başına getirilen 43 yaşındaki Tulsi Gabbard hanıma... Tulsi Gabbard Hawaili bir asker ve siyasetçi. Daha önce Demokrat Parti’den Temsilciler Meclisi’ne seçilmiş, ancak yarbay rütbesiyle Irak’ta çarpışmak üzere silah altına alındığı için görevini yarım bırakmak zorunda kalmıştı. Irak’tan döndükten sonra bir kez daha dört yıllığına Temsilciler Meclisi üyeliğine seçilmişti. Babası Mike Gabbard Demokrat Parti’den senatör olan Tulsi Gabbard sonraları partisiyle bağlarını koparıp sıkı bir Cumhuriyetçi oldu. Demokrat Parti’yle bağlarını kopartma nedenini ise Gabbard şöyle açıklıyor:”Bugünkü Demokrat Parti’nin benim yirmi yıl önce katıldığım siyasi oluşumla uzaktan yakından ilgisi yok.”
Gabbard İran, Çin ve Türkiye’de Erdoğan rejimine olan nefretiyle tanınıyor. Yakınlarda çektiği bir videosunda Tulsi Hanım şunları söylüyor :
“Erdoğan Türkiyesi dostumuz değil. Erdoğan dünyadaki en tehlikeli diktatörlerden birisidir. ABD Yönetimi ve medyasının bu İslamcı megalomanyak El Kaide ortaklarına destek çıkmamaları lazım. Türkiye El Kaide ve IŞİD teroristlerine yıllardır el altından yardım ediyor.”
İstihbarat kuruluşlarının çatı teşkilatının başına atanmasına rağmen Gabbard’ın hiç bir haberalma tecrübesi olmadığı, sadece Temsilciler Meclisi İç Güvenlik Komitesi’nde (Homeland Security Committee) iki yıllığına görev yaptığı biliniyor. Buna rağmen Gabbard’ın böylesine önemli bir koltuğa oturtulması merak konusu. ABD basınında yer alan haberlere göre Gabbard Trump’ın gözünde bir “yıldız”mış.
İşte böyle... Erdoğan ve Saray’daki çevresi Trump’ın seçilmesinden çok memnun olmuşa benziyor. Ama, fazla heveslenmesinler, derim. Bizim AKP’li Cumhurbaşkanı, Trump’la yakın ilişki kurduğunu sanarak buna güveniyor olabilir. Ancak Trump, ekonominizi bir anda çökertirim, dedi ve çökertti. Türkiye’yi F-35 savaş uçakları programmından çıkarttı. Erdoğan’a yazdığı ünlü, “Akıllı ol,” mektubunu hala New York’taki Trump Tower’ın barında, camlı bir bölmede isteyene gösteriyor.
Geçmişte yaşanan bu krizleri unutmuşa benzeyen Erdoğan her istediği zaman Trump’la telefonda konuştuğunu söylüyor da ya bu sefer telefona Elon Musk çıkarsa ne yapacağız? Ya da Tulsi Gabbard günün birinde eski defterleri karıştırmaya karar verirse? Zor dostum, zor!
Yorum Yazın