Kanun Hükmü belgeseli, FETÖ propagandası yaptığı gerekçesiyle dolaylı olarak Altın Portakal Film Festivali'nin iptal olmasına sebep oldu. Bu gerekçe doğru muydu? Festivali iptale giden yolda neler yaşandı? Belgesel gerçekten FETÖ'cü bir propaganda mı yapıyordu?
Oğuz Büber - Muhalif Analiz
Nejla Demirci’nin yönetmenliğini üstlendiği ‘Kanun Hükmü’ isimli belgesel FETÖ yani Fethullahçı Terör Örgütü’nün propagandasını yapıyor denilerek festivalin komitesi tarafından Altın Portakal Film Festivali'nden çıkarıldı.
Kültür Bakanlığı’nın olay hakkındaki tam ifadesi şöyle idi: “Böylesi önemli bir festivalde, sanatın gücünü kullanarak mağduriyet algısı üzerinden FETÖ terör örgütü propagandası yapılmasına vesile olunması son derece üzücüdür.”
Durum gerçekten böyle miydi? Kanun Hükmü belgeselinde FETÖ’cülerin çektikleri sıkıntılara mı odaklanılıyorlardı?
Festivalde gösterilmediği ve yayınlanmadığı için sorunun cevabını şahsım olarak veremiyorum. Ancak önemli kaynaklar mevcut. Filmi izleyen yönetmen ve sinema yazarları Kanun Hükmü belgeselinin bakanlığın iddialarıyla alakası olmadığını söylüyor.
Film hakkında detay veren isim ise Gazeteci İsmail Saymaz. Saymaz belgeselin çekiliş hikayesine şöyle yer veriyor…
Yönetmen Demirci, Bodrum Devlet Hastanesi’nde kardiyolog olarak görev yapan kız kardeşi Yasemin Demirci ve ilkokul öğretmeni Engin Karataş’ın KHK ile ihraç edilmesinden sonra verdikleri mücadeleyi anlatıyor.
“Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, yandaş medyanın ve besleme ak-trollerin FETÖ’cü belgesel kampanyasına asla aldanmayın” diyen Saymaz; Demirci ve Karataş’ın sol dünya görüşüne sahip Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu üyesi olduklarını vurguluyor.
Hatta, Eğitim-Sen üyesi olan Engin Karataş neden ihraç edildiğini soranlara şu yanıtı veriyormuş: “Laik ve bilimsel eğitimi savunduğum için.”
Filme dair birçok detay daha veriyor Saymaz ama bizi ilgilendiren kısım Bakanlığın iddia ettiği gibi FETÖ propagandası olup olmadığıydı. Tanınmış bir gazetecinin alenen yalan söylemeyeceğini varsayarsak film FETÖ propagandası değil KHK’dan canı yananların feryatlarının sesi gibi.
Filmi izlemeden yüzde yüz böyledir demek doğru olmaz fakat delillerden gördüğümüz kadarı ile de FETÖ propagandası olmadığı aşikar.
Ya FETÖ’cülerin sıkıntıları anlatılsaydı? O zaman empati kurmak gerekir miydi?
Önce onlar çalıntı sınav sorularıyla haklarını yedikleri, intihara sürükledikleri kişilerle empati kurdu mu diye düşünmek lazım…
Uydurma delillerle haklarına girdikleri ve hapse attıkları insanların yerlerine kendilerine koydular mı diye fikir yürütmek lazım.
Tabii ki bunların hiçbirini yapmadılar, artık literatürümüze FETÖ’cü olarak geçen ihanetle özdeşleşen bir sıfat var sayelerinde…
Kurunun yanında yanında yanan yaş olan KHK’lılar da dertlerini anlatmak isterken böyle sorunlarla karşılaşıyorlar…
Dönelim festival konusuna…
Bakanlığın desteğini çektiğini açıklamasından sonra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek de festivalin iptal edildiğini filmin ismine bile yer vermeden duyurdu.
Böcek, “Festivalimizi bizim dışımızda oluşan ve oluşturulan süreç sebebiyle iptal ettiğimizi tüm sinemaseverlere üzülerek bildiriyorum. Şahsıma ve belediyemize malum film üzerinden isnat edilen suçlamaların tamamını da gerçek muhataplarına aynen iade ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Böcek’in iktidar diliyle konuşarak böyle bir açıklama yapması birçok kişinin ve sinemacıların tepkisini çekmişti.
Yapılan açıklama belgeselin içeriğinden haberdar olmayan, filmin FETÖ yanlısı olduğunu düşündüren türde bir açıklama idi.
Özellikle ‘malum film’ ifadesi CHP’nin bugünkü yönetimine eleştirilerin olmasına sebebiyet vermiş, iktidar temsilcisi gibi hareket ettiklerine varan söylemler ortaya çıkmıştı.
Birkaç gün sonra ise bu tepkiler etkisini göstermiş olacak ki; bir televizyon kanalının canlı yayınına bağlanan Muhittin Böcek 60. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin yeniden yapılacağını duyurdu.
Sanıyoruz ki ilk açıklamayı yapmadan önce belgesel hakkında hiçbir bilgileri yoktu. Şu anda bilgileri oldu mu, yoksa tepkilere göre mi hareket ediyorlar bilemiyoruz…
Sözlerimi şöyle bitireyim…
60 yıldır var olan bu festival bundan önce yalnızca bir defa iptal edildi; o da 1980 darbesinde.
Durumu ifade edecek daha fazla söze gerek yok gibi…
Yorum Yazın