9 işçinin hayatını kaybettiği Çöpler Madeninde meydana gelen facianın nedenlerinin belirlenmesi ve önlemlerin alınması için kurulan Meclis İliç Komisyonu’nda, bakan yardımcıları ve bürokratların faciaya ilişkin sunum dosyaları ve sorulara verilen yanıtlar iktidar ve muhalefet üyelerince bakanlıklar arasında koordinasyon sorunu olarak tespit edildi. Vekillerin konuşmalarına da yansıyan bu tespitlerde, AKP İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü, “Maden sahasıyla ilgili biraz önce değerli vekilim de burada dikkat çekti, diğer vekillerimiz de dikkat çekti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı arasında hafiften bir pinpona şahit olduk” dedi. MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, “Kurumlar arasında maalesef boşluk oluşmuş, şirket de bunu istismar etmiş veyahut da ciddi manada vahim bir olaya sonuç verecek aymazlıktan dolayı bu acı sonuç ortaya çıkmış” diye vurgu yaptı. Komisyonun Katip üyesi Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül, CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz dan da çarpıcı yorumlar yapıldı. Şevkin, “Enerji Bakanlığı yetkilileri ayrıca birkaç kez liç sahasında kendilerinin sorumlu olmadığını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sorumlu olduğunu vurguladılar. Yani Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı mı yoksa Enerji Bakanlığı mı sorumlu? Buna dair de net bir bilgi bize aktarırsanız biz de burada aydınlanmış olacağız” açıklaması yaptı.
Hülya Özmen- Muhalif Özel
Meclis İliç Komisyonu’nun son iki günde yapılan toplantısında dinlenilen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği bakanlığı temsilcilerinin faciaya ilişkin sunum dosyaları ve sorulara verilen yanıtlar iktidar ve muhalefet üyelerince maden denetiminden sorumlu bakanlıklar arasında koordinasyon sorunu olarak tespit edildi. AKP İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü, “Maden sahasıyla ilgili biraz önce değerli vekilim de burada dikkat çekti, diğer vekillerimiz de dikkat çekti- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı arasında hafiften bir pinpona şahit olduk” derken, MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, “Kurumlar arasında maalesef boşluk oluşmuş, şirket de bunu istismar etmiş veyahut da ciddi manada vahim bir olaya sonuç verecek aymazlıktan dolayı bu acı sonuç ortaya çıkmış” diye vurgu yaptı.
Sarıgül: O bakanlık yetkilisi başka söylüyor, diğer bakanlık yetkilisi de farklı şeyler söylüyor
Maden ocakları yetkisinin tam olarak kime ait olduğunun belirlenmesi gerektiğine işaret eden Komisyon katip üyesi CHP’li Mustafa Sarıgül, komisyonda dinlenilen üç bakanlığın birbirinden farklı şeyler söylediklerine dikkat çekti ve “3 tane bakanlık bu noktada yetkili. Zaman zaman o bakanlık yetkilisi başka söylüyor, diğer bakanlık yetkilisi de farklı şeyler söylüyor. Üç ay önce burada sinyal verilmiş ama neden dikkate alınmamış, üzerinde biraz durmamız gerekiyor” dedi.
Yavuzyılmaz: Bu ateş topu bakanlıklar arasında gidip geliyor
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz da bakanlıklar arasındaki sorunla ilgili, “Bu ateş topu bakanlıklar arasında gidiyor, geliyor ama eğer bu kimse de kalmazsa hepinizin üzerinde kalıp bu konuyla ilgili gerekli görevini yapmayan en aşağıdan en yukarıya kadar tüm Bakanlık yetkililerini saracaktır, bunu da bilmenizi istiyoruz” dedi.
Şevkin: Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı mı yoksa Enerji Bakanlığı mı sorumlu?
Komisyon üyesi CHP’li Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, liç sahasında sorumluluk sorusunda net bilgi alamayınca, “Enerji Bakanlığı yetkilileri ayrıca birkaç kez liç sahasında kendilerinin sorumlu olmadığını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sorumlu olduğunu vurguladılar. Yani Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı mı yoksa Enerji Bakanlığı mı sorumlu? Buna dair de net bir bilgi bize aktarırsanız biz de burada aydınlanmış olacağız” açıklaması yaptı.
Meclis İliç maden faciasını araştırma komisyonu toplantılarından bazı konuşmalar şöyle:
OĞUZ ÜÇÜNCÜ (İstanbul) - Diğer 10 yığın liçleme yöntemiyle çalışan madenlerin faaliyetleri durduruldu mu ya da en azından hepsi gözden geçirildikten sonra tekrar faaliyetlerine devam etti mi? Bu Komisyon, özellikle aynı faciaların bir daha yaşanmaması üzerine bir görevle kurulmuştur. Dolayısıyla, diğer 10 liçleme yöntemiyle çalışan madenlerin faaliyetleriyle ilgili, liçleme alanlarıyla ilgili, maden sahasıyla ilgili -biraz önce değerli vekilim de burada dikkat çekti, diğer vekillerimiz de dikkat çekti- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı arasında hafiften bir pinpona şahit olduk. Netice itibarıyla "Biz madenin çıkarıldığı 'pit'ten sorumluyuz, biz liçten sorumlu değiliz, orası Çevre, Şehircilik Bakanlığına ait." denildi. Hatta, SSR Mining şirketinin kendi bağımsız raporlarında şöyle bir cümle geçiyor: Liç alanıyla ilgili, faz 4'le ilgili konstrüksiyonunun bitirildiğini -tercüme ediyorum- ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından Kasım 2023'te onay aldığını ve bununla birlikte, kapasitenin 65 milyon tona çıkarıldığı kendi raporunda yazıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızdan aldığımız bilgiler bu manada o bilgiyi içermediği için öbür günkü Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızın bize vermiş olduğu sunuma bakıyorum ve orada sayfa 72'de "Normalde 54 milyon ton malzeme bulunması gereken liç alanında 68 milyon ton depolama yapılmıştır." diye bir ibare geçiyor. İster Deniz Vekilimin dediği gibi 58 milyon ton ister 54 milyon ton, her hâlükârda 14 ya da 10 milyon ton alanda fazla bir depolama yapılmıştır. Bunun sorumlusu kimdir?
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan): Özellikle bir noktada ÇED raporları veriliyorsa artık orada hiçbir olayın olmaması lazım. ÇED raporu ne demek? Bir güvence demek. ÇED raporu ne demek? Burası güvenli bir bölge demek. ÇED raporu doğayı, toprağı, havayı ve suyu korumalıdır. ÇED raporu aynı zamanda doğamızın anayasasıdır. ÇED raporu veriliyorsa -bir kez daha altını çiziyorum- orası artık güvenli bölge demektir. Maden ocakları yetkisinin tam olarak kime ait olduğunu bizim belirlememiz lazım Sayın Başkanım. 3 tane bakanlık bu noktada yetkili. Zaman zaman o bakanlık yetkilisi başka söylüyor, diğer bakanlık yetkilisi de farklı şeyler söylüyor. Üç ay önce burada sinyal verilmiş ama neden dikkate alınmamış, üzerinde biraz durmamız gerekiyor. O gün 07.30'da, saat 11.00'de çalışan arkadaşlarımız olayı fark ediyor ama 14.20'ye kadar, olay olana kadar hiç kimse bir şey yapmadan Kanada'dan biz faks bekliyoruz. Bunun da üzerinde durmamızı ve dikkatimizi bir noktaya çekmenizi arzu ediyorum
DENİZ YAVUZYILMAZ: Diğer bir konu, yığın liç sahasının yüksekliği ve kapasitesiyle ilgili sorduğumuz sorular, ortaya koyduğumuz belgelerle burada bir üretim zorlaması, üretim baskısının olduğu açıkçası görülüyor. Ve sahada çalışan şirketin sade mühendislerinin de aslında bu üretim zorlamasının içine çekildiği de bir şekliyle aslında görülüyor. Bu noktada biz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına yığın liç sahasıyla ilgili teknik konuları sorduğumuzda "Kapasitesi neydi? Ne kadar yığın liçi serilmişti? Yüksekliği neydi?" gibi konularda o, topu Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına attı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına soruyoruz; o, önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının adını vermeyerek ama kendisinden dışarıya çıkararak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını aslında ima ederek o da topu onun üzerine atıyor. Yarın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı var, onların da üzerine atılacak gibi görünüyor. Dolayısıyla, bu ateş topu bakanlıklar arasında gidiyor, geliyor ama eğer bu kimse de kalmazsa hepinizin üzerinde kalıp bu konuyla ilgili gerekli görevini yapmayan en aşağıdan en yukarıya kadar tüm Bakanlık yetkililerini saracaktır, bunu da bilmenizi istiyoruz.
--
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Sayın Başkanım, konuyu net hâle getirmek için, Çevre Bakanlığı yığılı iş sahasının projelendirilmesiyle ilgili bir sorumluluğunun olmadığını, görevinin de olmadığı ifade ediyor. Şu anda burada Enerji Bakanlığının bürokratları var, Komisyonu takip ediyor. lütfen söz verirseniz Enerji Bakanlığının bu konuda bir denetim veya konuyla ilgili onay, sorumluluk yetkisinin olup olmadığının kendilerine de soralım: Var mı, yok mu? Biz de Komisyon milletvekilleri olarak anlayalım.
--
MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Önceki gün sunum yapan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratları jeoradar verilerini açıklayarak madenin liç sahasındaki çökmenin üç ay öncesinden başladığını ve son üç gün içinde de zirveye çıktığını anlattılar hatta bu anlatımlarını görsellerle de desteklediler. Enerji Bakanlığı yetkilileri ayrıca birkaç kez liç sahasında kendilerinin sorumlu olmadığını, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sorumlu olduğunu vurguladılar. Bu durumda, siz, radar verileri bu kadar açık ortadayken, 2022 Mart tarihinde liç sahasında kısmi bir çökme yaşandığı da ortadayken neden liç sahasındaki bu tehlikeli gidişata bir önlem almadınız? Gördüyseniz eğer bu açıkça görevinizi ihmal ettiğinizi ve görev suistimali yaptığınızı ortaya koymamakta mıdır? Ve bu görev paylaşımı karmaşasını önlemek için nasıl bir şey... Yani Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı mı yoksa Enerji Bakanlığı mı sorumlu? Buna dair de net bir bilgi bize aktarırsanız biz de burada aydınlanmış olacağız.
--
MUSA KÜÇÜK (Gümüşhane) - Sorum şu, anlaşılan da şu: Yani kurumlar arasında maalesef boşluk oluşmuş, şirket de bunu istismar etmiş veyahut da ciddi manada vahim bir olaya sonuç verecek aymazlıktan dolayı bu acı sonuç ortaya çıkmış. Şimdi, az önce Sayın Genel Müdürümüzün de önerilerde okuduğu üzere sayın vekillerimiz de bahsetti. Gerçekten ya yetki çatışması ya da boşluktan dolayı bu sonuç olmuş gibi anlatıldı bu da çok vahim bir şey. Yani böyle sahiplenilmesi bile, olayın ortada kalması bile çok acı bir şey. Benim sorum şu olacak: Bu Bakanlığımız bunu daha önce tespit edemedi mi? Siz veya diğer bakanlıklar, ortada bir boşluk var, bunu bir kurumla doldurmamız lazım, bu istismar edilebilir, burada büyük bir kazaya sebep verebiliriz diye bu tespit yapılamadı mı? Yapıldıysa az önce Sayın Vekilimin dediği gibi Meclise böyle bir öneri, Bakanlıklar üzerinden Meclisimize böyle hazırlık yaptınız mı?
--
Komisyondan ilginç diyalog
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Sayın Genel Müdürüm, liçin yüksekliği kaç metre olması lazım ve bunun denetimine kim bakıyor?
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ RECEP AKDENİZ - Bizim liçin prosesiyle ilgili bir görevimiz yok.
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Hangi bakanlık bakıyor buna?
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ RECEP AKDENİZ - Yani bizim görevimiz değil Sayın Vekilim.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bu yığın liç sahasının yüksekliğiyle ilgili ÇED'e uygun olup olmadığını izleme görevi kime ait, hangi bakanlığa ait?
MEHMET ATMACA (Bursa) - Bu ÇED süreçlerinde hep uygulama projesinden bahsediliyor; bu, geçirimsizlikle ilgili bir uygulama projesi midir, yoksa liçin şekliyle ilgili bir uygulama projesi yok mu? Yani yükseklik...
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ RECEP AKDENİZ - Liçin işletme uygulama projesiyle ilgili bize zaten işletme tesisleriyle ilgili görev verilmediği için bizim böyle bir şey yapmamız kanunsuzluk olur, usulsüzlük olur yani kanunlarımızda böyle bir görev yok.
MUSTAFA SARIGÜL (Erzincan) - Enerji Bakanlığı dün yaptığı toplantıda bu konunun tamamen Çevre Bakanlığına ait olduğunu söyledi de efendim onun için...
ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI ÇEVRE YÖNETİMİ GENEL MÜDÜRÜ RECEP AKDENİZ - Sayın Vekilim, şimdi, bizim Maden Atıkları Yönetmeliği'mizde üretimi biten liç alanları "maden atığı bertaraf tesisi" olarak tamamlanıyor. Yine, 11'inci maddede yığın liçinin geçirimsizliğinin ne şekilde sağlanacağıyla ilgili uygulama projesi isteniyor. Yani bizim mevzuatlarımızda prosesle ilgili, işletme prosesiyle ilgili burada "Yetkilisiniz, görevlisiniz." diye bir hüküm yok ama 4 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde madde 768 (c) bendinde ilgili kurumun izin ve ruhsat sahalarının, maden sahalarının faaliyetleri takip etmek, faaliyetleri işletme projesine uygunluk açısından denetlemek, takip ve yönetimini sağlamak görevi var.
Yorum Yazın