Büyükelçi (E) Tugay Uluçevik: Öngörülen çağrı yapılsa bile PKK dinlemeyecektir

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Büyükelçi (E) Tugay Uluçevik: Öngörülen çağrı yapılsa bile PKK dinlemeyecektir
Abone ol

Büyükelçi (E) Tugay Uluçevik sosyal medya hesabı üzerinden paylaşımda bulundu. Uluçevik'in paylaşımı şu şekilde:

Dün (23 Ekim) bölücü PKK terörist unsurlarının TUSAŞ’ı alçakça hedef alan menfur eylemini kınıyor, lânetliyorum.

Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara âcil şifa temenni ediyorum.

Şehitlerimizin ailelerine sabır, metanet, başsağlığı diliyorum. Milletimizin de başı sağ olsun!

Gazilerimizin yakınlarına "geçmiş olsun" diyorum.

MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim sabahı TBMM Parti Grup toplantısında yaptığı PKK terörist başının “umut hakkı için başvurması ve TBMM’de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması" yolundaki çağrısından sadece 27 saat sonra bu hain terör saldırısının gerçekleşmiş olması, görüşüme göre, tahmin edebileceğimiz çevrelerden de cesaret alan cüretkâr bir mesaj içermektedir.

Bu hadsiz mesajı “öngörülen çağrı yapılsa bile PKK dinlemeyecektir; eylemlerine 1984’te hangi amaçla ve hedef doğrultusunda başladıysa aynı amaç ve hedefle devam edecektir” şeklinde okumak ve bir "meydan okuma" olarak algılamak sanırım gerçekçi olur.

Terör saldırısından hemen sonra ülkemizde kınama, lânetleme mesajlarının yağmış olmasıyla; “mücadelemizin kararlılıkla ve çok boyutlu bir şekilde devam edeceğinin” en üst düzeylerde açıklanmış bulunmasıyla ve dün gece TSK'nın icra ettiği hava harekâtıyla, bu hain eyleme gereken cevap verilmiş bulunmaktadır.

Terörist başının “silâh bırakma” çağrısını Yüce TBMM’nin çatısı altında yapması öngörülmüş olduğuna göre, TBMM’nin de, son insanlık dışı eylemi kınayan, lânetleyen; millî iradenin her çeşit terörist hareketle son terörist ülkemizden temizleninceye kadar mücadeleye devamda azimli olduğunu vurgulayan bir Bildiri yayınlaması kuşkusuz kararlılığımızı pekiştirecek, ölçüsünü en yükseğe taşıyacaktır.

İstiklâl Savaşımızda, Cumhuriyet tarihimizde, uygulanan siyasetlerde hayalperestliğe, duygusallığa, fanteziye ve “dünya ne der” kaygısına yer verilmemesi gerektiğini ortaya koyan somut tecrübeler mevcuttur.


Yorum Yazın