ABD’nin önceki Başkanı Donald Trump’ın önderliğindeki Cumhuriyetçi Parti son yıllarda ülkenin en tartışmalı siyasi oluşumu haline geldi. Covid salgını döneminde cin ve şeytan kovma ayinleri, Trump’ın halka, “Aşı olmayın, Domestos (çamaşır suyu) içip içinizdeki mikropları temizleyin,” çağırıları yapması, yetmedi QANON isimli şiddete eğilimli taraftar grubunun seçim gecesi Kongre binasını basması eğitimli Amerikalıları dehşete düşürürken, eğitimsiz, kültür altı (sub-cultures) kitleler onu alkışladı. Hatta sürekli olarak ABD’yi NATO ittifakından çıkarma tehditleri bu eğitimsiz ya da düşük eğitimli kitlelerce, “Helal olsun adama. ABD’nin büyüklüğünü bütün dünyaya gösteriyor. NATO’ya bile kafa tutuyor,” algısıyla alkışlandı. Trump’ın seks skandalları, Rusya Lideri Vladimir Putin’le sıkı ilişkileri, hatta Putin’in el altından ABD seçimlerine müdahale ettiği haberleri bile bu kendine muhafazakar diyen, eğitimsiz halk kitlelerinde bir etki yapmadı. “Trump ne eylerse doğru eyler,” dediler. Necip Türk milletinin de bu türden alkışlamaları ve tezahüratına yıllar boyunca şahit olduk. En akılda kalanı da “Van münüt”.
Bütün yolsuzluk soruşturmaları ve mahkemelerde yöneltilen suçlamalar bile Trump’ın halktaki desteğini düşürmedi. Hatta önümüzdeki Kasım’da yapılacak başkanlık seçimlerinin favorisi gene Trump görünüyor. Seçilebilir mi? Son anda hakkındaki davalardan birinden ağır bir mahkumiyet alıp, adaylığı engellenebilir mi? Göreceğiz.
Bu girizgahı yapmamın nedeni geçen hafta Newsweek dergisinde yayımlanan bir haber. Okurken gözlerime inanamadım. Buyurun:
“Cumhuriyetçi Parti Georgia eyaletinin Kongre üyesi Marjorie Taylor Greene, X hesabından yazdığı mesajda Pazartesi günkü ( iki gün önce) güneş tutulmasının Allah’ın gönderdiği bir işaret olduğunu iddia etti. Greene’in mesajı 1.8 milyon beğeni alarak viral oldu.
Greene mesajında şunları yazıyordu: ‘Allah Amerika’ya, tövbe etmemiz için pek çok işaret gönderiyor. Bundan sonra daha çok depremler, güneş tutulmaları ve daha fazlasını yaşayacağız. Ülkemin bu ihtarları duyması ve ona göre davranması için gece gündüz dua ediyorum. ‘
“Pazartesi günü yaşanan tam güneş tutulması ABD’nin Teksas, Oklahoma,Arkansas, Missouri,Kentucky, Illinois, Indiana, Vermont, Ohio, New York, Pennsylvania, New Hampshire ve Maine eyaletlerinde seyredildi. Tam güneş tutulmasını izlemek isteyen milyonlarca Amerikalı yollara düştü. “
Dönelim Newsweek’in haberindeki Marjorie Taylor Greene’in yazdığı incilere…
“Greene X hesabından yazdığı mesajda daha önce New Jersey eyaletinde meydana gelen 4.8 büyüklüğündeki depreme de dikkati çekiyor.
“Donald Trump’ın sarsılmaz bir destekçisi olarak nam salan Greene yıllardır ürettiği komplo teorileriyle tanınıyor. 2021’de okullara yapılan ve pek çok ölüme neden olan silahlı saldırıların gerçekte birer tiyatro oyunu olduğu, 11 Eylül 2001’de Pentagon binasının aslında bombalanmadığını, bombalanmış süsü verildiği türünden komplo teorileri uydurduğu için görevli olduğu Kongre komitelerinden atılmıştı. Greene bununla da kalmamış, federal hükümette , medyada ve iş dünyasında Şeytan’a tapan çocuk tecavüzcüleri olduğunu, FBI ajanlarının bunların peşine düştüklerini iddia etmişti. Aynı iddiayı Kongre baskınını düzenleyen QANON Grubu da dile getirmişti. Greene geçen yıl ise internette dolaşan komplo teorilerine aldandığını, artık bunlara prim vermeyeceğini söylemişti. “
Bunları okurken gülme krizine yakalandım. Bizim hacı hoca takımı aklıma geldi. Bunlardan birisi Hazreti Muhammed’in cep telefonunu elinden düşürmediğini söylemiş, AKP’ye oy veren ahali bu sözleri alkışlayıp cep telefonlarına hücum etmişti. Fetva vermekle ünlü ( her nedense son günlerde sesi soluğu çıkmaz oldu) Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, yedinci yüzyılda yaşayan Hazreti Muhammed’in bol bol ekmekle birlikte makarna yemeyi pek sevdiğini iddia etmişti. Oysa tarihçilere göre makarnanın ilk üretimi 13. Yüzyıla dayanmaktadır. 1999 Gölcük depreminden sonra bir siyasal İslamcı Gölcük Orduevi’nde verilen bir resepsiyonda rakı içildiği için Allah’ın yöreyi depremle cezalandırdığını söyleyebilmişti.
Bitmedi. Tunus’a Büyükelçi atanan eskinin AKP’li Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın belden aşağı konuşmalarıyla ünlü babası Ali Rıza Demircan Hoca hızını alamayarak Cennet’e giden erkeklerin hurilerle ne kadar halvet olurlarsa olsunlar hurilerin bakireliklerinin bozulmayacağını söylüyordu. Demircan’ın bu sözlerinden cennete giden bu herif tayfasının alayının iktidarsız olduğunu mu anlamalıyız?
Bir de içki ya da müskirat meselesi var. Bu siyasal İslamcılara göre içki içmek haram. Ama içki satışından kesilen yüksek ötv ile maaşlarını alınca sesleri hiç çıkmaz.
Sanıyorum 2010 yılında AKP Aydın İl Başkanı İsmail Eser,”Hazreti Muhammed olmasaydı son peygamber Recep Tayyip Erdoğan olurdu,” demiş, kantarın topuzunu fena kaçırdığı için partiden ihraç edilmişti.
Son olarak uzaya giden turist astronot vakası. 55 milyon doları Elon Musk’ın şirketine toka edip Alper Gezeravcı’ya 15 günlük uzay tatili yaptırıp, sonra da bunu bilimsel çalışma diye ilkokuldan terk ahaliye yutturmak…
Örnekleri çoğaltmak mümkün Daha fazlasını yazsam sayfalar tutacağı için burada kesiyorum.
Bir taraftan gülüyor, bir taraftan üzülüyorum. Amerika’da, Türkiye’de ya da başka ülkelerde kendilerini muhafazakar olarak tanımlayan cahil halk kitleleri bu sözlere kanıp kendilerini din ve hurafelerle uyuşturan kişiler ve siyasi liderlerin peşinden gidiyor. Yirmi iki yıldır ülkemizde bunları birebir yaşadık. Bu halk bu kadar cahil bıraktırıldıkça da yaşamaya devam edeceğiz. Marjorie Taylor Greene örneğinde olduğu gibi bizde de birisi çıkıp Allah’ın o yalancı ve günahkarları tövbe etmeye çağırdığını söyler mi?
Bugün Şeker Bayramı. Gerçi siyasal İslamcı tayfa Ramazan Bayramı diye uyduruk bir ifade kullanıyorsa da hepinizin Şeker Bayramı kutlu ve mutlu olsun. Uygar geleneklerimizi devam ettirmek için de bayram kutlamasına gelecek konuklarınıza lokumun ve badem ezmesinin yanında bir kadeh likör ikram etmeyi unutmayın.
Yorum Yazın