CHP Bartın Milletvekili Av. Aysu Bankoğlu, Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada iktidarı sert sözlerle eleştirdi.
Öğrencilerin Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarında can güvenliğinin olmadığını ve yemekler nedeniyle eziyet çektiğini ifade eden Bankoğlu, Gençlik ve Spor Bakanlığı 2024 bütçe teklifinin “hamasetle dolu kağıt israfı” olduğunu belirtti.
Bu bütçe yalandan sayıların uçuştuğu bir kâğıt israfından ibaret
CHP’li Bankoğlu şunları söyledi:
“Bazen hayaller o kadar güzeldir ki insan gerçeklikten kopar. İşte, sizin bütçeniz de hayal dünyasında yaşayan güç sarhoşu bir hükûmetin, gençlerin gerçekliğinden ne kadar koptuğunun bir özeti aslında. Bütçede genç istihdamını artırmaya yönelik hiçbir şey yok, ne eğitimde ne istihdamda olan gençlere yönelik bir projeniz yok. Bağımlılıkla etkin mücadele edecek bir bütçe yok. Gençlerin yurt dışına gitmemesi için bir çaba olmadığı gibi dönüşü için de bir çaba yok. Bu bütçe, yalandan sayıların uçuştuğu bir kâğıt israfından ibarettir.”
Market gibi açtığınız ve sayısı 208'i bulan üniversitelerin mezunları işsiz
“Her yerde söylüyor Cumhurbaşkanınız, Bakanınız ‘Türkiye Yüzyılı gençlerin yüzyılı olacak’. Türkiye Yüzyılı diye böbürlendiğiniz bu dönemde gençler tükenmiş ve mutsuzlar, yurt dışına gitmenin yollarını arıyorlar. Market gibi açtığınız ve sayısı 208'i bulan üniversitelerin mezunları işsiz, iş yok, gelecek yok. İşe girse hayal kurabileceği bir maaşı yok, sosyal yaşamı zaten yok. Manhattan'dan bile daha pahalı bir ülkede, kiralık eve çıkmanın, temel gıda malzemesi almanın bile lüks olduğu bir Türkiye'de neyin hayalini kursun gençler söyler misiniz?”
Hiçbirinizin çocuğu KYK yurdunda kalıyor mu?
Üniversiteyi kazandığı hâlde parasızlık nedeniyle kayıt yaptıramayan öğrenci sayısını hiç düşündünüz mü mesela ya da üniversiteli gençlerin neden uzaktan eğitimde ısrar ettiğini? KYK burs miktarını artırmışsınız ama 2013'te 147 dolara karşılık gelen burs gelecek yıl 70 dolara karşılık gelecek. Yurtlardaki yaşam koşullarından haberiniz var mı ya da gerçekten merak ediyorum hiçbirinizin çocuğu KYK yurdunda kalıyor mu? Yurtlar, can güvenliğinin, sıcak suyun bulunmadığı eziyet merkezleri âdeta. Her odaya ranza atarak ‘Yurt kapasitesini artırdık’ diyerek sorunu çözmüş mü oluyorsunuz siz şimdi? 6-8 kişilik koğuşlarda, üstelik yaşam tehlikesi altında yaşamak zorunda bu gençler. Aydın'da Zeren öleli iki ay oldu, Urfa'da, İzmir'de kırk beş dakika asansörde kalıp bayılan, revir olmadığı için ambulans gelene kadar can çekişen gençlerin, başına tavan düşen, farelerle kapkaç oynayan gençlerin haberleri geliyor her yerden.
Öğrencilere verdiğiniz yemeği buradaki vekillere ikram edebilir misiniz?
Siz Meclis’te zerre hicap duymadan mangal yaparken KYK yurtlarında gençlerimizin ne yemek yediğinin farkında mısınız? Bozuk etlerle, kurtlu bakliyatlarla, tanımsız cisimlerle öğrencilerin önüne yemek diye koyduğunuz şeyleri burada milletvekili arkadaşlarınıza ikram eder misiniz, söyler misiniz? Gençlere, insanlık onurunun çiğnenmediği, sağlıklı yemek verin diyoruz. Esir kamplarındaki gibi üç katlı ranzalara sıkıştırmayın gençleri diyoruz. Bakanlığınızın bütçesinden tarikatlara, cemaatlere ayırdığınız milyonları gençlere ayırın diyoruz. Bu kadar genç yaşamına son verirken yaklaşık 800 yurda 52 psikolog atarken neden her bir yurda "manevi danışman" adı altında din görevlisi atadığınızı açıklayın diyoruz.
Uyuşturucuya ayrılan bütçe Saray’ın günlük mutfak masrafına yetmiyor!
“Başka büyük bir sorun, ülkemizdeki uyuşturucu sorunu. 1 milyon 700 bin madde bağımlısı var, bağımlılıkla mücadele için bir yılda 33 milyon lira bütçe ayırmışsınız ama Saraya günlük 33,5 milyon lira bütçe ayırmışsınız; günlük diyorum, günlük. Bakanlığınızın 2024'te uyuşturucuyla mücadele bütçesiyle Diyanet’e Mercedes alınamıyor, Saray’ın mutfak masrafı bile karşılanmıyor; başka söze gerek var mı? Ne gençliği, ne geleceği!”
Türkiye ‘bütün ümidim gençliktedir’ diyen vizyondan ‘giderlerse gitsinler’ diyenlere evrildi
“Bu ülkenin kurucularının vizyonu eğitimde çağ atlamamızı sağladı; bu ülkeyi yönetenlerin vizyonu ise gençlere "boşuna okuduk" dedirtiyor. Cumhuriyetin 100'üncü yılında Türkiye "bütün ümidim gençliktedir" diyen bir kurucu önderden "giderlerse gitsinler" diyen bir Cumhurbaşkanına evrildi. Ekonomik krizden liyakatsizliğe, apartman üniversitelerinden torpilli rektörlerinize her yıl eriyen devlet bursu ve kredilerinden, bahar festivallerini yasaklayan anlayışınıza kadar her şey gençleri bu ülkeden, hatta hayattan soğutuyor ve ne yazık ki öldürüyor.”
Sizler gençlere ne yaşattığınızın farkında mısınız acaba?
“Sorun sadece ekonominin kötü gidişatı da değil. Bu ülke kurulurken ekonomi bugünden çok daha kötüydü, böyle bir tabloda bile hiç kimse bu kadar umutsuz değildi. Bakın, önceki ay Eskişehir'de bir genç kardeşimiz intihar etti, sebebi herkesin malumu. Mektubunun bir bölümünü okumak istiyorum. "Türkiye'de gençler, çocuklar intihar ediyor her gün ve hiçbir şey değişmiyor, haberi bile yapılmıyor artık. Herkes intihar eden kişiyi suçluyor. Keşke ülke daha iyi bir durumda olsaydı belki bu kadar genç intihar etmezdi" diyor. Türkiye artık gençlerin intihar mektubunda bile intiharlara duyarsızlığa sitem ettiği bir ülke ne yazık ki. İçinizden biriniz ya da buradaki atanmış Bakan bu bütçeyle, bunca hamasetle, böyle bir Türkiye gerçeğiyle gençlere ne yaşattığınızın farkında mısınız acaba? Bu kâğıt israfı bütçeyi gençlere reva görenler de bunun sorumluluğunu taşımaktadır diyorum
Yorum Yazın