CHP’li Sarıbal, İliç’i hatırlatarak, Ekokırım suçu kanun teklifi: Ekolojik tahribat insan eliyle yapıldığı için bunun bir “suç” olarak ele alınması şart

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
CHP’li Sarıbal, İliç’i hatırlatarak, Ekokırım suçu kanun teklifi: Ekolojik tahribat insan eliyle yapıldığı için bunun bir “suç” olarak ele alınması şart
Abone ol

Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal’dan Erzincan İliç’te yaşanan faciaya son yıllarda çevrecilerin suç sayılması konusunda çaba gösterdikleri ekokırım kanun teklifi ve içeriğine ilişkin açıklamalarda bulundu. “Ekokırım Suçları geriye dönük olarak da tanınsın” diyen Sarıbal, “Zira kamu ile özel teşebbüs el ele verip, Meclis’te bu yasaları hazırlıyor ve bu yasalara dayanarak hayatımızı karartıyorlar. Suç ortaklığı, işbirliği yapıyorlar. Sistemli bir şekilde bu yapılıyorken biz ekokırımı zaman ve mekanlar sınırlayamayız”.

Muhalif- Ankara

 CHP’li Sarıbal, Mecliste düzenlediği basın toplantısında önceki yıl verdiği Ekokırım Kanun Teklifini, İliç’te yaşanan facia ile yeniden hatırlattı, “Ekokırım Suçları geriye dönük olarak da tanınsın” dedi. Geçtiğimiz 2 yıl içinde Ekokırım konusunda önemli çalışmalara dikkat çeken ve kendisinin de 2023’te kanun  teklifini güncelleyip genişleterek yeniden verdiğini ifade eden Sarıbal, “Peki ne demek ekolojik suç: doğanın insanlar tarafından kitlesel olarak kıyımı. Katliam yani, yani cinayet, soykırım ekokırım. Kapsamlı bir suç. Çünkü bu suç işlendikten sonra etkileri yüz yıllarca sürüyor. Bu ekolojik tahribat insan eliyle yapıldığı için bunun bir “suç” olarak ele alınması şart” diye konuştu.

Geçtiğimiz yıllarda Erzincan İliç’te yaptığı ziyaretleri de hatırlatarak ikazlarını yineleyen Sarıbal’ın açıklamalarında öne çıkan kısımlar şöyle:

Onlara her yer maden Vali nehir kapaklarının kapatıldığını söylüyor ama tabi insan vali olunca, hele de bu ülkede, bilse de konuşur bilmese de… Peki sızıntı ne olacak? Bu sızıntının kapağı nerde vali? Kapakları kapatacağınıza madenin kendisini kapatın. Geçen sene kapattınız, 3 ay sonra açtınız. Tamamı organize işler. Bu Çalık Holding’in ortaklığı ile beraber inanılmaz bir büyüme söz konusu. Burada kimler görev yapmış; Berat Albayrak. Albayrak Maliye Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanı da ÇED ve kapasite artırma raporlarını veriyor. Bu ülkenin böylece canını okudular. Bugün neredeler? Murat Kurum İstanbul adayı, çünkü orayı da maden görüyorlar.

Ekokırım suçları geriye dönük olarak da tanınmalı Geçtiğimiz 2 yıl içinde Ekokırım bahsinde önemli çalışmalar yapıldı, ben de Ekim 2023’te bu teklifi güncelleyip genişleterek yeniden verdim. Peki ne demek ekolojik suç: doğanın insanlar tarafından kitlesel olarak kıyımı. Katliam yani, yani cinayet, soykırım ekokırım. Kapsamlı bir suç. Çünkü bu suç işlendikten sonra etkileri yüz yıllarca sürüyor. Bu ekolojik tahribat insan eliyle yapıldığı için bunun bir “suç” olarak ele alınması şart.

Peki benim yaptığım güncelleme ne oldu? Bu suç geriye dönük olarak da tanınmalı. Zira kamu ile özel teşebbüs el ele verip, Meclis’te bu yasaları hazırlıyor ve bu yasalara dayanarak hayatımızı karartıyorlar. Suç ortaklığı, işbirliği yapıyorlar. Sistemli bir şekilde bu yapılıyorken biz ekokırımı zaman ve mekanlar sınırlayamayız.

Kamu bu firmadan 15 kat özür dilemiş Hatırlayın Haziran 2022’de bir siyanür sızıntısı olmuş yine İliç’te, sonra ne oldu? Firmaya 16 milyon liralık bir ceza kesildi fakat hemen ardından ilgili firmaya 7.2 milyon dolar (o günün kuru ile 209 milyon lira) vergi muafiyeti yapmışlar. Yani kesilen cezanın 15 katı kadar özür dilemiş kamu. “Sizi üzdük, yorduk, kusura bakmayın, ÇED’inizi de verdik, kapasitenizi de artırdık” diyerek apaçık iş birliği, suç ortaklığı yapmış. Bu nedenle cezayı ödeyip paçayı kurtarıyorlar desek bile eksik söylemiş oluyoruz. Bu artık Türk Ceza Kanunu’nda yer almalı ve geriye dönük olarak da tanınmalı.

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi ekte gerekçesi ile birlikte sunulmuştur.

GEREKÇE

Etimolojik olarak, tıpkı cinayet {homocide), soykırım {genocide), cinskırım {gendercide), intihar {suicide), babanın katil (patricide), annenin katli {matricide) kelimelerinde olduğu gibi "ekolojik kırım" şeklinde tercüme edilebilecek "ekosid/ekokırım", doğanın insanlarca kitlesel olarak kıyımı, yok edilmesi, katli anlamına gelmektedir.

Ekokırım kavramı ilk kez Yale Üniversitesi'nde biyolog olan Prof. Dr. Arthur Galston tarafından kullanılmış ve Galston, 1970 yılında katıldığı bir konferansta ABD'nin Vietnam'da portakal gazı kullanmasının çevreye verdiği zarar nedeniyle tıpkı soykırım gibi cezalandırılması gerektiğini söylemiştir. Ekokırım suçunu uluslararası kamuoyu gündemine getiren ise İsveç başbakanı Olof Palme'dir ve Galston'dan iki yıl sonra, 1972'de BM Çevre Konferansı'nda yine portakal gazı kullanımı için bu suçu zikretmiştir. 1978'de Birleşmiş Milletler (BM) Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu, Soykırım Sözleşmesi'ne ekokırım suçunun da eklenmesini teklif etmiş ancak bir sonuç alınamamıştır.

Belli bir bölgenin ekosisteminde yaratılan ve bölge canlılarının (insan dahil) yaşamlarını barış, güven ve huzur içinde sürdürmelerini tehlikeye sokan aşırı tahribat ve yıkımın insan eliyle gerçekleştirilmesi, ekosistemlere önemli ölçüde zarar vererek veya yok ederek veya bir türün (insanlar dahil) sağlığına ve refahına zarar vererek çevre adaleti ilkelerini ihlal eden insan faaliyetlerinin kriminalize edilmesi gereği ülkemiz için, 6 Şubat 2023 depremlerinin de ardından artık sadece gerekli değil, acildir de. Uluslararası alanda genel kabul gören ve farklı disiplinlere mensup uzmanlarca yapılan bir tanıma göre kriminal bir faaliyet olarak "ekokırım"; doğal çevreye ağır ve geniş kapsamlı ve uzun vadeli zarar verileceği bilinerek kasıtlı bir şekilde yasadışı veya keyfi olarak işlenen fiillerdir.

Bu tasnife göre;

• "Ağır", insan hayatı veya doğal, kültürel, ekonomik kaynaklar üzerinde ciddi bir şekilde etki doğurmayı içeren, çevrenin herhangi bir unsurunda olumsuz değişiklik, bozulma veya hasarın meydana gelmesini kapsayan zarar,

• "Geniş kapsamlı", sınırlı bir coğrafi alanı aşan, ülke sınırlarını geçen veya bütün bir ekosistemin, türlerin veya çok sayıda insanın ıstırabına yol açan zarar,

• "Uzun vadeli", geri dönüşü olmayan veya makul bir süre içerisinde doğal iyileşme ile onarılamayan zarar,

• "Kasıtlı veya Keyfi"; sosyal ve ekonomik yararlara kıyasla açıkça aşırı olan zararın umursamazca göz ardı edilmesi şeklinde ele alınmaktadır.

Kanun teklifi ile, ekokırım suç olarak tanımlanmakta, ekokırım suçuna yönelik hükmolunacak cezalar ile ekokırıma maruz kalan çevrenin eski haline getirilmesinin mümkün olduğu hallerde durumun eski haline getirilmesi, mümkün olmadığı hallerde suçtan dolayı oluşan tahribatın tespit edilerek tazmin edilmesi gerektiği yasal düzenleme altına alınmaktadır. Bunun yanı sıra, teklif ^ * ekokırımı geriye dönük olarak da tanıyarak, bugüne dek yaşanmış ekolojik kırımların.teîaft^ni, -  tespitini ve tazminini amaçlamaktadır.

TÜRK CEZA KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ

MADDE 1- 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununa İSinci maddesinden sonra gelmek

üzere aşağıdaki 181/A maddesi eklenmiştir.

"EKOKIRIMSUÇU

MADDE 181/A-

(1) Çevreye ağır ve geniş çapta ya da ağır ve uzun vadeli bir biçimde zarara yol açan fiiller ekokırım suçunu oluşturur.

(2) Ekokırım suçunu işleyen kişi sekiz yıldan yirmi yıla kadar hapis ve bin günden otuzbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ayrıca suçun işlenmesinden elde edilen maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazancın on katma kadar para cezasına hükmedilir.

(3) Ekokırım suçuna maruz kalan çevrenin eski haline getirilmesinin mümkün olduğu hallerde, durumun eski haline getirilmesine hükmedilir. Eski haline getirmenin mümkün olmadığı hallerde suçtan dolayı oluşan zararın tazmininin şekli ve tutarı kusursuz ve münhasır sorumluluk ilkesi esas alınarak, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tayin edilir.

(4} Ekokırım suçunun bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.

(5) Ekokırım suçu, etkileri devam eden fiillerin tespiti durumunda ex post facto olarak tanınır. Buna göre, faillerin durumu telafi ve tazmin etmek üzere gereken adımları atmak üzere doksan gün mühleti bulunur. Aksi durumda ekokırım suçu müeyyideleri geçerlidir.

MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür


Yorum Yazın