DEM Parti'den 'Taşımalı eğitimde yaşanan sorunlara' ilişkin araştırma önergesi

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
DEM Parti'den 'Taşımalı eğitimde yaşanan sorunlara' ilişkin araştırma önergesi
Abone ol
DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, taşımalı eğitimde yaşanan sorunların tespit edilip çözüm üretilmesi için TBMM Başkanlığı’na araştırma önergesi verdi.

Muhalif- Ankara

Taşımalı Eğitim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik 1 Ağustos 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, taşımalı eğitimin kapsamı önceden 50 kilometre ile sınırlıyken 30 kilometreye düşürüldü. Bu mesafeden daha uzaktaki köylerdeki ortaokul ve lise öğrencilerinin okul pansiyonlarına yerleştirilmesine karar verildi. Ayrıca, 10 öğrenciden daha az öğrencinin bulunduğu köyler ise ‘taşımalı eğitimin’ kapsamından çıkarıldı.

DEM Parti, 'Köy okullarının kapanmasının ve taşımalı eğitime geçilmesinin çok boyutlu tüm olumsuz sonuçlarının, taşımalı eğitimin sınırlandırılmasının gerekçelerinin ve mevcut taşımalı eğitim sistemin eksikliklerinin her yönüyle araştırılması, fırsat eşitliği bağlamında eğitim politikalarının gözden geçirilmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını istedi.

GEREKÇE

Yeni eğitim-öğretim yılı öğretmen açığı, okullara yardımcı personel alınmaması, okul binalarının güvenli olmaması, okul yemeğinin olmaması gibi birçok sorunun yanında “tasarruf tedbirleri” kapsamında taşımalı eğitimin sınırlandırılmasıyla başlamıştır.

Taşımalı Eğitim Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik 1 Ağustos 2024 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Buna göre, taşımalı eğitimin kapsamı önceden 50 kilometre ile sınırlıyken 30 kilometreye düşürülmüştür. Bu mesafeden daha uzaktaki köylerdeki ortaokul ve lise öğrencilerinin okul pansiyonlarına yerleştirilmesine karar verilmiştir. Ayrıca, 10 öğrenciden daha az öğrencinin bulunduğu köyler ise ‘taşımalı eğitimin’ kapsamından çıkarılmıştır.

Bu köylerde yaşayan birçok veli okul pansiyonuna mecbur bırakılmayı kabul etmeyerek, çocuklarını okula göndermemeyi düşündüklerini ifade etmişlerdir. Çocuklarının pansiyonda kalmasını istemeyen bazı aileler de özel servis tutmak zorunda kalmışlardır. Ailelere ayrıca bir ekonomik külfet yükleyen bu çözüm hem sosyal devlet ilkesine hem de fırsat eşitliği ilkesine aykırıdır.

İktidarın eğitim politikaları sonucu önce 2 bin köy okulunun kapatılması ve taşımalı eğitime geçilmesi; bugün de taşımalı eğitimin kısıtlanması özellikle kırsalda yaşayan yoksul ailelerin çocuklarını mağdur etmektedir. Taşımalı eğitim hakkının da çocukların elinden alınmasıyla yüz binlerce çocuk okula ulaşamayacak, toplumsal eşitsizlik derinleşecektir. İtibardan hiçbir şekilde tasarruf etmeyen iktidarın, tasarruf tedbirleri adı altında taşımalı eğitimi kaldırması ve çocukları pansiyonlara zorlaması telafisi güç zararlar doğuracaktır.

Taşımalı eğitime kısıtlama geldiği için pansiyonlara, yatılı bölge okullarına gitmek zorunda kalan çocukların sağlık, beslenme, güvenlik sorunlarının yanında yaşayacağı en önemli sorunlardan biri de tarikatların ve cemaatlerin etkisindeki bu yerlerin asimilasyon politikaları, ideolojik dayatmaları olacaktır. Özellikle akşam saatlerinde cemaat ve tarikatların gelip “sohbet” adı altında etkinlikler düzenlediği, çocuklara belli ideolojik dayatmalar yapıldığı kamuoyuna sunulan bilgiler doğrultusunda bilinen bir gerçektir.

Özellikle, kız çocuklarının pansiyonda kalmaları aileleri tarafından kabul edilmemesi sonucu erken yaşta evliliklerde artış yaşanabilecek; binlerce çocuk açık lise okumaya mecbur kalacak veya okulu terk edecektir. Bu durum da çocuk işçi sayısını artıracaktır.

Anayasa’nın 42. Maddesi; “Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Eğitim ve öğretim, devletin başlıca gelen ödevlerindendir…” şeklindedir. Uluslararası sözleşmelerin ve anayasanın temel ilkelerinden biri olan eğitim hakkı ve eşitlik ilkesi gereği tüm çocukların eğitime ulaşmaları önündeki engelleri kaldırmak devletin sorumluluğundadır. Demokratik, çoğulcu, bilimsel, özgürlükçü, ekolojist, anadilinde eğitim hakkı tüm çocukların ve gençlerin en dokunulmaz hakkıdır.

Tüm bu nedenlerle köy okullarının kapanmasının ve taşımalı eğitime geçilmesinin çok boyutlu tüm olumsuz sonuçlarının, taşımalı eğitimin sınırlandırılmasının gerekçelerinin ve mevcut taşımalı eğitim sistemin eksikliklerinin her yönüyle araştırılması, fırsat eşitliği bağlamında eğitim politikalarının gözden geçirilmesi amacıyla bir araştırma komisyonunun kurulmasını arz ederiz.


Yorum Yazın