1 Ekim açılışından sonra yasama faaliyetlerinde öne çıkması beklenen “yeni anayasa” çalışmalarına ilişkin Güçlendirilmiş parlamenter sisteme işaret eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun ardından CHP’nin (2 - 8 Ekim 2023) Haftalık Bilgilendirme Raporu’nda aynı konuya yer verildi. Bugüne kadar yapılan değişikliklerle anayasadaki demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler alanında sınırlı kazanımların da yok edildiği vurgusuyla, “Devletin temel sütunları tahrip ve yeniden dizayn edildi” denildi.
Hülya Özmen- Muhalif
AK Parti kanadından kamuoyuna duyurulan yeni Anayasaya ilişkin gündeme CHP Medya, Planlama ve Sosyal Medya Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı Tarafından Hazırlanan Haftalık Bilgilendirme Raporu’nda yer verildi. CHP’nin 02 -08 Ekim 2023 tarihlerini kapsayan Haftalık Bilgilendirme Raporu’nda bugüne kadar yapılan değişikliklerle anayasadaki demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler alanında sınırlı kazanımların da yok edildiği vurgulanırken, “İktidarın 2007’de, 2010’da ‘beraber yürüdüğü’ ve darbe teşebbüsü sonrası kendisini aldattığını dile getirdiği yol arkadaşlarıyla ittifak halinde yaptığı anayasa değişikliklerinde ise bağımsız yargı, yüksek yargı kurumları, hukuk devleti, emniyet, TSK, istihbarat kurumları, üniversiteler, merkezi sınav sistemi vb. devletin temel sütunları tahrip ve yeniden dizayn edildi” görüşü yer aldı. Raporda, “Başlatılan ‘yeni anayasa’ tartışmaları tamamıyla bir siyasi mühendislik ve halkın-ülkenin gerçek gündemini örtme çabasıdır” denildi.
Haftalık Bilgilendirme Raporunda Anayasa çıkışına ilişkin değerlendirme şöyle:
Anayasa Çıkışı Yoksulluk Gündemini Örtme Çabasıdır!
Bugüne kadar yapılan değişikliklerle anayasadaki demokrasi, hukuk devleti, temel hak ve özgürlükler alanında sınırlı kazanımlar da yok edildi. İktidar sözcüleri bile mevcut anayasanın üçte ikisinin değiştirildiğini söylerken; yeni anayasa tartışmalarıyla, yolsuzluk, zam, vergi artışı, ekonomik yıkım ve toplumsal sefalet örtülmeye çalışılıyor!
Başdanışman Uçum, bugüne kadar 96 maddesinde 184 kez değişiklik yapıldığını ifade etti
İktidara geldiğinden bu yana sürekli yeni anayasa söylemini gündemde tutan iktidar, sonuncusu 16 Nisan 2017 Anayasa referandumu olmak üzere parlamenter demokratik sistemi kökten değiştirmeye kadar varan onlarca anayasa değişikliği yaptı. Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanı ve Başdanışman Mehmet Uçum, başlangıçta 177 madde olan 1982 anayasasının şu anda 154 maddeye indiğini, bugüne kadar 96 maddesinde 184 kez değişiklik yapıldığını ifade etti. 96 maddenin 31’inin yeniden yazılarak tümden değiştirildiğini, 20 maddede ‘esaslı’ değişiklik 45 maddede ise ‘tali değişiklik’ yapıldığını vurguladı. Cumhurbaşkanlığının baş hukukçusu tüm bunları itiraf ettikten sonra 1982 anayasasının tümden değiştiği tezinin yanlış olduğunu, yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu savunuyor. Cumhurbaşkanının bir diğer hukuk başdanışmanı Mustafa Akış, 1982 anayasasının ‘üçte ikisinin değiştiğini, yok olduğunu’ bu yüzden yeni bir anayasa yazılması gerektiğini savunuyor.
Devletin temel sütunları tahrip ve yeniden dizayn edildi
2003’te Erdoğan’ın siyasi yasağının kalkması, milletvekili olmasının yolunun açılmasına ilişkin anayasa değişikliği başta olmak üzere, 2005 sonrası Türkiye’nin demokratikleşmesi, AB müktesebatına, Kopenhag demokratik kriterlerine uyumu, demokrasinin ve hukuk devletinin güçlendirilmesi vb. Maddelerde pek çok anayasa değişikliğine CHP destek verdi. Ancak sonrasında iktidarın 2007’de, 2010’da ‘beraber yürüdüğü’ ve darbe teşebbüsü sonrası kendisini aldattığını dile getirdiği yol arkadaşlarıyla ittifak halinde yaptığı anayasa değişikliklerinde ise bağımsız yargı, yüksek yargı kurumları, hukuk devleti, emniyet, TSK, istihbarat kurumları, üniversiteler, merkezi sınav sistemi vb. devletin temel sütunları tahrip ve yeniden dizayn edildi. 2017’de MHP’nin ‘Cumhurbaşkanı anayasaya uymuyorsa biz anayasayı Cumhurbaşkanına uyduralım’ girişimiyle parlamenter demokratik sistem, çoğulcu demokrasi, nispi seçim sistemi, temsilde adalet, idarenin yargısal denetimi, güçler ayrılığı ilkesi yerine tek adam ve otokrat yönetim modeli getirildi. Türkiye 2018’den bu yana her alanda çöküş yaşıyor.
İktidarın siyasi hesap ve hedeflerine göre değiştirdiği müttefikleriyle yaptığı anayasa değişiklikleri, üçte ikisini zaten ortadan kaldırdıklarını söyledikleri mevcut anayasadaki sınırlı demokratik hakları, özgürlükleri, hukuk devletini geriletme, yok etme amaçlıydı. Kurumları partizanlaştırıp, otokrat-baskıcı-korku salan bir ‘parti devletine’ dönüştürme planları bu değişikliklerle hayata geçirildi.
Başlatılan ‘yeni anayasa’ tartışmaları tamamıyla bir siyasi mühendislik ve halkın-ülkenin gerçek gündemini örtme çabasıdır. Beş yıldır ülkeyi hukuk devletinden uzaklaştırıp otokrat-tek adam sistemini ülkeye dayatan bir siyasi zihniyetin şimdi, ‘sivil-demokratik-hukuk devletini ve özgürlükleri esas alan yeni anayasa’ diye ortaya çıkması siyasi kara mizahın da ötesindedir.
Yorum Yazın