İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Suriye'deki değişen koşullarla ilgili açıklamalarda bulundu. İmamoğlu, Türkiye'nin anahtar ülke olabilmesi için sağlam bir duruş sergilemesi gerektiğini vurguladı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Halk TV’de İsmail Küçükkaya’nın sorularını yanıtladı. Programda, Suriye krizi ve Türkiye’nin dış politikası başta olmak üzere birçok güncel konuyu değerlendiren İmamoğlu, temkinli bir dış politika anlayışının önemine dikkat çekti.
“Temkinli ve ortak akıl gerekiyor”
Ekrem İmamoğlu, Türkiye’nin Suriye politikasını eleştirerek, 2011’den bu yana izlenen yaklaşımı tarihin en kötü yönetilen süreçlerinden biri olarak tanımladı. "Mezhepsel yaklaşımlar Suriye krizinin çözümünü zora sokuyor" diyen İmamoğlu, sağduyulu ve istikrarlı bir dış politika ihtiyacını vurguladı.
Göçmen sorunu ve toplumsal barış
İstanbul’da yaşayan 2 milyonu aşkın Suriyelinin sosyal düzen üzerinde büyük etkisi olduğunu belirten İmamoğlu, toplumsal barış için kadınların sokakta güvenle yürüyebildiği bir düzenin ve fırsat eşitliğinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Göçmenlerin dönüşü için sadece fiziksel değil, sosyal ve ekonomik güvenliğin de sağlanması gerektiğini belirtti.
Kayyum atamaları ve yargı süreci eleştirisi
Kayyum atamalarını siyasi bir araç olarak nitelendiren İmamoğlu, "Belediyelerin borçları üzerinden yapılan eleştiriler, siyasi saiklerle hedef alınmaktan başka bir şey değil" dedi. Ayrıca kamuoyunda "ahmak davası" olarak bilinen yargı sürecini "saray tacizi" olarak değerlendirdi ve hukuk sisteminde reform yapılması gerektiğini savundu.
“Güçlü Türkiye, zayıf komşu istemez”
Türkiye’nin bölgesel çatışmalarda etkin bir rol üstlenmesi gerektiğini belirten İmamoğlu, Suriye’de kurulacak masada Türkiye’nin yer alması için halk iradesine saygı gösterilmesinin şart olduğunu söyledi. Bölgedeki istikrarın Türkiye’nin ticaret ve iş birliği potansiyelini artıracağını ifade etti.
SGK borçları ve yerel yönetim sorunları
İmamoğlu, SGK borçları üzerinden yapılan eleştirilerin tüm belediyeleri kapsadığını ve bu borçların SGK alacaklarının yalnızca %2,7’sine denk geldiğini belirtti. Kayyum atamalarının belediyelerin meşruiyetini zedelediğini ve terör bağlantısı iddialarının siyasi mücadele aracı olarak kullanıldığını ifade etti.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Yorum Yazın