Ekonomist Murat Kubilay, kişisel sosyal medya hesabında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) aldığı aldığı son faiz kararını yorumladı. “Birçoğunuzu belki şaşırtacak, para politikasının uygulanmasına dair daha farklı bir bakış açım var” diyen Kubilay, “Erdoğan’ın yarattığı güven eksikliğine rağmen, ben politika faiz oranını yüzde 40’ta tutmayı tercih ederdim” şeklinde görüşünü belirtti.
Hafize Gaye Erkan başkanlığında 7. defa toplanan Merkez Bankası Para Politika Kurulu (PPK) merakla beklenen yılın son faiz kararını açıkladı.
Merkez Bankası Para Politika Kurulu, aralık ayı politika faizini beklenildiği gibi 250 baz puan yükselterek yüzde 42,5’a çıkarttı.
Alınan bu kararla birlikte Merkez Bankası 7 ayda 34 puan faiz artışı uygulamış oldu.
Bu kararı ekonomist Murat Kubilay X hesabında yorumladı.
Kubilay’ın yorumunda ön plana çıkan kısım, “Bu arada birçoğunuzu belki şaşırtacak, para politikasının uygulanmasına dair daha farklı bir bakış açım var. Erdoğan'ın yarattığı güven eksikliğine rağmen, ben politika faiz oranını %40'ta tutmayı tercih ederdim. Bu seviyesiyle bileşik faiz karşılığı da zaten %49. Diğer taraftan bu faiz oranının sabit tutulacağına dair oldukça katı ve bağlayıcı bir taahhütte bulunurdum. Örneğin asgari 1 yıl bu faizin korunacağını ifade eder, ardından bu sürenin sonunda ne gibi gelişmelere bağlı indirim sürecinin başlatılabileceğini açıklardım. Bu arada aynı görüşüm ABD için de geçerli. %5 gibi bir oranda düşünülenden uzun süre sabit tutmak tercihim olurdu.” dediği bölümdü.
Kubilay’ın paylaşımının geri kalan bölümü şöyleydi:
“Bunun ardında hem güven boşluğunu doldurmak hem de piyasa oynaklığını azaltmak ve böylece faydayı maksimize etmek var. Tabii bununla tutarlı likidite ve kredi politikasını söylemeye gerek dahi yok.
Ayrıca normalleşmenin de sınırlarını önden çizmeyi tercih ederdim. Şu anda finansal istikrarı yakalamış olabiliriz ama özellikle son 5 yılın yükü sırtımızda ve çok ağır. Bazı şeyleri tam normalleştirmeye gerek yok. Tam serbest döviz kuru, kanaatimce en başından beri hataydı. Bunu aksi yönde dolar kuru 6,85 seviyesinde sabitlenmesi de çok büyük bir yanlıştı. Şimdiki gibi yönetilen dalgalı kur benim de tercihim. Ama günlük artış miktarları fazla düşürüldü. Kur istikrarı ile enflasyonu düşürmek anlaşılabilir ama dış dengeyi de göz ardı etmemeniz gerek. Tabii dış finansmanı da ülkenin elde kalan son değerli varlıklarını yabancılara satarak veya ülkenin bize atalarımızdan miras doğasını tahrip ederek yapmamak gerek.
Özetle, bu faiz kararı yerinde ama politika faizi geçtiğimiz ay asgari yeterlilik düzeyini zaten yakalamıştı. Bundan sonra mühim olan bu duruşun sürdürülme kararlılığı ve bir de normalleşme programının içeriği olacak. 2016-23 arasının ne kadar kötü olduğu unutulmamalı ama özellikle 2002-16 arasının hataları da tekrarlanmamalı. Umarım hayırlısı olur.”
Yorum Yazın