“Fatih Terim Fonu” vurgunuyla ilgili ilk kez konuşan eski Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Tarihin en büyük hukuk savaşını başlatıyorum" dedi.
Milliyet'te Ferih Zengin imzalı habere göre, Terim, “Yılların Fatih Terim kompleksini dışa vurma fırsatı bulanlar, ilgimin olmadığı bir davaya beni karıştırmaya çalışıyor. Ne alacağım vardır ne de vereceğim. Benim adımı karıştıranların aleyhine, tarihin en büyük hukuk savaşını başlatıyorum. Hazır olsunlar” ifadelerini kullandı.
11 kişiye tefecilik soruşturması açıldı
Sözde “çok karlı gizli fon” adı altında kurduğu “ponzi” sistemiyle aralarında ünlü futbolcu ve iş insanlarının da bulunduğu 29 kişiyi BDDK raporuna göre 43 milyon 920 bin dolar ve 15 milyon 625 bin lira dolandırdığı gerekçesiyle altı kişi ile birlikte tutuklu yargılanan bankacı Seçil Erzan’dan tefe yönteminin yanı sıra tehdit ve baskıyla para aldıkları belirlenen aralarında eski futbolcu Semih Kaya, menajeri Fırat Özdemir ve teknik direktör Ayhan Akman’ın bulunduğu 11 kişiye “tefecilik”, Denizbank yönetim kurulu üyesi Hakan Ateş’in de aralarında bulunduğu beş kişiye de “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan soruşturma açıldığı ortaya çıktı.
Erzan, ifadesinde kendisinden fazladan para alan ve tefe sistemiyle para satan şahısları da şöyle anlattı:
“Atilla Baltaş benden verdiği paraları katbekat faizle almıştır. Ben Baltaş’ın bana verdiği paranın çok üzerinde 1.000.000 USD parayı kendisine ödedim. Ayrıca Baltaş’tan kesinlikle ‘fon’ adı altında para almadım. Tam olarak Baltaş’tan faiziyle para satın aldım. Çünkü fon adı altında ikna ettiğim insanlara para ödemek zorundaydım. Fakat Baltaş bana verdiği parayı yüzde 50 faiziyle geri almıştır. Kesinlikle beni mağdur etmiştir. Ayrıca son günlerde bankada bana zorla baskı kurarak evrak yazmamı istedi. Benden bankada borçlu olduğuma ilişkin senetler aldı. Baltaş’a verdiğim belgelerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Şırnak Cizre’ye mart ayında beni kaçırmak için uçak bileti almıştı. Daha doğrusu bana zorla Şırnak Cizre’ye telefonla uçak bileti aldırmıştır. Ben o sırada müştekilerden para da toplamıştım. Baltaş o paralar ile beni yurt dışına kaçırmak istemişti. Bülent Çeviker’den 2.200.000 USD para aldım ancak bu zamana kadar herhangi bir ödeme yapmadım. Çeviker’den para aldığım esnada çok büyük tehdit altındaydım.
Şöyle ki Semih Kaya, Fırat Özdemir bana sürekli ‘senin sonun iyi değil, neden kaçmıyorsun, rezil olursun, sen kötü kalplisin, Hakan Ateş’e çıkarız, seni işten attırırım, sen annenin yüzüne nasıl bakıyorsun, annen bu saatten sonra yaşamaz, seni Türkiye’de yaşatmazlar, benim çok tanıdığım var, MİT Başkanı’nı tanıyorum, Türkiye’de herkesi tanıyorum’ diyerek beni sürekli tehdit ettiler. Hatta Göktürk’teki evime Şubat ve Mart ayında Semih Kaya ve Fırat Özdemir sürekli farklı farklı zamanlarda gelerek ikametimde ‘sen burda yaşayamazsın, biz her şeyi yaparız, seni yaşatmayız’ şeklinde sözler söylediler. Özellikle Fırat Özdemir beni tehdit etti. Ama tabi Semih Kaya’da her geldiğinde beni tehdit etmeye devam ediyordu.” Ayhan Akman, Süleyman Aslan ve Barış Tari’nin de kendisine faizle para satan isimler olduğunu şu cümlelerle dile getirdi. “Ayhan Akman verdiğinden fazlasını almıştır. Akman’a da fon vaadinde bulunmadım. Kendisinden faizle para satın aldım ancak kendisi çok daha fazla faizle verdiği parayı geri aldı. Kesinlikle Akman’a hiçbir borcum bulunmamaktadır. Aksine kendisinden yüklü miktarda alacağım vardı.”
Yorum Yazın