Dünyaca ünlü Hollywood yıldızı George Clooney, ABD Başkanı ve Demokrat Parti Başkan Adayı Joe Biden’a seslenen bir yazı kaleme aldı. Clooney’in sözleri bir dosta söyler gibi samimi ama bir o kadar da acıydı. Yazının en detaylı hali sadece Muhalif'te!
Ünlü oyuncu George Clooney The New York Times’ta konuk yazar olarak yazdığı yazıda şunları söylüyordu:
Ben hayatım boyunca demokrattım. Bunun için özür dileyecek değilim. Partimin temsil ettiği ve savunduğu değerlerle gurur duyuyorum. Demokratik sürece katılımımın bir parçası olarak ve seçtiğim adayı desteklemek sebebiyle, parti tarihindeki en büyük bağış toplama etkinliklerinden bazılarının öncülüğünü üstlendim. 2012’de Barack Obama, 2016’da Hillary Clinton, 2020’de de Joe Biden. Geçtiğimiz ay ise Başkan Biden’ın yeniden seçilmesi için Demokrat adayları destekleyen en büyük bağış toplama etkinliğinin ev sahibiydim. Tüm bunları sadece bu sürece ne kadar inandığımı ve benim için ne kadar değerli olduğunu ifade etmek için söylüyorum.
Joe Biden’ı seviyorum; bir senatör olarak, başkan yardımcısı ve başkan olarak. Onu bir dost olarak görüyor ve ona inanıyorum. Karakterine ve ahlakına inanıyorum. Son dört yılda verdiği birçok savaşı kazandı.
Fakat kazanamayacağı tek savaş, zamana karşı verdiği savaştır. Hiçbirimizin kazanma şansı da yok bu savaşı. Bunu söylemek oldukça yıkıcı ama üç hafta önce bağış toplama etkinliğinde birlikte olduğum Joe Biden, 2010’daki Joe Biden (İhtişamlı) değildi. Hatta 2020’nin Joe Biden’ıyla bile alakası yoktu. Gördüğüm Joe Biden ‘başkanlık tartışması’nda hepimizin tanık olduğu kişiydi. (ABD Başkanı Joe Biden, Başkan adayı Donald Trump ile canlı yayında gerçekleştirdiği başkanlık tartışmasında oldukça kötü bir performans sergilemişti.)
Yorgun muydu? Evet. Hasta olabilir miydi? Belki de. Ancak parti liderlerimizin, bizim gördüğümüzü 51 milyon insanın görmediğini söylemekten vazgeçmeleri gerekiyor. Hepimiz ikinci bir Trump dönemi ihtimalinden o kadar korkuyoruz ki, her türlü uyarı işaretini görmezden gelmeyi tercih ediyoruz. George Stephanoppoulos’un gerçekleştirdiği röportaj da bir hafta önce gördüklerimizi pekiştirir nitelikteydi. Demokratlar olarak, saygı duyduğumuz başkanımızın; uçağından indiğini ya da senaryo dışı bir soruyu yanıtlamak üzere mikrofona doğru yürüdüğünü gördüğümüzde, hep birlikte ya nefesimizi tutuyor ya da yayının sesini kısıyoruz.
Bunları söyleyerek doğru mu yapıyorum? Doğru olmak zorunda. Çünkü bu sadece yaşıyla ilgili bir konu. Başka bir sebebi yok. Aynı zamanda çözüme kavuşturulabilecek bir durum da değil. Mevcut Başkan’la Kasım ayında kazanma şansımız yok. Bunun da ötesinde; Temsilciler Meclisi’ni de, Senato’yu da kaybedeceğiz. Sadece benim düşüncelerim böyle değil; özel olarak konuştuğum her senatör, kongre üyesi ve valinin görüşü de bu yönde. Her biri, kamuoyu önünde ne söylediğine bakılmaksızın böyle düşünüyor.
Cumhuriyetçi Parti’nin tüm gücünü başkanlığa tutunmaya çalışan tek adama nasıl devrettiğini konuşmayı seviyoruz. Ama yine de kongre üyelerimizin çoğu harekete geçmeden, barajın yıkılıp yıkılmayacağını görmeyi tercih ediyor. Fakat şimdiden söyleyeyim baraj yıkıldı. Kafamızı kuma gömüp Kasım ayında bir mucize olması için dua da edebiliriz, gerçekleri de konuşabiliriz.
Clooney yazısının geri kalan kısmında Demokrat Parti içerisinden isimler çıkması gerektiğini ve bunun için henüz geç olmadığını belirtiyor.
Yorum Yazın