Mustafa Tiğrek yazdı:

Gleiwitz Vakası ve 1 Eylül Dünya Barış Günü

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
Gleiwitz Vakası ve 1 Eylül Dünya Barış Günü
Abone ol

31 Ağustos 1939'da Polonyalı sabotajcılar Gleiwitz Radyo İstasyonu'na saldırır.

İstasyonu ele geçiren Polonyalılar; Lehçe, Alman karşıtı propaganda yaparlar.

Sabotajcıların arasında Polonyalılara duyduğu sempatisiyle bilinen bir çiftçi olan Alman asıllı Franciszek Honiok'un cesedi de vardır. Sabotajcılardan biri olduğu, sabotajcılara benzeyen kıyafetinden anlaşılır. Vücudundaki kurşun deliklerine bakılırsa, istasyona saldırırken ölmüş olmalıdır. Honiok’un cesedi, polise ve basına kanıt olarak gösterilir.

Sabotajcı dediğin o günün teröristi. Sabotaj bir terör eylemi olduğuna göre bugün olsa terörist denir. O zamanlar sabotajcı deniyormuş. Komşudan gelen üç beş top mermisi veya dört tane roket yüzünden savaş açılmaz. Ama Hitler’in sabrını taşıran Gleiwitz vakası gibi böyle toplam 21 olay vardır.

Mesele artık meşru müdafaadır. Hitler gece vakti olmasa bile gün ağarırken ansızın sabotajcıların inlerine girer. Yani Polonya’ya saldırır.

1 Eylül 1939 saat 04:40'ta Wielun kentinin bombalaması, savaşın ilk taarruzudur. Bombardıman, şehrin %75'ini yok ederken çoğu sivil 1200 kadar kişinin ölümüne yol açar.

Beş dakika sonra, Alman savaş gemisi, Danzig'deki Polonya ikmal depolarına ateş açarak Westerplatte Muharebesi'ni başlatır. Alman birlikleri saat 08:00’da Mokra kasabası yakınlarında saldırıya geçerken savaş hala ilan edilmemiştir. Bu saldırı, uluslararası hukuka aykırı bir saldırı savaşıdır. Belki de “Savaş devletlerle olur, sabotajcılara karşı harekât gerçekleştirilir veya operasyon yapılır.” tezi o zaman da geçerlidir.

O günün ilerleyen saatlerinde Almanlar Polonya'nın batı, kuzey ve güney sınırlarına saldırıya geçer.

II Dünya Savaşı, böyle başlar.

***

1 Eylül 1939’da Hitler, Alman birliklerinin Polonya’ya girdiğini “Polonya bu gece ilk kez olarak askerleriyle bizim topraklarımıza girerek saldırıda bulundu. Sabah 05.45’ten bu yana Almanya bu saldırıya karşılık veriyor. Şu andan itibaren bombaya karşı bombayla misillemede bulunulacaktır" sözleriyle haber verir. Mütekabiliyet yasası devrededir.

Aynı konuşmada "Eğer bir ülke insani savaş kurallarını bizzat ihlal ediyorsa, (Polonya’dan bahsediyor) bizden başka türlü davranmamızı bekleyemez (Almanya’dan bahsediyor)” der. Dik duruşun bir örneğidir bu.

Sonra “Ve ben, Alman Reich’ının güvenliği sağlanana ve hakları elde edilene değin, kime karşı olursa olsun sonuna kadar savaşırım.” diye devam eder. Terörü, kaynağında kurutma kararlılığındadır.

Hitler’in verdiği karşılığın, misliyle olduğunu, takip eden gelişmelerden anlayabiliyoruz. Polonya sınırını geçen Alman asker sayısı 1,5 milyondur.

Polonya’nın şiddet uygulayan bir ülke olduğu… Cop, polis ve askerî güçle yönetilen bir devlet olduğu… Üstelik bu ülkedeki Almanların yaşadıklarının çok korkunç olduğu da söylenir. Yani zalim komşu her zaman vardır.

Ayrıca Polonya’nın—müttefikleri İngiltere ve Fransa’yla birlikte—Almanya’yı kuşatıp parçalamayı planladığı da iddia edilir. Bu da Almanya’nın beka sorunudur.

***

Ancak gerçek, Nürnberg Uluslararası Askeri Ceza Mahkemesi veya Nürnberg Mahkemeleri olarak anılan yargılamalarda açığa çıkar.

Radyo istasyonuna saldıranlar Polonyalı değil, Polonya üniforması giymiş bir grup Alman ajanıdır. Duruşmada Alfred Naujocks, olayı Reinhard Heydrich ve Gestapo şefi Heinrich Müller'in emirleriyle bizzat tertip ettiğini söyler.

Almanların amacı saldırıyı Alman karşıtı Polonyalı teröristlerin yaptığı izlenimi vermektir.

Saldırıyı daha da inandırıcı hale getirmek için Almanlar, Polonyalılara duyduğu sempati ile bilinen ve önceki gün Gestapo tarafından tutuklanmış olan Franciszek Honiok'u yanlarında getirirler. Honiok, sabotajcı gibi görünecek şekilde giydirilmiş, zehirli iğneyle öldürüldükten sonra kurşun yaraları oluşturulmuş cesedi, olay yerinde bırakılmıştır. Böylece, istasyona saldırırken öldürülmüş gibi görünecektir. Cesedi daha sonra kanıt olarak gösterilir. Olay yerindeki diğer cesetler de Alman toplama kamplarında öldürülüp getirilen cesetlerdir.

Gleiwitz vakası, Alman istihbaratı Abwehr ile SS'in organize ettiği ve Himmler Operasyonu olarak adlandırılan daha büyük bir operasyonun parçasıdır. Gleiwitz saldırısıyla aynı anda Polonya-Almanya sınırı boyunca daha birçok benzer olay tertiplenir. Himmler Operasyonu toplamda 21 olaydan oluşmaktadır ve amacı Polonya'nın Almanya'ya karşı saldırgan tavır sergilediği izlenimi vermektir.

***

“Sabotajcıların veya teröristlerin, anlayamadığım bir davranış kalıpları var.” diye düşünürdüm.

Gleiwitz vakasından hemen ardından saatler içinde Almanya, yaklaşık 900 bombardıman uçağı ve 400’den fazla avcı uçağı tarafından desteklenen 2.000’den fazla tanktan oluşan bir öncü birlikle Polonya’ya saldırır. Almanya, bu işgalde toplam 60 bölük ve yaklaşık 1,5 milyon asker kullanmıştır.

Sabotajcıların veya teröristlerin, askeri olarak bu kadar hazırlıklı bir ülkenin radyo istasyonunu basmakla veya sınır ötesinden taciz etmekle neyi amaçladıklarını hep merak ederdim.

Nümberg Mahkemeleri, kafamdaki bu soruya da yanıt vermiştir.

***

1 Eylül şafağında başlayan II Dünya Savaşı, 70 ila 85 milyon ölümle sonuçlanmıştır. İnsanlık tarihinin bu en ölümcül savaşı boyunca askerî personelden daha çok sivil kayıp verilmiş; milyonlarca insan soykırımdan, planlanmış açlık ölümlerinden, katliamlardanve hastalıklardan ölmüştür.

Hitler’in büyük hayallerle başlattığı savaş, Almanya'nın silahlı kuvvetlerinin koşulsuz teslimiyeti resmen kabul etmesiyle, 8 Mayıs 1945 günü sona erer. Hitler ise 30 Nisan'daBerlin Muharebesi sırasında intihar etmiştir.

Ve faşizm yenilir…

Ve faşizm yenilir...

Ve faşizm yenilir...

(Yok, hayır klavyem takılmadı. Yazmak hoşuma gitti. Ve faşizm yenilir…)

***

Almanya’nın Polonya’ya saldırarak II Dünya Savaşını başlattığı 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edilir ve kutlanır. 


Yorum Yazın