Mersin sahilinde bir grup genç, çalınan şarkı eşliğinde halay çektikleri ve slogan attıkları anlara dair videoyu sosyal medya hesaplarından paylaşınca 22 Temmuz’da gözaltına alındı.
Halay gözaltıları devam etti:
Doğubeyazıt’ta bir düğünde yöresel kıyafet giyip çalınan Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çeken 6 kişi “örgüt propagandası” suçlamasıyla gözaltına alındı. (26.Temmuz 2024)
İstanbul’un Bağcılar, Esenyurt, Sultangazi ve Gaziosmanpaşa ilçelerinde yapılan ev baskınlarında 18 kişi, farklı tarihlerde yapılan düğünlerde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri gerekçesiyle gözaltına alındı. 11’i aynı iddiayla tutuklanarak, cezaevine gönderildi. (28 Temmuz 2024)
DEM Parti Van İl binasına 'halay' müdahalesi: Çok sayıda gözaltı var (29 Temmuz 2024)
Hakkâri’de polisler, üç mahalledeki düğünlere baskın düzenledi. 'Siyasi şarkılar' gerekçesiyle bazı müzisyenler, düğün çekimi yapan prodüksiyon şirketi çalışanları ile bazı düğün sahipleri gözaltına alındı. (29.Temmuz. 2024)
“Bir düğünde çektikleri halay nedeniyle Filiz Taşkesen ile üç çocuğu, 25 Temmuz'da Siirt’in Kurtalan ilçesinde ev baskınında gözaltına alındı. Anne Taşkesen ev hapsi adli kontrolüyle serbest bırakıldı. Üç çocuğu ise tutuklandı. (30 Temmuz 2024)
Diyarbakır'ın Dicle ilçesinde halay çekip slogan attığı ileri sürülen 5 kişi, düzenlenen operasyonla gözaltına alındı. 2 kişi ise aranıyor. (1 Ağustos 2024)
Osmaniye’de ev baskınları: Beş gözaltı; Aralarında DEM Parti ilçe eş başkanlarının da olduğu beş kişinin, bir düğünde Kürtçe müzik eşliğinde halay çektikleri ve düğün araçlarını sarı, kırmızı renk flamalarla süsledikleri için gözaltına alındıkları belirtildi. (6 Ağustos 2024)
Esenyurt'ta Kürt düğününe baskın: Sekiz kişi gözaltına alındı. (11 Ağustos 2024)
Bunlar ilk etapta gözüme ilişenler. Belki daha başkaları da vardır.
***
DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu yaptığı açıklamada; “Halay çekmek suç değildir, Kürt gençleri serbest bırakılmalıdır” dedi. (25 Temmuz 2024)
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu sosyal medya hesabından yayınladığı mesajında “Türkiye’nin farklı illerinde halay çeken kişilerin gözaltına alınmasıyla ilgili olarak belirtmek isterim ki; Kürtçe, Zazaca, Türkçe veya başka bir dilde halay çekmek yasa dışı değildir.” dedi. (29 Temmuz 2024)
Canlı yayında gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, konuyla ilgili bir soru üzerine “Burada tamamen bir çarpıtma var, tuzak var. Halay çektikleri için gözaltına alınan ya da tutuklanan yok.” dedi. (30 Temmuz 2024)
Tutuklananlar “Terör propagandası” yapmış… Ondan.
***
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Hakkâri Yüksekova’da 3.400 rakımlı Sat Buzul göllerinde düzenlenen Cilo festivalinde davul zurna eşliğinde halay çekti. (10.Ağustos.2024)
Bu şaşırtıcı değil. Devlet geleneğimizde var.
“Bu memlekete komünizm gerekiyorsa ve komünizm yararlı bir şeyse onu da biz getiririz, size ne oluyor?” diyen kişi Ankara valisi (1929-1946) Nevzat Tandoğan’dır. Bu özlü sözün başkasına ait olduğu iddiaları da var ama kimin söylediğinden çok, sözün kendisi önemli.
Yani: “Bu memlekette halay gerekiyorsa, halay yararlı bir şeyse, onu da biz çekeriz, size ne oluyor?”
***
Sorunun Kürtçeden mi yoksa halaydan mı kaynaklandığını bilemiyorum. Ama bu toplumsal gerilimin giderilmesine katkı sağlar diye bir önerim var; Kürtler artık düğünlerinde halay çekmek yerine Roman Havası oynasınlar.
Kürtçe Roman Havası icra edilmesi halinde sorun devam ederse, “provokatif içerik” veya “örgüt propagandası” gibi bahanelerle kimse maval okumasın. Sorun düpedüz Kürtçeye tahammülsüzlüktür. Yok eğer müdahale Kürtçeden dolayı değil provokatif içeriklerden kaynaklanıyorsa sorunun çözülme ihtimali var demektir.
Bu durumda “Yek-du, yek-du, yek-du, yek-du-sê” diyerek dokuz sekizlik bir ritimle oynanan Kürt düğününe, kimsenin müdahale etmemesi gerekir.
***
Halay gözaltıları sonrasında Van'da düğünlere kısıtlama getirildi. Bahçesaray'da düğünler izne bağlandı. İlçe kaymakamlığı muhtarlara düğünlerin jandarmanın iznine bağlandığı ve uyulması gereken şartlar olduğu konusunda bilgilendirme mesajı gönderdi. (8 Ağustos 2024)
Düğün sahibi kaymakamlığa gidip “Ben Kürt düğünü yapacağım ama Roman Havasıyla yapacağım.” derse… Kaymakamın izin vermemesi için bir sebep kalmaz.
***
AKP Kars Milletvekili Adem Çalkın “Ülkemizde ne halay yasak ne de düğün; provokasyona yasak var, halaya yasak yok" dedi.
Bu ifadeler belki halay gözaltılarını açıklayabilir. Lakin “Pêşî Peya” meselesi açıklamaz.
DEM Parti yönetimindeki belediyelerin, yaya geçitlerinde uyarı amacıyla yazdıkları "Pêşî Peya/Önce Yaya" yazıları Van, Diyarbakır ve Mardin Dargeçit'in ardından Batman'da da silinmişti.
Adem Çalkın’ın halayın içinde yakaladığı provokasyon, “Pêşî Peya” yazısının ardına da gizlenmiş olabilir.
***
“Nerde yedin paraları” diye bir Roman Havası var. Üç yılda 158 milyon kez izlenmiş.
Sözleri beni biraz endişelendirdi;
“Altınların vardı bitti mi / Dolarlar Euro’lar gitti mi
Avan mı söndü başın mı döndü / Yoksa cicim ayları geçti mi”
Düğünde bununla oynayan Kürt genci, gözaltına alındığında istediği kadar “Ben hükümete bir şey demedim.” desin, inandıramaz. ‘Bilmem kime hakaret’e kadar gider bu iş.
“Nerde yedin paraları söyle, söyle / Nerde yedin dolarları söyle, söyle
Nerde yedin Euroları söyle / Boğazında kalsın, boğazında kalsın”
Hangi Kürt genci diyebilir ki “Ben kayyımı kastetmedim.” diye? Dese bile kimi inandırabilir? Bunun ucu nereye kadar gider, düşünmek bile istemiyorum.
Parçanın devam sözleri de masum değil.
***
Toplumsal gerilimin azalmasına katkı sağlar diye “Kürtlere halay yerine Roman Havası önereyim.” dedim… tıkandım. Benim çözebileceğim bir mesele değilmiş.
Halayın içine girebilen ‘örgüt propagandası’nın, ‘Pêşî Peya’ yazısının ardına gizlenen ‘provokasyon’un,’Yek-du, yek-du, yek-du, yek-du-sê’ ritminin içene de sızabileceğini düşünmem gerekirdi.
Yorum Yazın