İnanç Uysal yazdı:

İklim değişir de Akdeniz olur mu?

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
İklim değişir de Akdeniz olur mu?
Abone ol

İnanç Uysal'ın bugünkü Erdoğan-Özel görüşmesine ilişkin kaleme aldığı 'İklim değişir de Akdeniz olur mu?' başlıklı yazı...

Gülümse hadi gülümse. Bulutlar gitsin. Yoksa ben nasıl yenileneceğim? Hadi gülümse

Belki şehre bir film gelir. Bir güzel orman olur yazılarda. İklim değişir, Akdeniz olur. Gülümse.

Evet bir buçuk saatten fazla süren bir görüşme sonrasında kapıya getirilen bir kürsü, ardından geri kaldırıldı. Ortak açıklama olmadı yani, hatta hiç açıklama yapılmadı çıkışta. AKP Genel Merkezinde yapıldı görüşme ve eşitler arası bir görüşme şeklinde lanse edildi. Ama AKP Genel Merkezi resmi hesabı, Erdoğan’ın Özel’i kabul edeceği şeklinde duyurdu haberi. Yani aslında Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak görüştüğü anlamı çıkıyordu açıklamadan ama protokol kuralları gereği bir koltuğun boş bırakıldığı belirtildi, sonra o koltuk da Cumhurbaşkanlığı makamına ait diye ifade edildi.  

Yani biraz karışık bir durum oluştu. Her ne kadar Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, 6 senedir süren bir sistem olsa da 31 Mart’la oluşan yeni duruma çok da hazırlıklı görünmedi. Olsun iklim değişir, gülümse sen yine de.  

Her iki tarafın da aşağı yukarı ana gündem maddeleri belli idi zaten ve bir buçuk saatten fazla konuşuldu ise hemen hepsi konuşulmuş olmalıydı, ama konuşulanlardan mutabakat çıkmış olsaydı açıklama da yapılırdı dedi takip edenler.  

Yine de hala iklim değişebilir ve belki de Akdeniz olmasa da ılıman bir hava yakalanabilir. O yüzden, yine de sen gülümse.  

Bu siyasi iklim değişikliği işin içine girdiğinden beri iktidar medyası tarafından da gündeme getirilen, daha önce muhalefet tarafından da sık sık konu edilen tutukluların serbest kalması gibi bir durum, iklimin değişmesi alameti olarak görüldü.  

Özellikle Osman Kavala üzerinden açıldı son dönemde iklim değişikliği meselesi, sonrası belki Selahattin Demirtaş ve Can Atalay’a da gelir diye de umutlandı muhalefet tarafı, ama bunun konuşulması bile aslında yargının başının da yürütme olduğunu kabul etmek olmaz mıydı bir taraftan? Ama olsun, iklim değişir belki sen yine de gülümse bence de.  

Hem koskoca Osmancık kitabının yazarı Tarık Buğra’nın da kızı olan, Osman Kavala’nın eşi “Ayşe Buğra denen kadın” ifadelerinden buralara gelmişsek belki devamı da gelir. Ilıman iklim Akdeniz de olabilirdi, sen her şekilde bence de gülümse.  

Bu tutukluluk hallerinin nasıl aşılabileceği bile köşe yazıları üzerinden formülize edilebildiğine ve bunun iktidara bir getirisinin olmadığı da anlaşıldığına göre; demek biz tam bir hukuk devleti olma yoluna her an girebiliriz demek olur bu, o açıdan sen yine gülümse bence de.  

Zaten iklim değişmez ise, ya da o kara bulutlar gitmez ise nasıl yenilenebilirsin ki? O sebeple nasıl olduğunu boş ver ve ne olduğuna bak gülümse.  

Neticede yakında öğreniriz yasama, yürütme ve yargı bağımsızlığının tam olarak tesis edileceği, özgürlüğün daha da artırılacağı yeni anayasanın nasıl bir kurucu meclise havale edilmesinin düşünüldüğünü. Maarif modelinde değerler eğitimi için bulunan bütçenin atanamayan öğretmenler için neden bulunamadığını. Yani iklimin yaza mı, kışa mı evrileceğini?

Sen yine de her şekilde gülümse, çünkü bunlar olsa da olmasa da yakında önce emekli maaşları artar belki, belki asgari ücrete ara zam verilir. KKM kalkar belki ortadan, servetin transferi bir şekilde tamamlanmış olur da yeterli bulunur, gelir adaletsizliği çözülür.  

Belki de sadece belediyelerin borçları ile ilgili bir düzenleme yapılır, har vurup harman savrulmaz bundan sonra ve bu da yeter senin gülümsemen için az da olsa.  

Ya da ne bileyim; her doğal afetten sonra mesuliyeti olanlar mesuliyetlerini başkasına atmaktan vazgeçer, yetkisi olan sorumluluğu da alır. Hep senin üzerinden düzeltmeye kalkmazlar ülkeyi siyasiler, söyledikleri o güzel sözlerin içinden kendilerine de ödeyecek bedeller çıkarırlar belli mi olur. İklim değişir, yani bir şekilde sen en azından tebessüm etmeyi unutma olur mu... 


Yorum Yazın